Translate
"Link"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
Link
1) Halka; zincir halkası2) Bağ; bağlantı 3) Lüle; bukle 4) Mafsal;
link
1.bağlantı, bağ, 2.zincir halkası, 3.(together/up ile) bağlamak, birleştirmek
link
bağ
link
bağ, bağlantı, bağlamak
link
bağlamak
link
bağlantı
link
bağlantı, iletişim
Link
BİRLEŞTİRMEK
link
halka
Link
halka, zincir baklasi, bag, baglanti, radyo, tv link. f. birbirine baglamak, birlestirmek, zincirlemek
Link
i.Bağ, ilişki
Link
Kapı iç kilit butonu
Link
Mafsal, bağ, zincir halkası
Link
Mekanik tertibat
link
rabıta
Link
Rotilli kol
link
ulamak
link
v.bağla:n.bağ
link
v.bağla:n.bağlantı
link
zincirlemek
link access procedure (LAP)
bağ erişim usulü
link access procedure for modems (LAPM)
modemler için bağ erişim usulü
link access protocol
bağ erişim protokolu
link access protocol
bağlantı erişim protokolü
link address
bağlama adresi
link address
bağlantı adresi
link analysis
bağlantı çözümlemesi
link and node
(bağ ve düğüm)
Link arm
Vites kumanda çubuğu
Link belt
Ara kayışı;transmisyon zinciri
Link belt konveyor
Mafsallı taşıyıcı kayış
link bit
bağlaç biti
link block
ara takozu
link board
bağlantı kartı
Link box
Dağıtım kutusu
link by link encipherment
bağdan bağa kriptolama
link by link signalling
hattan hatta işaretleşme
link control protocol
bağlantı denetim protokolü
link edit
bağlantı düzenlemek
link encryption
bağlantı şifreleme
link field
bağlantı alanı
link file
bağ dosyası
link here
buraya bağla
link layer
bağlantı katmanı
link layer delay
bağlantı katmanı gecikmesi
link margin
bağ sınırı (marjı)
Link margin
Bağ sınırı, bağ marjı
link mechanism
bağlantı mekanizması
link of levels
hat çubuğu
link properties
bağlantının özellikleri
link protocol
bağlantı protokolü
link protokol
bağ protokolu
link to link signalling
bağdan bağa imleşim
Link tooth saw
Zincir testere
link up
bağlamak, birleştirmek
link up with (someone or something)
birinin/bir şeyin (biriyle/bir şeyle) arasında bağlantı kurmak
link up with (someone or something)
birinin/bir şeyin (biriyle/bir şeyle) arasında temas kurmak
link word
bağlama sözcüğü
link, linkage
bağ
linkage
1.zincir, 2.bağlantı
linkage
bağlama
linkage
bağlanım
linkage
bağlantı
linkage
bağlantı, mekanizma, düzen
linkage
bağlayış
linkage
i. baglama, baglayis; mak. baglanti.
Linkage
Mafsallı bağlantı, kol
linkage
Mekanik tertibat
linkage (genetics)
bağlantı gen
linkage editor
bağ düzenleyicisi, bağlayıcı
linkage editor
bağlama yordamı
linkage editor
bağlantı düzenleyici
linkage editor
bağlantı düzenleyicisi
linkage nut
bağlantı somunu
linkage washer
bağlama rondelası
link-attached
hat bağlantılı
linked
v.bağla:adj.bağlanmış
linked
v.bağla:adj.bağlı
Linked cells
Bağlı gözeler
linked compressor and expander
bağlı (hatlı) sıkıştırıcı ve genişletici
linked data
bağlantılı veri
linked data management
bağlantılı veri yönetimi
linked document
bağlantılı belge
linked files
dosyaları bağlama
Linked Life İnsuruance
Bağımlı Hayat Sigortası
linked list
bağlı liste
linked object
bağlantılı nesne
linked object
bağlı nesne
linked open data
bağlantılı açık veri
linked site
bağlı site
linked styles
bağlantılı biçemler
linked subroutine
bağlı altyordam
linker
bağ düzenleyici, bağlayıcı
linker
bağ düzenleyicisi, bağlayıcı
linker
bağlayıcı
linking files
dosyaları bağlama
linking loader
linklemeli yükleyici
linking shot
bağlayıcı çekim
link-jacking cyber-attack
bağlantı korsanlığıyla siber saldırı
links
bağlantılar
links
golf sahası
links
i., cog. golf oyunu sahasi.
Links for watch bracelets
Saat kordonları için bağlantılar
linksland
i. deniz kenarinda ruzgar ile olusan kumlu tepelerin bulundugu alan.
linkup
bağlantı noktası
linkup
bağlantı noktası, bağlantı yeri, birleşme noktası
Linkwork
Zincir işi