Translate
"GUM"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
gum
(f.) (med, ming~) zamk surmek; zamklamak; zamk akitmak; yapismak. gum up pislikle dolup calismaz hale gelmek veya getirmek; argo isi bozmak.
gum
(i.), (gen.) (cog.) diseti. gumboil (i.) dis eti iltihabi .
Gum
1) Tutkal; Zamk; Reçine 2) Sakız3) Lastik; Kauçuk 4) Diş eti
gum
1.dişeti, 2.zamk, 3.sakız, 4.çiklet, 5.zamkla yapıştırmak
Gum
1.YAPIŞKAN 2.DİŞ ETİ
GUM
ÇAPAK
gum
çiklet
GUM
DİŞETİ
GUM
KAUÇUK
GUM
LASTİK
GUM
REÇİNE
GUM
SAKIZ
gum
v.macunla:n.macun
gum
v.yapıştır:n.zamk
GUM
YAPIŞTIRICI
GUM
YAPIŞTIRMAK
gum
yeni zelanda’ya özgü kauri ağaçlarından elde edilen, vernik ve muşamba yapımında kullanılan reçine
gum
zamk
gum
zamk dişeti
Gum
Zamk, Tutkal, Yapıştırıcı
GUM
Zamk.
gum
zamklamak
gum acacia
akasya sakızı
gum ammoniac
amonyak
GUM ARABIC
AKASYA SAKIZI
gum arabic
akasya sakızı
Gum Arabic
Arap Zamkı
Gum arabic
Arap zamkı; Akasya sakızı
gum arabic
arapzamkı
gum benjamin
benzoin
gum benzoin
benzoin
Gum elastic
Kauçuk
gum elastic
lastik
Gum juniper
Ardıç sakızı; Ardıç reçinesi
gum mastic
sakız, mastika
Gum mustic
Sakız; Mastika
gum plant
sütleğen
gum pot
vernik yapımında zamkı eritip diğer malzemelerle karıştırmak için kullanılan alet
Gum resin
Kaucuk reçinesi
gum resin
zamk reçine karışımı
gum tragacanth
kitre
gum tree
zamk ağacı
GUM UP
BOZMAK
gum up
işi bozmak
Gum water
Sulu arap zamkı
Gum, wood or sulphate turpentine oils, pine oil and other alike
Zamk, ağaç terpentin esansı veya sülfat terpentin esansı, çam esansları ve benzerleri
gum; log gum; log hive
kütük kovan
Gumbel random variable
Gumbel rasgele değişkeni
gumbo
(i.) bamya; bamya corbasi; yumusak ve yapiskan toprak .
gumbo
1. bamya, 2. yumuşak toprak, yapışkan toprak
gumbo
bamya
Gumboil
Diş eti yangısı (tıp)
Gumboots
Lastik çizme
gumdrop
(i.) jelatinli sekerleme.
Gumdrop
Öksürük şekeri
GUMDROP
SAKIZLI ŞEKER
GUMMASTIC
SAKIZ
gummed
v.yapıştır:adj.yapıştırılmış
gummed label
yapıştırılmış etiket
Gummed or adhesive paper
Zamklı veya yapışkan kağıt
Gummed paper and paperboard in rolls or sheets (excluding self-adhesives)
Zamklı kağıt ve mukavvalar, rulo veya tabaka halinde (kendinden yapışkanlılar hariç)
Gummed tapes
Yapışkanlı kağıt bantlar
gummer
tüm dişlerini kaybetmiş yaşlı koyun
Gummiferous
Reçineli; Sakızlı
gumminess
sakız gibi
gumminess
yapışkanlık
gumming
n.yapıştırma:v.yapıştır:prep.yapıştırarak
Gummite
Gumit
Gummous (Gummy)
Yapışkan; Zamklı
gummy
(s.) sakiz gibi, sakizli, yumusak ve yapiskan.
gummy
1. yapışkan, sakız gibi, 2. sakızlı, yumuşak
GUMMY
AĞDALI
GUMMY
SAKIZ GİBİ
gummy
sakızlı
GUMMY
YAPIŞ YAPIŞ
gummy
yapışkan
gummy (australia)
tüm dişlerini kaybetmiş yaşlı koyun
GUMPTION
CESARET
GUMPTION
GİRİŞKENLİK
GUMPTION
PRATİKLİK
gumption
(i.), (k.dili) cesaret, giriskenlik, beceriklilik.
gumption
beceriklilik
gumption
cesaret
gumption
girişkenlik
gumption
sağduyu ve beceriklilik, girişkenlik, yüreklilik
gumptious
becerikli
Gums
Ağaç reçineleri
GUMS
Diş etleri.
Gums, fruit jellies and fruit pastes in the form of sugar confectionery (excluding chewing gum)
Şekerleme formundaki sakızlar, meyve jelli ve meyve ezmeli şekerlemeler (çiklet hariç)
gumshoe
(i.), (f.) Iastik cizme; lastik ayakkabi; argo hafiye; (f.), argo hafiyelik etmek .
GUMSHOE
AJAN
GUMSHOE
CASUS
GUMSHOE
KAUÇUK AYAKKABI
Gumshoe
Lâstik ayakkabı
gumwood
sakız ağacı