Translate
"MATTER"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
Matter
1.MESELE 2.ÖNEMLİ OLMAK
matter
1.özdek, madde, cisim, 2.iş, sorun, konu, mesele, 3.konu, içerik, 4.neden, sebep, vesile, 5.önem, 6.sorun, mesele, aksilik, dert, 7.irin, cerahat, 8.yazılı belge, yazılı şey, 9.önemi olmak, önemli olmak, farketmek, 10.irinlenmek, iltihaplanmak
matter
ancak ihtimalin hakikatle olan ilişkisi ölçüsünde biçimle bağdaşan şey
matter
bir taraftan manevi vasıflardan ve diğer taraftan biçimlenmiş cisimlerden ayrışan fiziksel madde
MATTER
CERAHAT
matter
cevher
MATTER
CİSİM
matter
f. ehemmiyeti olmak, onemi olmak, onem tasimak, bir sey ifade etmek; cerahatlenmek. What does it matter? Ne onemi var? Ne olur ki?
matter
fark
MATTER
HUSUS
MATTER
İLTİHAP
MATTER
İLTİHAPLANMAK
MATTER
İRİN
matter
iş
MATTER
KONU
matter
madde
matter
madde, özdek
matter
madde; özdek
MATTER
MESELE
matter
müsvedde
MATTER
ÖNEM
MATTER
ÖNEMİ OLMAK
MATTER
ÖNEMLİ OLMAK
MATTER
ÖZ
matter
özdek
Matter
Özdek; madde
MATTER
ŞEY
matter
v.farket:n.konu
matter
vesile
matter (obsolete)
evrenden önce var olduğuna inanılan düzensiz ve biçimsiz madde
matter (obsolete)
ilk yaratılan şey
matter (obsolete)
yaratılışın ilk ürünü
Matter in aggravation
Ağırlatıcı sebepler
Matter in dispute
İhtilaflı mesele
matter of
sorunu
matter of course
işin doğal gidişine
Matter of course
işin doğal gidişine göre
matter of course
olağan iş
Matter of course
Tabii bir şey
matter of death and life
ölüm-kalım meselesi
matter of fact
gerçekçi
matter of life or death
ölüm kalım meselesi
Matter of principle
İlke kararı
matter of time
zaman mefhumu
matter of time
zaman meselesi
matter of urgency
acil konu
matter with
ile ilgili dert
matter with
le ilgili dert
matter, item
madde
matterhorn
isviçre alplerin en yüksek tepelerinden birisi
matteroffact
gerçekçi
matteroffact
heyecansız
matteroffact
s. tabii, alelade; hayale kapilmaz, heyecansiz.
matter-of-fact
1. soğukkanlı, gerçekçi, 2. maddi, 3. duygusuz
MATTER-OF-FACT
DUYGUSUZ
MATTER-OF-FACT
GERÇEKÇİ
MATTER-OF-FACT
MADDİ
Matters in aggravation
Cezai ağırlaştıran sebepler
Matters in extenuation
Cezayı hafifleten sebepler
Matters on which the act remains silent
Kanunda düzenlenmeyen durumlar
Matters that may endanger the existence of the bank
Bankanın varlığını tehlikeye sokabilecek hususlar
matters to be taken into account while carrying out large repairs and renovations and setting up a brand new building
yeniden yaptırılacak binalarda, büyük onarım ve tadilatlarda dikkat edilecek hususlar
Mattery
1) Çapaklı (göz); 2) İrinli; Cerahatli (tıp)
mattery
cerahatli
mattery
çapaklı
MATTERY
İLTİHAPLI
mattery
s. cerahatli; capakli.