Translate
"Large"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
large
1.büyük, iri, 2.geniş, 3.bol, çok
large
azim
large
bol
large
bol bol
large
büyücek
LARGE
BÜYÜK
Large
Büyük hazne
Large
Büyük, iri
large
cesamet
large
cesim
large
çok
large
geniş
large
iri
large
külliyetli
large
mebzul
large
serbest
large
umumiyetle
large
vasi
large
ziyadesiyle
large adjustable spanner
Ayarlı pense
large amount
çok miktar
Large angle bounday
Geniş açılı sınır
Large angle grain boundary
Geniş açılıtane sınırı
Large Area Composite Structure Repair (LACOSR)
Büyük alanlı karma yapı onarımı
Large bell
Büyük çan (y.fırın)
Large bell hopper
Büyük çan hoperi(y.fırın)
large bitter cress
büyük acı tere
large bowel
kalın barsak
large calorie
bol kalori
large capacity
büyük sığa
large car parks
Geniş otoparklar
large cell size comb
büyük hücre boyutu tarak
large chemical company
büyük kimya firması
large chemical concern
büyük kimya firması
large civet
büyük kedi
Large containers
Büyük metal kaplar
large diameter
büyük çap
large discount
büyük indirim
Large earthquake
Büyük deprem
large enough
yeterince geniş
Large exposure
Büyük risk
Large farming holdings
Büyük Köylü İşletmeleri
large format cameras
büyük boy fotoğraf makineleri
large format film
geniş film
Large grain extruded graphite
İri taneli sıkma grafit
Large grain graphite
İri taneli grafit
LARGE HANDED
CÖMERT
large integer
büyük tamsayı
large integer
çok büyük tamsayı
Large intestine
Kalın bağırsak (tıp)
large intestine
kalınbağırsak
large knot
büyük budak
Large loan
Büyük kredi
large majority
büyük çoğunluk
large manufacture
büyük ölçekli üretim
large number
büyük sayı
large order
büyük sipariş
large order
zor iş
LARGE PACKAGE
DENK
large person
ortalama birinden daha iri kimse
large photo
büyük boy foto
large poodle
büyük fino
large radish
bayırturpu
large scale
büyük ölçek
large scale
büyük ölçekli
large scale
geniş çaplı
large scale computer
büyük ölçekli bilgisayar
large scale integrated circuit
büyük ölçüde bütünleşik devre
large scale integration
büyük çapta tümleşim
large scale integration
geniş ölçekte tümleşme
Large scale integration (LS?)
Geniştümleşim (transistör)
large scale map
büyük ölçekli harita (jcs)
large scale system
büyük ölçekli dizge
large screen television projector
geniş ekranlı televizyon göstericisi
large shell stitch overlock sewing machine
çoban ve gül dikiş makinesi
large signal bandwidth
büyük işaret bant genişliği
large simulation dataset
büyük benzetim veri öbeği
large sized
büyük beden
Large slab
Büyük kesitli yassıkütük
large type books
büyük harfli kitaplar
large vehicle
Geniş taşıt
large vocabulary
zengin kelime dağarcığı
Large Volume Injection
Büyük hacimli enjeksiyon
Large-angle convergent beam electron diffraction
Geniş açılı, yakınsak ışınlı elektron kırınımı
Large-angle elastic scattering
Geniş açılıesnek saçılım
Large–brimmed hat
Gölgeliği geniş olan şapka
large-capacity road train
Uzun ve büyük tır
Large-core multimode fibres
Büyük özlü çok yönlü lifler
LARGE-HANDED
ELİ AÇIK
largehearted
iyi kalpli, halden anlayan
LARGE-HEARTED
HALDEN ANLAYAN
LARGE-HEARTED
İYİ KÂLPLİ
largeheartedness
iyi ve cömert kalpli olma
large-heartedness
iyi kalplilik
LARGELY
BOLCA
largely
çoğunlukla
largely
çoğunlukla, ekseriyetle, ziyadesiyle
LARGELY
ÇOK
LARGELY
FAZLASIYLA
LARGELY
GENELDE
LARGELY
GENELLİKLE
largely
geniş olarak
large-minded
anlayışlı, serbest fikirli, hoşgörülü
largeness
1. büyüklük, 2. genişlik
LARGENESS
BÜYÜKLÜK
largeness
genişlik
LARGENESS
İRİLİK
LARGENESS
YÜCELİK
Large-particle composite
İri parçacıklıkarma; iri parçacıklı kompozit
larger
adv.daha geniş:adj.geniş
larger
daha geniş
larger than
den daha geniş
larger vehicles
Geniş taşıt
LARGE-SCALE
BÜYÜK
Large-scale
büyük çapta,büyük ölçekli
large-scale
büyük ölçekli
large-scale computation infrastructure
büyük ölçekli hesaplama altyapısı
large-scale data analysis
büyük ölçekli veri çözümleme
large-scale dataset
büyük ölçekli veri öbeği
large-scale integrated circuits
geniş ölçekli tümleşik devre
large-scale model
büyük ölçekli model
large-scale pretrained model
büyük ölçekli öneğitimli model
LARGESS
BAĞIŞ
LARGESS
BAĞIŞLAMA
largess
bkz. largesse
LARGESS
BÜYÜK HEDİYE
largess
cömertlik
largesse
(i.) bahsis, buyuk hediye, ihsan; comertlik.
LARGESSE
BAĞIŞ
LARGESSE
BAĞIŞLAMA
largesse
bahşiş
largesse
büyük armağan
LARGESSE
BÜYÜK HEDİYE
largesse
cömertlik
largesse
ihsan
largesse
ihsan, bağış
largesses
büyük hediye
largest
en geniş