Translate
"Haze"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
haze
(f.), (den.), fazla veya cetin isle yormak; A.B.D., esek sakasi yaparak uzmek (ozellikle universiteye yeni gelenleri).
haze
(i.) hafif sis, ince duman, pus; belirsizlik, muphemlik, caprasiklik.
HAZE
BELİRSİZLİK
Haze
Bulanıklık
HAZE
CANINDAN BEZDİRMEK
haze
çapraşıklık
HAZE
HAFİF SİS
haze
ince duman
haze
ince sis, duman, pus
haze
müphemlik
HAZE
PUS
Haze
Pus (değerli metal lekesi)
haze
sis
haze
sis pus
HAZE
ŞÜPHE
HAZE
UĞRAŞMAK
hazel
(i.), (s.) findik agaci, (bot.) Corylus; bu agacin kerestesi; sariya calan kestane rengi; (s.) fmdik agaca ait; acik kahverengi; ela (goz). hazelnut (i.) findik.
hazel
1.fındık ağacı, 2.ela
hazel
ela
HAZEL
ELÂ
hazel
fındık ağacı
hazel
fındık(ağacı)
hazel hen
dağtavuğu
hazel mouse
fındık faresi
Hazelette process
Hazelette süreci
hazelnut
fındık
Hazelnut
findik
Hazelnut cream
Fındıklı krema
Hazelnut oil and their fractions (refined but not chemically modified)
Fındık yağı ve fraksiyonları (rafine edilmiş fakat kimyasal olarak değiştirilmemiş)
Hazelnut-ice cream
Fındıklı dondurma
hazelwood
fındık ağacı