Translate
"LET"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
let
1.izin vermek, bırakmak, 2.-meli, -malı, -ecek, -sin, 3.İİ. (to/out ile), kiralamak
LET
BIRAKMAK
LET
ENGEL
let
gevşetmek
let
i., eski mania, engel; tenis oyuna baslarken topun hafifce aga dokunarak gecmesi, let. without let or hindrance hic bir engelle karsilasmadan.
LET
İHALE ETMEK
let
izin ver
LET
İZİN VERMEK
Let
izin vermek, müsaade etmek
LET
KİRAYA VERİLMEK
LET
KİRAYA VERİLMİŞ MÜLK
LET
KİRAYA VERME
LET
KİRAYA VERMEK
let
koyuvermek
let
koyvermek
LET
LET
LET
MEYDAN VERMEK
let
müsaade etmek
LET
SES ÇIKARMAMAK
let
sonek -cik, kucultme ifade eder: kinglet kralcik.
LET
TENİSTE YENİDEN SERVİS ATMA NEDENİ
LET
VERMEK
let air in
hava almak
let alone
1. bırak, şöyle dursun, 2. kendi haline bırakmak
Let alone
bir yana
Let alone
Çok az
let alone
karışma
let alone
kendi haline bırakmak
Let alone
şöyle dursun
let alone
şöyle dursun!
Let be
Bozma
Let be
Dokunma
let be
kendi haline bırakmak
Let be
Öyle kalsın
let be!
öyle kalsın!
let bygones be bygones
dün dündür bugün bugündür
let bygones be bygones
eski defterleri kapatmak
Let bygones be bygones
Eski eskide kalsın
LET DAYLIGHT INTO SMTH.
AYDINLATMAK
let down
1. hayal kırıklığı, 2. yüzüstü bırakmak, 3. boşa çıkarmak
LET DOWN
ATLATMAK
LET DOWN
DÜŞÜRMEK
LET DOWN
HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATMAK
LET DOWN
İNDİRMEK
let down
kandır
LET DOWN
REZİL ETMEK
LET DOWN
YÜZÜSTÜ BIRAKMAK
LET ESCAPE
KAÇIRMAK
LET FALL
AĞZINDAN KAÇIRMAK
let fall
düşür
LET FALL
DÜŞÜRMEK
LET FALL
Fora,mola.
LET FLY
AĞZINA GELENİ SÖYLEMEK
LET FLY
ATEŞ ETMEK
LET FLY
ATEŞLEMEK
LET FLY
ATMAK
LET FLY
PATLAMAK
LET FLY
UÇURMAK
LET FLY AT SMB.
AĞZINA GELENİ SÖYLEMEK
LET FLY AT SMB.
ATEŞ ETMEK
LET GO
BIRAKMAK
let go
bırakmak, koyuvermek, salıvermek
LET GO
BOŞLAMAK
LET GO
GEVŞEMEK
LET GO
GEVŞETMEK
LET GO
KOYVERMEK
LET GO
RAHATLAMAK
LET GO
SALIVERMEK
let go
serbest bırak
LET GO
SERBEST BIRAKMAK
let go and let god
sadece allah’a havale etmek
LET GO ONE’S HOLD OF
SALIVERMEK
LET GO ONE’S HOLD OF
SERBEST BIRAKMAK
Let go!
Bırak!
let he that is without sin cast the first stone
herkesin yanlışları/günahları olduğu için kimse kimseyi yargılama hakkına sahip değil
let he who is without sin cast the first stone
herkesin yanlışları/günahları olduğu için kimse kimseyi yargılama hakkına sahip değil
let him that is without sin cast the first stone
herkesin yanlışları/günahları olduğu için kimse kimseyi yargılama hakkına sahip değil
let him who is without sin cast the first stone
herkesin yanlışları/günahları olduğu için kimse kimseyi yargılama hakkına sahip değil
LET IN
GÖMMEK
LET IN
İÇERİ ALMAK
LET IN
İÇERİ SOKMAK
LET IN
SOKMAK
let in
1. içeri bırakmak, içeri almak, 2. eklemek, gömmek
let in
içeri al
Let it be
Bırak
Let it be
öyle olsun
Let it be admitted that
İtiraf edelim ki
Let it be so
Öyle olsun
let it not be misunderstood
teşbihte hata olmaz
let it ride
üstünde durmamak, uğraşmamak
let it sit until it cools down
soğuyana kadar bekletmek
LET KNOW
BİLDİRMEK
let know
haber vermek
LET LOOSE
SALIVERMEK
LET LOOSE
SERBEST BIRAKMAK
LET LOOSE
YUMUŞAMAK
LET LOOSE,TO
Kaloma etmek.Serbest bırakmak.
let me assure you
seni temin ederim ki
let me explain what i mean
izin verirseniz ne demek istediğimi açıklayayım
let me get back to you on that
onunla ilgili seni arayacağım/ararım sonra
let me give you a heads-up
baştan seni uyarayım
let me have it!
konuş/anlat bakalım!
let me help you
bırak da sana yardım edeyim
let me put you through to the relevant department
sizi ilgili birime aktarıyorum
let me put you through to the relevant department
sizi ilgili bölüme aktarıyorum
Let me see
Bir bakayım
let me see
bir düşüneyim, bir bakayım
let me tell you
ben söyleyeyim
let me tell you something
bak sana ne diyeceğim
let me tell you something
sana bir şey diyeyim
let me tell you what they are
ben size ne olduklarını söyleyeyim
let me tell you what they are
ben söyleyeyim size ne olduklarını
let me walk you out
dur seni kapıya kadar geçireyim
let off
1. ucuz kurtulma, 2. serbest bırakmak, salıvermek, 3. affetmek
let off
affet
LET OFF
ATEŞLEMEK
LET OFF
BOŞALTMAK
LET OFF
PATLATMAK
LET OFF
SALMAK
LET OFF
SERBEST BIRAKMAK
let off with a warning
ceza vermek yerine sadece uyarıda bulunmak
LET ON
AÇIĞA VURMAK
let on
belli etmek
let on
söylemek, açıklamak
LET ONE’S HAIR DOWN
KENDİNDEN GEÇMEK
LET ONE’S HAIR DOWN
RAHATLAMAK
LET ONE’S HAIR DOWN
SAKİNLEŞMEK
let one’s hair down
rahat hareket etmek, resmiyeti bırakmak
LET ONESELF GO
COŞMAK
LET ONESELF GO
KENDİNİ KOYVERMEK
LET ONESELF GO
RAHATLAMAK
let oneself go
taşkınlık yapmak
let out
bırak
LET OUT
ÇIKARMAK
LET OUT
İHALE ETMEK
let out
kaçmasına izin vermek
LET OUT
KİRAYA VERMEK
let out
koyvermek, bırakmak, salıvermek, çıkarmak
LET OUT
SALIVERMEK
LET OUT
SALMAK
LET OUT
VERMEK
LET OUT
Voltayı aç.
LET OUT ON HIRE
KİRAYA VERMEK
let out on hire
kiraya vermek
LET REST
DİNLENDİRMEK
LET RUN
Kaçır (süratli)
let sb in for
neden olmak
let sb in on
sırrını açıklamak
let sleeping dogs lie
bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın
let sleeping dogs lie
işi oluruna bırakmak, işi kurcalamamak