Translate
"NEAR"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
near
1.yakın, 2.daha yakındaki, 3.yakın, yakında, yanında, yakınında, 4.yaklaşmak
NEAR
BİTİŞİK
NEAR
CİMRİ
near
de ... değil
near
-den pek uzak, asla ... değil, hiç
NEAR
ELİ SIKI
near
f. yaklasmak, yakina gelmek.
near
iki veya daha şeyden fazla en kestirme olanı
near
neredeyse
near
sadık (çeviri)
NEAR
SAMİMİ
near
sıkı
near
şuracıkta
near
teklifsiz
near
v.yaklaş:adj.yakın
near
yakın
NEAR
YAKINDA
NEAR
YAKLAŞIK OLARAK
NEAR
YAKLAŞMAK
Near - by
Yakın
Near - by
yakınında
Near - by
yanında
Near and Middle-East Labour Training Centre
Yakın ve Ortadoğu Çalışma Eğitim Merkezi
Near at hand
hazır
Near at hand
yakın
near at hand
yakında
Near at hand
Yanında
near beer
hafif bira
near east
orta doğu
Near East
Yakındoğu
near east
genellikle türkiye, lübnan, suriye, ırak, israil, ürdün, suudi arabistan ve arap yarımadası’nın diğer ülkeleri de dahil olmak üzere güneybatı asya ülkelerini kapsadığı düşünülen coğrafi bölge
near end crosstalk attenuation
yakın uçtaki çapraz konuşma zayıflatması
near end crosstalk, NEXT
yakın çaprazkarışma
near end echo
yakın uçtaki yankı
near field
yakın alan
near field communication service
yakın alan iletişim hizmeti
near field region
yakın alan bölgesi
near future
yakın gelecek
NEAR HERE
BU CİVARDA
Near Infrared
Yakın İnfrared/Yakın kızıl ötesi
near infrared
yakın kızılaltı
Near infrared
Yakın kızılötesi-
near letter quality
kurye niteliğine yakın
near letter quality
mektup niteliğine yakın
near money
para benzeri
Near- size
Elek delik boyutuna yakın
Near- size particles
Elek delik boyutunayakın parçacıklar
near the
in yanında
near the knuckle
açık saçık, yakası açılmadık
NEAR THE KNUCKLE
MÜNASEBETSİZ
near turnkey
hemen hemen anahtar teslimi
Near ultraviolet
Yakın morötesi-
nearby
4yakın, yakında
nearby
adv.yakında:adj.yakındaki
NEARBY
YAKINDA
Nearby
yakin. z. yakinda
NEARBY
YANINDA
Nearby, about, around, near, in the near future
Yakında
near-certainty errror
kesinliğe yakın hata
Near-Critical Activity
Kritik Olmaya Yakın Aktivite
Nearctic
nearktik bölge
near-end crosstalk
yakın uçlu girişim, yakın çapraz karışma
nearer the church, the farther from god
kilisede çalışanlar ya da kiliseye yakın yaşayanlar samimiyetle/kesinlikle dindardır diye bir şey yoktur
nearest
en yakın
nearest neighbour
en yakın komşu
Nearest neighbour atoms
En yakın komşu atomlar
Nearest neighbours
En yakın komşular(atom)
near-far effect
yakın alan etkisi
Nearfield optics
Yakınalan optiği
Nearfield scanning optical microscope
Yakınalan taramalı ışık mikroskopu
Nearfield scanning optical microscopy
Yakınalan taramalı ışık mikroskopisi
nearing
n.çevre:v.yaklaş:prep.yaklaşarak
near-letter quality
mektup kalitesine yakın
near-letter quality
mektup niteliğine yakın
NEARLY
AZ DAHA
Nearly
az daha, neredeyse, hemen hemen, yakindan
NEARLY
AZ KALSIN
NEARLY
HEMEN HEMEN
nearly
hemen hemen, neredeyse
nearly
nerede ise
NEARLY
NEREDEYSE
NEARLY
TAKRİBEN
nearly
yakından
nearly
yaklaşık olarak
nearly
z. yakindan; az daha, neredeyse, hemen hemen. as nearly as I can tell yaklasik olarak, bildigim kadariyle.
nearly-new
daha önce başka birinin sahip olduğu fakat halen iyi durumda olan ürün
Near-mesh (Near- size)
Elek delik boyutuna yakın
NEARNESS
CİMRİLİK
nearness
yakınlık
Near-net-shape
Nete-yakın-biçim
Near-net-shape casting
Nete yakın biçimde döküm
Near-net-shape forging
Sona yakin sekli veren dövme
Near-net-shaping
Nete yakın biçimleme
near-parallel runways
paralele yakın pistler
Nears
yakin, yakinda, hemen hemen, az daha, az kaldi, az kalsin, neredeyse
NEARSIGHTED
MİYOP
nearside
sol taraf
nearsighted
miyop
Nearsighted
Yakıngören, miyop
nearsightedness
miyopi
nearsightedness
miyopluk
Near-term
yakın süreç
Near-victorious
yakın galip/muzaffer