Translate
"HEEL"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
heel
(f). okce takmak; pesine dusmek, takip etmek; dans ederken okceyi yere basmak; okcelerine dayanarak dinlenmek; ayaginin dibinden ayrilmamak (kopek). well heeled (k).dili sarfedecek parasi bol, kesesi dolgun.
heel
(f)., (den). bir yana yatmak veya yatirmak (gemi).
Heel
1) Taban,gövde altı (şişe); 2) Topuk; Ökçe
HEEL
1)Rüzgar etkisi ile yada yük kayması neticesi gemide meydana gelen meyil,bayılma. 2)Kıç kepçe ile omurganın birleştiği yer. 3)Direğin,bumbanın,puntelin bağlanan alt ucu,topuk,ıskaça. 4)Köşebentin dikey açılı köşesi,topuğu.
heel
1.topuk, 2.ökçe, topuk, 3.(ayakkabıya) ökçe takmak
HEEL
ALÇAK
heel
arka
heel
art
HEEL
AŞAĞILIK KİMSE
Heel
bir yana yatmak veya yatırmak
HEEL
DİZİNİN DİBİNDEN AYRILMAMAK
HEEL
GOLF SOPASI UCU
HEEL
KALLEŞ
HEEL
ÖKÇE
heel
son
HEEL
TOPUĞUNU YERE VURARAK DANSETMEK
heel
topuk
heel
topuk ökçe alçak herif
HEEL
TOPUK PASI VERMEK
HEEL
TOPUK TAKMAK
HEEL
Topuk.
HEEL
YANA YATMAK (GEMİ)
heel (us)
daha sonra kullanılmak üzere kenara ayrılmış iskambil kartları
heel bone
topuk kemiği
Heel burner
Topuk beki
Heel grips for ski bindings
Kayak kilitlemek için topuk kelepçeleri
HEEL GUDGEON
Dümen topuk iğneciği.
heel iron
nalça
HEEL KNEE
Omurga ve kıç bodoslamayı birbirine bağlayan praçol.
HEEL OVER
Meyletmek,yana yatmak
HEEL POST
Pervane şaftının sonuna destek olan dikey eleman.
Heel protectors for footwear
Ayakkabılar için topuk koruyucuları
Heel tap
Yamuk dip (şişe)
heeled
1. topuklu, ökçeli, 2. para babası
HEELED
PARALI
heeler
(i). kunduraci; argo bir politikacinin adami. ward heeler semtin oylarini kazanmaya calisan kimse.
heeler
kunduracı
heeler
kunduracı, bir politikacının adamı
HEELING EXPERIMENT
Geminin doğrultucu kuvvetini ve KG sini bulmak için yapılan meyil tecrübesi.
heeling
yana yatma
heeling error
pusula yatıklık hatası
Heelless
Ökçesiz
Heelpiece
Ökçelik (kösele parçası)
Heels
Topuklar
heeltap
(i). ayakkabi okcesini yukseltmek icin eklenen deri parcasi; kadeh artigi.
Heeltap
Ökçe köselesi