Translate
"Fly"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
fly
(s)., argo uyanik, haberdar.
fly
1.sinek, 2.uçmak, 3.uçakla gitmek, uçmak, 4.uçurmak, 5.çok hızlı hareket etmek, jet gibi gitmek, uçmak, 6.geçip gitmek, uçup gitmek, 7.-den kaçmak, tüymek
Fly
1.UÇMAK 2.SİNEK
FLY
AÇIKGÖZ
FLY
ATILMAK
FLY
ATLAYARAK AŞMAK
FLY
AYAR DİŞLİSİ (SAAT)
FLY
Bir bayrağın tam dalgalanması.
FLY
DALGALANMAK
fly
erkek pantolonunun önündeki fermuar veya düğmelerle açılıp kapanan bölüm
fly
fırlamak
FLY
FİRAR ETMEK
fly
haberdar
FLY
HAVALANMAK
FLY
KAÇMAK
FLY
KİRALIK ARABA
FLY
OLTA SİNEĞİ
fly
öfkelenmek
FLY
PANTOLONUN ÖN YIRTMACI
Fly
Pat
FLY
SAÇILMAK
FLY
SAVRULMAK
fly
sinek
FLY
UÇAKLA GİTMEK
FLY
UÇMA
fly
uçmak
FLY
UÇURMAK
FLY
UÇUŞ
FLY
UÇUŞMAK
FLY
UYANIK
FLY
ÜZERİNDEN ATLAMAK
fly
v.uç:n.sinek
fly a jetplane
jet uçur
fly a kite
sahte bono çıkarmak
fly about
öteye beriye uçmak, her yöne uçmak
FLY ABOUT
UÇUŞMAK
fly alone
yalnız uç
fly alone
yalnız uçmak
fly apart
parçalanmak
fly ash
uçucu kül
Fly ash
Uçucu kül, kurum
Fly ash hopper
Uçucu kül bunkeri
Fly ash return
Uçucu kül geri beslemesi
fly at
fırlamak, atılmak, üstüne saldırmak
FLY AT
SALDIRMAK
fly at one another’s throat
gırtlak gırtlağa gelmek
fly at one anothers throats
boğaz boğaza gelmek
FLY AT SMB.
SALDIRMAK
FLY AWAY
KAÇMAK
FLY AWAY
UÇUP GİTMEK
fly away
uçup gitmek, kaçmak
fly blind
sadece içgüdülerine dayanarak idare etmek (tecrübesizlik veya birtakım eksiklikler yüzünden)
fly by the seat of one’s pants
tecrübesizlik veya birtakım eksiklikler yüzünden sadece içgüdülerine dayanarak idare etmek
Fly cutter
Testere freze
Fly cutting
Testere frezelemesi
FLY HIGH
GÖZÜ YÜKSEKLERDE OLMAK
FLY HIGH
YÜKSEKTEN UÇMAK
fly high
çok hırslı olmak, coşmak
FLY INTO A PASSION
ÖFKELENMEK
fly in the face of
1. -e meydan okumak, 2. sözünü dinlememek
fly in the ointment
küçük ama mide bulandıran pürüz
fly in the ointment
mide bulandıran pürüz
fly in the ointment
sinek küçüktür ancak mide bulandırır
fly into a passion
kızmak, öfkelenmek
fly into a rage
tepesi atmak, köpürmek
fly into a tantrum
heyheyleri tutmak, babaları tutmak
fly into a temper
tepesi atmak
fly leveling
uçuş seviyesi
Fly net
Sineklik
fly nut
kelebek somun
FLY OFF
ACELE İLE GİTMEK
FLY OFF
FIRLAMAK
FLY OFF
UÇUP GİTMEK
fly off
uçup gitmek, acele ile gitmek, kopmak
fly off the handle
aniden tepesi atmak, zıvanadan çıkmak
FLY OUT
FIRLAMAK
FLY OUT
ÖFKELENMEK
FLY OUT AT SMB.
SALDIRMAK
FLY OVER
ÜZERİNDEN GEÇMEK
fly press
vida presi, kollu pres
Fly rod
Olta kamışı
FLY SHEET
EL İLANI
fly swatter
sineklik
Fly swatters
Sineklikler
fly the coop
yakayı sıyırmak
fly to arms
silaha sarılmak
FLY TO PIECES
DAĞILMAK
FLY TO PIECES
PARÇA PARÇA OLMAK
FLY TO PIECES
PARÇALANMAK
fly upwards
yukarıya doğru uç
flyable
uçabilir, havalanabilir
Fly-ash
Duman külü
Fly-ash based mould powders
Duman külü temelli kalıp tozları
flyaway
(s). hoppa, bir dalda durmaz, maymun istahli.
flyaway
hoppa
flyaway
maymun iştahlı
flyback
1. karşılıksız çek, 2. resim başı
flyback
geri dönüş
flyback
resim başı
Flyball
Regülatör topu (hız regülatörlerinde)
Flyball governor
Toplu hız regülatörü, merkezkaç kuvvetli hız regülatörü
flyblow
(i). sinek yumurtasi.
flyblow
sinek yumurtası
flyblown
(s). sinek yumurtasi ile dolu; bozuk, kotu.
FLYBLOWN
BOZUK
FLYBLOWN
BOZULMUŞ
FLYBLOWN
KOKMUŞ
flyblown
kötü
flyblown
kötü, kokmuş
FLYBLOWN
SİNEKLENMİŞ
flyby
(i). roketin bir gok cisminin yanindan gecmesi.
flyby
bilgi alma amaçlı gök cisminin yanından geçiş
FLYBY
GÖSTERİ UÇUŞU
fly-by method
grup uçuş metodu
FLY-BY-NIGHT
VURGUNCU
flybynight
(s)., (i). guvenilmez, aldatici; (i). guvenilmez kimse.
flybynight
aldatıcı
fly-by-night
1. güvenilmez, aldatıcı, 2. güvenilmez kimse
flycatcher
(i). sinekcil, (zool). Empidonax. redbreasted flycatcher cuce sinekyutan, (zool). Musciapa parva. spotted flycatcher benekli sinekyutan, (zool). Musciapa striata.
FLYCATCHER
SİNEK KÂĞIDI
flycatcher
sinek yakalayan
FLYCATCHER
SİNEK YİYEN
flycatcher
sinekçil
flycatcher
sinekçil, sinek yutan
fly-cutter
yaprak çakı
flyer
(bak). flier.
flyer
1. havacı, 2. flayer, fitil makinesi
FLYER
PİLOT
flyer
uçucu
Fly-eye lens
Sinek gözü merceği (optik)
FLYING
ACELE
FLYING
DALGALANAN
FLYING
GEÇİCİ
FLYING
HAVACILIK
FLYING
HIZLA GEÇEN
FLYING
KISA
FLYING
SAVRULAN
FLYING
UÇAN
FLYING
UÇMA
FLYING
UÇUŞ
FLYING BRIDGE
Miyar güverte.
FLYING FISH
Uçan balık.
FLYING OFF
FIRLAMA
FLYING UNIT
FİLO
flying
1.uçan, 2.kısa süreli, 3.havacılık, 4.uçuş
flying
n.uçuş:v.uç:prep.uçarak
flying
payanda
flying
ritmik jimnastik, artistik jimnastik, amigo, dövüş sporları, break dans gibi enerjik ve ritmik tarz tekniklerinin bir arada olduğu sözsüz tiyatro oyunu
flying
tayyarecilik
flying
uçma