Translate
"MOUTH"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
Mouth
1) Ağız (canlı); 2) Giriş, girişaçıklığı
mouth
1.ağız, 2.giriş yeri, ağız, 3.dırdır etmek, zırlamak, sürekli aynı şeyleri söylemek, 4.dudaklarını kıpırdatmak
mouth
ağız
mouth
akarsuların denize veya göle döküldüğü yer
mouth
boğaz
MOUTH
DUDAK BÜKMEK
mouth
f. hatiplik taslamak; kelimeleri cigneyerek konusmak; geme alistirmak(ati);nad. surat burusturmak.
MOUTH
GEME ALIŞTIRMAK
MOUTH
HALİÇ
mouth
kapların veya içi boş şeylerin açık yanı
mouth
karamsar
mouth
laubali şekilde konuşma
MOUTH
TANE TANE SÖYLEMEK
mouth
v.ağız kımıldat:n.ağız
Mouth blowing (Hand blowing)
El üfleme (cam)
Mouth blown glass (Hand blown glass)
El üfleme cam
mouth cavity
ağız boşluğu
Mouth fresheners
Ağız spreyleri
mouth opening
ağız açıklığı
mouth organ
ağız mızıkası
mouth organ
ağız mızıkası, armonika
Mouth organs
Ağız orgları
mouth part
ağız parçası
mouth to mouth respiration
ağız ağıza solunum
Mouth tools
El üfleme avadanlığı (cam)
Mouth Wash
Ağız yıkama
Mouth Wash Tablet for Solution
Ağız yıkama çözelti tableti
Mouth watering
Ağzın suyunu akıtan
mouthed
s.agzi olan agizli.
mouthful
1.ağız dolusu lokma, 2.söylenmesi güç ve çok uzun sözcük
mouthful
ağız dolusu
mouthful
i. agizdolusu, agzin alabildigi miktar, lokma; az miktar; k.dili telaffuzu guc kelime. say a mouthful argo isabetli bir sey soylemek.
MOUTHFUL
LOKMA
MOUTHINESS
GEVEZELİK
mouthless
ağızsız
mouthorgan
ağız mızıkası
mouthparts
ağız parçaları
MOUTHPIECE
AĞIZLIK
MOUTHPIECE
AVUKAT
MOUTHPIECE
SÖZCÜ
Mouthpiece
1) Ağız (şişe, tüp); 2) Ağızlık (çalgı)
mouthpiece
1.ağızlık, 2.sözcü
mouthpiece
ağızlık
mouthpiece
hayvanın ısırmasına veya zararlı bir şey yemesine engel olmak için ağzına takılan tel, deri gibi kaf
mouthpiece
i. agizlik; calginin dudaklar arasina alinan kismi; bir digerinin hesabma soz soyleyen kimse, sozcu; argo suclunun avukati.
mouthpiece
sözcü
Mouthpieces
Ağızlıklar
Mouthpieces for tobacco pipes
Tütün pipoları için ağızlıklar
mouthwash
gargara
mouthwash
i. gargara, agiz yikamak icin kullanilan antiseptik bir sivi.
mouth-watering
ağız sulandırıcı, nefis
MOUTHY
AĞZI KALABALIK
MOUTHY
GEVEZE
mouthy
s. agzi kalabalik, geveze, lafazan. mouthily z. gevezelikle. mouthiness i. gevezelik.