Translate
"HALL"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
hall
(i.) koridor, dehliz; hol; toplanti salonu, buyuk salon; resmi veya umumi toplantilara mahsus bina; konak; okul veya universite binasi .
hall
(orta çağ’da kral veya asillere ait) şato
Hall
1) Hol, giriş; 2) Toplantı salonu, oturma salonu
hall
1.toplantı salonu, büyük salon, 2.koridor, hol, 3.(okul, üniversite, vb.) salon, yemekhane
HALL
ANTRE
hall
büyük salon
hall
dehliz
HALL
HOL
Hall
i.) koridor, dehliz
HALL
KABUL SALONU
HALL
KONAK
HALL
KORİDOR
hall
salon
hall
sofa
HALL
YEMEKHANE
HALL
YURT
Hall coefficient
Hall katsayısı
Hall detector
Hall sondası
hall door
salon kapısı
hall effect
hall etkisi
Hall effect
Hall olayı
Hall effect
Hall olgusu; Hall etkisi
Hall effect sensor
Hall etki algılayıcısı, Manyetik etkili kaptör
HALL MARK
ÖZELLİK
Hall method
Hall yöntemi (e.mik.)
Hall mobility
Hall devingenliği (elektron)
HALL OF RESIDENCE
YURT
hall of residence
üniversite yurdu
Hall probe
Hall sondası
Hall process
Hall süreci (Al)
Hall tree
Palto/şapka askısı
HALLELUIAH
ŞÜKRETME
HALLELUIAH
ŞÜKÜR
hallelujah
Elhamdülillah!, Allah’a şükür!
HALLELUJAH
ŞÜKRETME
HALLELUJAH
ŞÜKÜR
hallelujah , halleluiah
(unlem) Allaha sukur!
Halley
Halley
Halley’s commet
Halley kuyrukluyıldızı
Hall-Herault aluminum process
Hall- Herault aluminyum süreci
Hall-Heroult process
Hall-Herault süreci(Al)
HALLIARD
KANDİLİSA
halliard
(bak.) halyard.
halliard
kandilisa, çördek, yelken ipi, bayrak ipi
hallmark
(i.) altin veya gumuste ayar damgasi; kalite isareti.
hallmark
1.altın ya da gümüşte ayar damgası, 2.ayar damgası vurmak
hallmark
altın ile gümüşten yapılan şeylere basılan resmi ayar damgası
HALLMARK
AYAR DAMGASI
HALLMARK
AYAR DAMGASI BASMAK
HALLMARK
AYIRICI ÖZELLİK
HALLMARK
KALİTE İŞARETİ
HALLMARK
KARAKTERİZE ETMEK
HALLMARK
NİTELİK
HALLMARK
ÖZELLİK
HALLMARK
ÖZELLİKLİ YAPMAK
hallmark
v.ayar damgası vur:n.ayar damgası
hallo
(birine) hallo diye bağırmak
hallo
bkz. hello
hallo
hallo diye bağırarak kışkırtmak
hallo
hallo diye bağırma
halloa
halloo diye bağırarak harekete geçirmek
halloa
Hayret!
Hallogram
Halogram
halloo
halloo diye bağırarak harekete geçirmek
halloo
halloo diye bağırmak
halloo
hayret ifade eden ses
halloo
unlem, (i.), (f.) dikkati cekme unlemi; avda kopekleri saldirtma unlemi; (i.) hayret ifade eden ses; (f.) bagirarak cesaret vermek veya canlandirmak.
halloo
unlem, (ing.) Hayret! Hey !
hallow
(f.) takdis etmek, kutsamak.
HALLOW
KUTSAL SAYMAK
HALLOW
KUTSAMAK
hallow
kutsamak, kutsallaştırmak
HALLOW
OYUK
hallow
takdis et
HALLOW
TAKDİS ETMEK
hallowed
v.takdis et:adj.kutsal
halloween
(i.) 31 Ekim aksami, cocuklarin turlu kiyafetlere girerek eglenceler tertip ettikleri hortlak gecesi.
Halloween
Azizler Günü’nün arifesi ( ekim gecesi)
halloween
eski bir inanışa göre cadıların, hayaletlerin, hortlakların ortalığa çıktığı gece (31 ekim)
HALLOWMAS
AZİZLER YORTUSU
Halloysite
Haloysit
Hall-Petch equation
Hall-Petch denklemi
HALLUCINATION
HALİSÜNASYON
HALLUCINATION
SANRI
hallucinate
(f.) sanrilamak; sanrilatmak. hallucina’tion (i.), (psik.) sanri vehim, kuruntu; akli denge bozuklugundan ileri gelen kuruntu. hallu’cinative, hallu’cinatory (s.) sanri kabilinden, kuruntu getiren .
hallucinate
halüsinasyon görmek
hallucinate
hayal gör
hallucinate
kuruntu
hallucinate
sanrılamak
hallucination
halüsinasyon
hallucination
sanrı, halüsinasyon, varsam
hallucinative
kuruntulu
hallucinatory
evham verici
hallucinatory
kuruntulu
hallucinogen
(i.), (tib.) sanriya kapilmaya sebep olan ilac. hallucinogen’ic (s.), (i.) sanriya kapilmaya sebep olan (esrar) .
hallucinosis
(i.), (tib.) sanri getiren hastalik.
hallux
(cog. halluces) (i.), (anat.) ayak basparmagi.
hallux
ayak başparmağı
hallwachs effect
hallwachs etkisi
hallway
(i.) koridor; hol.
HALLWAY
HOL
hallway
koridor
hallway
koridor, geçit, hol