Translate
"JEWEL"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
jewel
1.değerli taş, 2.mücehver, takı
JEWEL
CEVHER
jewel
değerli (kimse/şey)
jewel
değerli insan
JEWEL
DEĞERLİ TAŞ
JEWEL
DEĞERLİ TAŞLARLA SÜSLEMEK
Jewel
Kıymetli taş; mücevher, ziynet eşyası
jewel
kuyumculuk
jewel
mücevher
jewel
saat taşı
Jewel boxes
Mücevher kutuları
Jewel cases
Mücevher çantaları
Jewel cutting
Mücevher kesme
Jewel settings (clocks and watches)
Taş ayarları (saatler)
jeweled
kıymetli taşlarla süslenmiş
jeweled
mücevher
jeweler
bkz. jeweller
jeweler
kuyumcu
JEWELERY
TAKI
jeweller
kuyumcu
Jeweller
Kuyumcu; Mücevherci
Jeweller’s borax
Kuyumcu şapı
Jeweller’s cement
Kuyumcu harcı; Kuyumcu tutkalı
Jeweller’s enamel
Kuyumcu emayesi
Jeweller’s rouge
Kuyumcu kırmızısı
Jewellery
1)Mücevherat, kuyumculuk;2) Takı
jewellery
1.mücevherat, 2.kuyumculuk
jewellery
kuyumculuk
JEWELLERY
MÜCEVHERAT
Jewellery and related articles
Kuyumculuk ve ilgili maddeler
Jewellery cleaning solutions
Mücevher temizlik solüsyonları
Jewellery for piercing
Piercingler
Jewellery sets
Mücevherat takımları
Jewellery, watches and related articles
Mücevherler, saatler ve benzeri eşyalar
jewelry
bkz. jewellery
jewelry
kuyumculuk
JEWELRY
MÜCEVHERAT
jewelry dealer
kuyumcu
jewelry maker
mücevheratçı
jewelry store
kuyumcu dükkanı
Jewels for clock and watch movements
Saat hareketleri için taşlar
Jewels, Jewelleries of other valuable metals and parts thereof (whether plated with other valuable metals by methods such as electrolyzing, submersion etc. or cladded with other valuable materials by methods such as print, sticking on etc.) (ring, bracele
Diğer değerli metallerden mücevherler, takılar ve bunların parçaları (diğer değerli metallerle elektroliz, daldırma vb. yöntemlerle kaplanmış (plated) veya diğer değerli metallerle baskı, yapıştırma vb. yöntemlerle giydirilmiş (clad with) olsun yada olmas
jewelweed
sarı veya turuncu çiçekli bir kuzey amerika bitkisi