Translate
"LAD"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
lad
(i.) buyucek erkek cocuk, delikanli, genc erkek.
LAD
DELİKANLI
lad
delikanlı, genç
lad
erkek çocuk
lad
genç erkek
ladanum
(bak.) labdanum.
ladder
(i.) merdiven; (mec.) yukselme vasitasi; (Ing.) corap kacigi. ladder stitch igneardi teyel, capraz teyel. accommodation ladder vapurun borda iskelesi. companion ladder kameraya inecek merdiven.
ladder
1.el merdiveni, 2.çorap kaçığı, 3.(çorap) kaçmak, kaçırmak
LADDER
BASAMAK
ladder
bir yere çıkmaya veya bir yerden inmeye yarayan basamaklar dizisi
LADDER
ÇORAP KAÇIĞI
LADDER
ESKİTMEK
ladder
havayolları biletleri üzerinde bulunan tarife konstrükson kutucuğunun biçimine verilen isim
LADDER
KAÇIK
LADDER
KAÇIRMAK
LADDER
KAÇMAK (ÇORAP)
ladder
merdiven
Ladder
Merdiven; El merdiveni; Süllüm
LADDER
PORTATİF MERDİVEN
ladder
süreç dahilinde sırayla içinde bulunulan kademe veya basamaklar
Ladder chain
Çift çengelli baklalı zincir
ladder dredger
kovalı tarak
Ladder filter
Basamaklı süzgeç
ladder function
basamak fonksiyonu
ladder grid numbers
basamaklı grid numaraları
ladder network
basamaklı şebeke
ladder network
merdiven devre
Ladder polymer
Merdivenli çoğuz
ladder stitch
çapraz teyel
ladder truck
merdiven kamyonu
ladder-proof
kaçmaz
Ladders
merdiven
Ladders
Merdivenler
ladder-stitch
iğneardı teyel, çapraz teyel
LADDIE
DELİKANLI
LADDIE
ERKEK ÇOCUK
LADDIE
OĞLAN
laddie
(i.) erkek cocuk, oglan, delikanli.
laddie
delikanlı
laddie
delikanlı, oğlan
laddie
erkek çocuk
laddie
oğlan
lade
(f.) (laded, laded veya laden) yuklemek; geminin yukunu vermek; icine su doldurmak; icinden su bosaltmak; kepce ile icinden su almak. laden (s.) yuklu.
lade
yükle
LADE
YÜKLEMEK
laded
v.yükle:adj.yüklü
laden
(with ile) yüklü, dolu
LADEN
DOLU
laden
v.yükle:adj.yüklü
LADEN
YÜKLÜ
LADING
YÜK
LADING
YÜKLEME
ladies’ room
bayanların odası
Ladies’ suits
Tayyörler
ladies’ wear
bayan giyim
ladin
çam türüne çok yakın bir orman ağacı
lading
(i.) yukleme. bill of lading konsimento.
lading
n.yükleme:v.yükle:prep.yükleyerek
lading
yükleme
lading port
yükleme limanı
ladino
(i.) Ladino.
ladle
(i.), (f.) kepce; (f.), kepce ile doldurmak veya bosaltmak. ladleful (i.) kepce dolusu.
