Translate
"HOME"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
home
(f). bir hedefe dogru gitmek; bir hedefe dogru rota tayin etmek (roket, bomba, mermi); yerlestirmek, iskan etmek.
home
1) yerel, 2) ekran başı, başkonum; 3) ana; 4) ev
home
1.ev, yuva, aile ocağı, 2.yurt, vatan, 3.evde, 4.eve, 5.eve ilişkin, yuvayla ilgili, eve özgü, kökene ilişkin, 6.yabancı kökenli olmayan, 7.evde yuapılmış, evde hazırlanmış, 8.(maç) kendi sahasında, 9.(takım) ev sahibi
HOME
AİLE OCAĞI
home
alışkın
HOME
BAKIMEVİ
home
bomba
home
derin
home
ev
home
ev ile ilgili
Home
Ev, mesken
Home
EV, YUVA
HOME
EVDE
HOME
EVDE YAPILAN
HOME
EVDEKİ
HOME
EVE
HOME
EVE AİT
home
eve sahip olmak
home
genel merkeze sahip olmak
home
halk dansı düzeninde kişinin ilk konumu
HOME
HEDEF (BOMBA)
HOME
HEDEFE
HOME
HEDEFE AİT
HOME
HEDEFLEMEK
HOME
KALE
home
melce
home
memleket
home
merkeze sahip olmak
home
mesken
home
özerklik
home
sığınak
home
sinyallere göre yönelmek
HOME
SİNYÂLLERE GÖRE YÖNELMEK
HOME
TAM YERİNE
HOME
ÜLKESİNDE
HOME
VATAN
HOME
VATANA AİT
HOME
Yerinde,yakınında
home
yerleştirmek
HOME
YURDA
HOME
YURDA DÖNMEK (KUŞ)
HOME
YURT
HOME
YUVA
HOME
YUVASINA DÖNMEK
home address
asıl adres, fiziksel adres
home address
ev adresi
home air traffic
yurtiçi hava trafiği
home appliance
beyazeşya
home area network
ev alan şebekesi (yersel)
home automation
ev otomasyonu
home banking
ev bankacılığı
home base
ana üs
home base
anayurt üssü, merkez
home bill
dahili senet
home brew
(özellikle bira gibi) evde yapılan içki
home brew
evde çıkarılan içki
home bus
ev otomasyon veriyolu
home care
hastaya kendi evinde verilen bakım hizmeti
home computer
ev bilgisayarı
home control system
ev otomasyon sistemi
home country
ana ülke
home country
çok uluslu şirketin genel merkezinin içinde yer aldığı ülke
Home country
Orijin ülke
Home country control
Orijin ülke kontrolü
Home country control
Orijin ülke prensibi
home country control principle
ev sahibi ülkenin gözetim ve denetim yetkisine sahip olması
home currency
ulusal para, milli para
home directory
ana dizin
home economics
ev ekonomisi
Home economics
Ev idaresi
home exchange
(iki ev sahibi arasında) ev değiştirme
home exchange
iki ev sahibinin belirli bir süre karşılıklı birbirlerinin evlerinde oturması
HOME FLEET
FİLO
home from home
kendi evi gibi saymak
home game
takımın kendi sahasında yaptığı maç
home ground
bilindik konu
home grown
yurt içinde üretilen
home grown software
kullanıcının hazırladığı program
home improvement
evin değerini arttırmak için yapılan dekorasyon çalışması
home industry
ev endüstrisi
home information services
ev bilgi hizmetleri
home key
home tuşu
HOME LIFE
AİLE HAYATI
home loan
konut kredisi
home location register (HLR)
ev sahibi abone kütüğü, yerel abone kütüğü, sabit abone kütüğü
home loop
yerel devre
home made
1. evde yapılmış, 2. yerli malı
home made fettuccini, egg noodles
Erişte
Home made fettuchini
Erişte
home member state
ev sahibi ülke
Home Member State
Ev sahibi ülke, Merkez Üye Devlet
home movie
kişinin yaşamını veya aktivitelerini konu alan film
home network
ev sahibi şebeke,ev ağı
home numbering plan area (HNPA)
mesken numaralandırma plan alanı
Home Office
1. içişleri Bakanlığı, 2. içişleri Bakanlığı
home office
idare merkezi
home owner
kendi evinde oturan kimse
home page
ana sayfa
home port
demirleme limanı
Home port
Geminin kayıtlı olduğu liman
home position
ana konum
home position
başkonum (ekran)
home record
ilk hedef kaydı
Home scrap
İç hurda; Fabrika hurdası
Home Secretary
içişleri Bakanı
home security video
ev güvenlik videosu
home surveillance
ev gözetimi
home textile
döşemelik kumaş
home thrust
hayati şekilde yaralayan darbe
home thrust
iyi yönlendirilmiş darbe
home town
bir ülkede yaşayan bireylerin bütünü
home town
kişinin doğduğu ve büyüdüğü yer
home trade
iç ticaret
home truth
acı ama gerçek
home truth
acı gerçek
home truth
doğru ancak hoş karşılanmayan açıklama
home truths
acı ama gerçek olan şeyler
home wiring
ev elektrik tesisatı
home yard
ev bahçesinde
home zone
yerleşimin yoğun olduğu ve trafiğin zorlayıcı olmayan yöntemlerle engellenmeye çalışıldığı sokak veya bölge
home, to
hedefe yaklaşmak
HOME,THE ANCHOR IS COMING
Demir tarıyor.
HOME,TO BE RIGHT
Yerine iyi uyan
homebird
bir süre uzakta yaşadıktan sonra memleketine veya çocukluk evine dönen kimse
HOMEBODY
EV KUŞU
HOMEBODY
EVDE OTURMAYI SEVEN KİMSE
homebody
i. evde oturmayi tercih eden kimse.
homebound
eve doğru giden
homebound
s. eve dogru giden; vatana donmekte olan, kendi limanina dogru seyreden (gemi).
homeboy
mahalleden arkadaş
homebred
ehli
homebred
kaba
homebred
s. yerli, evde yetistirilmis, evde buyumus, ehli; kaba, yontulmamis.
homebred
yerli
homebred
yerli, ehli
homebrew
(özellikle bira gibi) evde yapılan içki
homebrew
i. evde yapilan icki.
home-brew
evde yapılan içki
homecoming
eve dönüş, yuvaya dönüş
homecoming
i. eve veya memlekete donus; mezunlar gunu.
homefolks
i. yakin akrabalar.
home-folks
yakın akrabalar
homegirl
mahalleden arkadaş
HOMEGROWN
KENDİ BAHÇESİNDE YETİŞEN
home-grown
yurt içinde üretilen
Homeland
ana vatan, yurt, memleket
homeland
anavatan
homeland
anavatan, yurt, memleket
HOMELAND
ANAYURT
homeland
i. ana vatan, yurt, memleket.