Translate
"Green"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
green
(avcı) daha önce avlanmamış
green
(beygir) ehlileştirilmiş ancak eğitilmemiş
Green
1. YEŞİL 2.TECRÜBESİZ ,TOY
green
1.yeşil, 2.(meyve) ham, olmamış, 3.toy, deneyimsiz, saf, keriz, 4.benzi sararmış, solgun, 5.yeşillik, çayır, 6.ç. yeşil yapraklı sebzeler, yeşillik
GREEN
ACEMİ
green
cahil
green
canlı
green
çayır
green
çiğ
green
çimen
GREEN
ÇİMENLİK
GREEN
GENÇ
GREEN
GENÇLİK
GREEN
GOLF SAHASI
GREEN
HAM
GREEN
PARA
GREEN
RENGİ ATMIŞ
green
soluk
GREEN
TAZE
GREEN
TOY
green
yelve
GREEN
YENİ
GREEN
YEŞERMEK
green
yeşil
GREEN
YEŞİL ALAN
GREEN
YEŞİLE BOYAMAK
GREEN
YEŞİLLENDİRMEK
GREEN
YEŞİLLİK
GREEN
ZİNDELİK
green algae
yeşil algler
green algae
yeşil yosun
green amaranth
yeşil kadife çiçeği
green apple aphid
yeşil elma biti
green areas
yeşil alanlar
green bean
yeşil fasulye
green bean
yeşil fasülye
Green beans
Taze fasulye
Green beans
Taze fasulyeler
green belt
yeşil alan, yeşil kuşak
green blind
yeşil körü
green blindness
yeşil körlüğü
Green brick
Fırınlanmamış tuğla
Green capsicum (pepper)
Yeşil biber
green card
yeşil kart
Green ceramic body
Yaş seramik kütle
green cheese
1. lor, 2. adaçayı peyniri
Green Cheese
Çökelek
Green chilli
Yeşil biber
Green cloth
Çuha
Green compact
Pişirilmemiş sıkıt, ham sıkıt, yaş sıkıt
Green concrete
Taze beton
green corn
yeşil mısır
green datacenter
çevredostu verimerkezi
green deal
çevredostu uyuşma
green deal
yeşil mutabakat
Green density (Pressed density)
Sıkışmışlık yoğunluğu
green eyed
yeşil gözlü
green finch
yeşil ispinoz, yelve
GREEN FLASH
Güneş doğumundan evvel veya batışından sonra görünen kuvvetli ışık.Güneş ışıklarının kırılmasından oluşur.
Green fluorescent protein
Yeşil florışıllıprotein
green frog
yeşil kurbağa
green gill
yeşil solungaç
Green glass
1) Yeşil cam 2) Şişe camı
Green gold
Yeşil altın
green goods
yeşil eşya
green IT
yeşil BT
green information technology
yeşil bilgi teknolojisi
Green lentil
Yeşil mercimek
GREEN LIGHT
İZİN
green light
izin, yeşil ışık
green light
yeşil ışık
Green light
Yeşil ışık (trafik)
green lizard
yeşil kertenkele
GREEN LUNG
YEŞİL ALAN
Green manure
Ayrışmamış gübre, yeşil gübre
green manure
yeşil gübre
green mayonnaise
yeşil mayonez
green monkey
yeşil maymun
Green mortar
Taze harç
Green mould
Taze kalıp (kum)
green olive
yeşil zeytin
Green Olive Salad
Yeşil zeytin salatası
green onion
yeşil soğan
green package
yeşil paket
green packaging
yeşil paketleme
Green paper
Yeşil kitap, yeşil rapor
Green Paper
Yeşil Rapor, Yeşil Kitap
GREEN PEA
BEZELYE
green pea
yeşil bezelye
green pea soup
bezelye çorbası
green peafowl
yeşil tavus kuşu
Green peas
Taze bezelye
Green pepper
Çarliston biber
Green pepper
Dolmalık biber
Green pepper
Sivri Biber
green pepper
yeşil biber
green plover
yeşil yağmurkuşu
GREEN POUND
STERLİN
green ray
çok yumuşak x ışını
green river
yeşil nehir
Green rot
Yeşil küf (paslanmaz çelik)
green salad
yeşil salata
Green sand
Yaş kum; Taze döküm kumu(döküm)
GREEN SEA
Çatlamadan teknenin üstünden geçen deniz.
green snake
yeşil yılan
Green soap
Yeşil sabun
green soybean
yeşil soya fasülyesi
green space
yeşil alan
Green strength
Yaş dayanç (kum)
green taxonomy
yeşil sınıflandırma
green tea
yeşil çay
Green tea (not fermented), black tea (fermented) and partly fermented tea, in immediate packings of a content ≤ 3 kg
Yeşil çay (mayalanmamış), siyah çay (mayalanmış) ve kısmen mayalanmış çaylar (3 kg veya daha az miktarlarda, hemen tüketilmeye hazır paketler halinde)
green time
doğada geçirilen zaman
green tipped coral
yeşil mercan
green transformation
yeşil dönüşüm
green turtle
yeşil kaplumbağa
green turtle soup
yeşil kaplumbağa çorbası
Green vegetables
Yeşillik
Green vitriol (Copperas)
Yeşil vitriyol;sulu demir sülfat
Green waves
Yeşil dalgalar (renk)
green winged teal
nehir ördeği
green with envy
kıskançlıktan kudurmuş
green woodpecker
yeşil ağaçkakan
Greenalite
Grinalit
greenback
(i.), A.B.D.’ne mahsus arkasi yesil banknot.
greenback
1. dolar, 2. A.B.D.’ne mahsus arkası yeşil banknot
GREENBACK
DOLAR
GREENBELT
YEŞİL ALAN
Green-blind
Yeşil renk körü
greener
terzilik veya ayakkabıcılık yaparak geçimini sağlamaya çalışan yabancı
greenery
(i.) yesillik, nebatat.
greenery
nebatat
GREENERY
SERA
greenery
yeşil yapraklar, ağaç yaprakları
GREENERY
YEŞİLLİK
greeneye
yeşil göz
greeneyed
(s.) yesil gozlu, kem gozlu.
green-eyed
1. kıskanç, 2. yeşil gözlü, kem gözlü
GREEN-EYED
KISKANÇ
green-eyed monster
kıskançlık
greenfly
yeşil sinek
greengage
(i.) frenk erigi, bardak erigi.
greengage
bardakeriği
greengage
erik
GREENGAGE
FRENKERİĞİ
greengage plum
erik
greengrocer
(i.), (ing.) sebzeci, manav.
greengrocer
manav
GREENGROCERY
SEBZE-MEYVE
greenhorn
(i.) acemi veya toy kimse.