Translate
"Keep"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
keep
1.almak, saklamak, -de kalmak, bulundurmak, 2.korumak, elde tutmak, saklamak, bulundurmak, 3.(belli bir durumda) engellemek, 4.yerine getirmek, tutmak, 5.geçim, yiyecek, yemek, boğaz, 6.kale
keep
alıkoymak
keep
almak
KEEP
BAKIM
KEEP
BAKMAK
keep
beslemek
KEEP
BULUNDURMAK
keep
devam etmek
KEEP
DEVAM ETTİRMEK
KEEP
DURMAK
KEEP
GEÇİM
KEEP
GÖZKULAK OLMAK
keep
himaye
keep
i. gecim; himaye; kale; kale zindani. for keeps her zaman icin, temelli olarak, sonuna kadar. He earns his keep Gecimini sagliyor. He’s not worth his keep Masrafina degmez.
KEEP
İÇ KALE
keep
ilerlemek
KEEP
İŞLETMEK
KEEP
KALE
KEEP
KALMAK
KEEP
KORUMAK
Keep
KORUMAK, TUTMAK, DEVAM ETMEK
KEEP
KUTLAMAK
KEEP
SAĞLAMAK
keep
saklamak
KEEP
SÜRDÜRMEK
KEEP
TEMELLİ ALMAK
KEEP
TUTMAK
Keep
tutmak, saklamak, hıfzetmek, elde tutmak, muhafaza etmek
KEEP
UYMAK
keep
v.h_v.konumunda tut e.elde tut:n.erzak
KEEP
YİYECEK
keep (to) bees
arılar tutmak
keep a foot in both camps
nabza göre şerbet vermek
keep a low profile
dikkat çekmekten sakınmak
keep a promise
sözünü tutmak
KEEP A RECORD OF
FİŞLEMEK
keep a secret
sır tutmak, sır saklamak
keep a stiff upper lip
metin olmak
keep a stiff upper lip
soğukkanlı olmak
keep a tab on
takip etmek
KEEP A TALLY
ÇETELESİNİ TUTMAK
KEEP A TIGHT REIN ON
DİZGİNLEMEK
KEEP A TIGHT REIN ON
KONTROL ALTINDA TUTMAK
keep a tight rein on
dizginlemek, sıkı denetlemek
KEEP ABREAST
Yan yana (yakın) bulunmak.
keep abreast of
haberdar et
keep abreast of
yeni gelişmeleri öğrenmek
KEEP ALIVE
HAYATTA KALMAK
keep alive arc
canlı tutma arkı
keep alive circuit
canlı tutma devresi
KEEP ALOOF
UZAK DURMAK
keep an account
hesap tutmak
keep an ear to the ground
kulağı tetikte olmak
KEEP AN EYE ON
DİKKAT ETMEK
keep an eye on
-e göz kulak olmak
KEEP AN EYE ON
GÖZ KULAK OLMAK
keep an eye on
gözetle
KEEP AN EYE ON
GÖZÜNÜ AYIRMAMAK
keep an eye out for
anımsamaya çalışmak
keep an updated wardrobe
hep modaya göre giyinmek
KEEP APART
AYIRMAK
keep apart
uzak tut
keep asking
istemeye devam etmek
KEEP AT
BIRAKMAMAK
KEEP AT
DEVAM ETMEK
keep at
yapmaya devam etmek
keep at a job
bir işe devam etmek
keep at arms length
uzak tutmak, yüz vermemek
KEEP AT SMB.
BIRAKMAMAK
keep away
1. uzak durmak, 2. uzak tutmak, 3. yaklaştırmamak, yaklaşmamak
KEEP AWAY
Alargada tutmak,açık,alarga.
KEEP AWAY
UZAK DURMAK
keep away
uzak tut
KEEP AWAY FROM
UZAK DURMAK
KEEP BACK
BARINDIRMAK
KEEP BACK
BİRİKTİRMEK
KEEP BACK
GECİKTİRMEK
KEEP BACK
GİZLEMEK
KEEP BACK
ÖNLEMEK
keep back
sakla
KEEP BACK
SAKLAMAK
keep back
söylememek, vermemek, saklamak
KEEP BACK
TUTMAK
keep bleeding
kanamaya devam etmek
keep body and soul together
kıt kanaat geçinmek
KEEP CALM
KENDİNİ TUTMAK
KEEP CAVE
GÖZETLEMEK
KEEP CAVE
NÖBET TUTMAK
KEEP CLEAR OF
ÇEKİNMEK
KEEP CLEAR OF
KAÇINMAK
KEEP CLEAR OF
SAKINMAK
KEEP CLEAR OFF
Açık,neta bulununuz.
keep company
arkadaşlık et
KEEP COMPANY WITH
BİRLİKTE TAKILMAK
KEEP COMPANY WITH
ÇIKMAK
KEEP COMPANY WITH
FLÖRT ETMEK
keep company with
birlikte takılmak
keep cool
soğukkanlılığını koru
keep down
1. kontrol altına almak, 2. zulmetmek, eziyet etmek, 3. bastırmak, yükselmesine engel olmak
KEEP DOWN
BASKI YAPMAK
KEEP DOWN
BASTIRMAK
KEEP DOWN
ENGELLEMEK
keep down
kontrol altında tut
KEEP DOWN
SINIFTA BIRAKMAK
KEEP DOWN
SİNMEK
KEEP DOWN
TUTMAK
KEEP DOWN
ZAPTETMEK
keep for future use
ileride kullanmak üzere tut
KEEP FROM
ENGELLEMEK
KEEP FROM
GİZLEMEK
keep from
kaçın
KEEP FROM
KENDİNİ TUTMAK
KEEP FROM
KURTARMAK
KEEP GOING
DEVAM ETMEK
KEEP GOING
İLERLEMEK
KEEP GOING
SÜRDÜRMEK
keep going
devam et
keep going
devam etmek
keep going
devam ettirmek
keep going
yola devam etmek
keep going I’ll hold them off
siz devam edin ben onları oyalarım
keep good time
saat her zaman zamanı doğru göstermek
KEEP GUARD
KORUMAK
keep guard
nöbet beklemek
KEEP GUARD
NÖBET TUTMAK
KEEP HANDY
BULUNDURMAK
KEEP HEADWAY,TO
İleri yol.Teknenin üzerinde yol bulundurmak.
KEEP HOLD OF
BIRAKMAMAK
KEEP HOLD OF
SIKI TUTMAK
keep house
ev idare etmek, eve bakmak
KEEP IN
BASTIRMAK
KEEP IN
FRENLEMEK
KEEP IN
TUTMAK
KEEP IN DARK
GİZLEMEK
KEEP IN MIND
HATIRDA TUTMAK
KEEP IN MIND
UNUTMAMAK
KEEP IN ONE’S BOSOM
GİZLEMEK
KEEP IN SUSPENSE
ENDİŞELENDİRMEK
KEEP IN VIEW
GÖZ ÖNÜNE ALMAK
KEEP IN WITH
ANLAŞMAK
KEEP INFORMED
BİLGİ VERMEK
Keep Informed
Yakından Yönetim
keep in
birini bir konu, plan, proje hakkında güncel tutmak
keep in
içeride tut
keep in
yanmaya devam etmek
keep in contact
temas içinde olmak
keep in memory
zihinde tutmak
keep in mind
1. akılda tutmak, 2. unutmamak, 3. akılda tutmak
keep in mind
akılda tut
keep in remembrance
Unutmamak