Ladle
1) Pota 2)Kepçe (cam); cam almakepçesi
ladle
1.kepçe, 2.kepçeyle koymak/servis yapmak
ladle
kepçe
LADLE
KEPÇE İLE ALMAK
LADLE
KEPÇE İLE BOŞALTMAK
LADLE
KEPÇE İLE VERMEK
ladle
v.kepçeyle al:n.kepçe
Ladle additions
Pota katıkları
Ladle bogie(Ladle car)
Pota arabası
Ladle brick
Pota tuğlası
Ladle bubbling
Pota kabarcıklanması;pota kaynaması
Ladle capacity
Pota sığası
Ladle car
Pota arabası
Ladle chemical ranges and limits
Pota kimyasal aralıkları ve kısıtları
Ladle cover
Pota kapağı
Ladle crane
Pota vinci
Ladle cycle time
Pota çevrim süresi(çelik)
Ladle degassing
Potada gaz giderme(çelik)
Ladle desiliconization
Potada silisyum giderme (çelik)
Ladle desulphurization
Potada kükürt giderme (çelik)
Ladle drier
Pota kurutucusu;Pota kurutma aygıtı
Ladle drying
Pota kurutma
Ladle furnace
Pota ocağı
Ladle heating
Pota ısıtma
Ladle injection process
Potaya püskürtme süreci (çelik)
Ladle lifting system
Pota kaldırma dizgesi
Ladle lining
Pota astarı
Ladle metallurgical furnace
Metalbilimsel pota ocağı
Ladle metallurgy
Pota metalbilimi, pota metalurjisi
Ladle nozzle
Pota deliği
Ladle pouring
Pota akıtma; pota dökümü
Ladle reactions
Pota tepkimeleri
Ladle refining furnace
Pota arıtma fırını(çelik)
Ladle rigging
Pota donatma
Ladle sample
Pota numunesi; pota örneği
Ladle shell
Pota kabuğu
Ladle shrouding
Pota perdelemesi
Ladle size
Pota büyüklüğü
Ladle skull
Pota sakalı
Ladle splash shield
Pota sıçrama kalkanı
Ladle stopper
Pota tıpası
Ladle teeming (Ladle pouring)
Pota boşaltma; Potadan döküm
Ladle teeming time
Pota boşaltma süresi
Ladle transfer
Pota aktarımı
Ladle treatment
Pota işlemi
Ladle treatment station
Pota işlem yeri
Ladle turret
Pota oturgacı; Pota kulesi
ladleful
kepçe dolusu
Ladles for jars
Kavanozlar için kepçeler
Ladles for kitchen use
Servis kepçeleri, mutfakta kullanımı için
Ladle-to-ladle degassing
Potadan potayagaz giderme (çelik)
Ladle-to-ladle vacuum degassing
Potadan potaya vakumlu gaz giderme (çelik)
Ladle-to-mould degassing
Potadan kalıba gaz giderme (çelik)
Ladle-to-mould vacuum degassing
Potadan kalıba vakumlu gaz giderme (çelik)
Ladle-to-tundish shrouding
Potadan döküm teknesine perdeleme
Ladling
1) Kepçeyle cam alma; 2) Cam dökme
ladling
kepçe ile alma
ladling
kepçe ile verme
Ladmiral bone
Gözyaşı kemiği (tıp)
ladrone
(i.), (Isp.) hirsiz, haydut.
ladrone
haydut
lady
1.hanımefendi, 2.kadın, bayan
lady
bayan
LADY
EŞ
lady
hanım
LADY
HANIMEFENDİ
LADY
KADIN
LADY
LEYDİ
lady
sevilen kadın
lady
yüksek sosyal statüye sahip asil kadın
LADY DOG
DİŞİ KÖPEK
lady friend
bayan arkadaş
lady friend
hanım arkadaş
lady in waiting
kraliçe nedimesi
lady of the house
evi idare eden kadın
LADY’S
KADIN
lady’s trouser suit
bayan pantalonlu tayyör
LADY’S-FINGER
BAMYA
ladybeetle
gelincik böceği
LADYBIRD
UĞUR BÖCEĞİ
ladybird
gelincik böceği
ladybird
uğurböceği
ladybird beetle
gelincik böceği
ladybird, ladybug
(i.) hanim bocegi, gelincik bocegi, (zool.) Coccinella.
ladybug
gelincik böceği
LADYBUG
UĞUR BÖCEĞİ
ladybug
uğurböceği, gelinböceği, hanımböceği
ladyfinger
(i.) parmak biciminde yapilan bir cesit hamur isi; yuksukotu, (bot.) Digitalis purpurea.