Translate
"NEE"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
nee
evlenmeden önce …. olarak bilinen
NEE
KIZLIK SOYADI İLE
nee
kızlık soyadıyla
nee
s. evlenmeden evvelki soyadiyle.
need
1.lüzum, gerek, 2.ihtiyaç, gereksinim, 3.yoksulluk, 4.-e ihtiyacı olmak, gereksinim duymak, gereksinmek, 5.-mesi gerekmek, -meli, -mali
need
eksiklik
NEED
GEREK
need
gereklik
NEED
GEREKSİNİM
need
gereksinim içinde olmak
Need
GEREKSİNİM, İHTİYAÇ
need
i., f. ihtiyac, luzum, gereklik; eksiklik; yolsuzluk, fakirlik zaruret; f. muhtac olmak, gereksemek istemek; lazim olmak . if need be icabinda, gerekirse.
NEED
İHTİYACI OLMAK
need
ihtiyaç
Need
İhtiyaç, gereksinim
NEED
LÜZUM
NEED
MUHTAÇ OLMAK
need
v.gereksin:n.gereksinim
need
v.ihtiyaç duy:n.ihtiyaç
NEED
YOKSULLUK
need
yolsuzluk
need little
az ihtiyaç duymak
need more sources
daha fazla kaynağa ihtiyaç duymak
need to
lazım olmak
need to peepee
çişi gelmek
need your head examined
(eğer böyle düşünüyorsan) bir doktora görünsen iyi olur
need your head examining
(eğer böyle düşünüyorsan) bir doktora görünsen iyi olur
need your head testing
(eğer böyle düşünüyorsan) bir doktora görünsen iyi olur
Need, necessity
İhtiyaç
NEEDED
LAZIM
needed
v.ihtiyaç duy:adj.gereken
needer
ihtiyaç içinde olan
needful
elzem
needful
gerekli
needful
gerekli, elzem
NEEDFUL
LAZIM
needful
lâzım
needful
s. gerekli, lazim, elzem, zaruri. needfulness i. gereklik.
NEEDINESS
MUHTAÇLIK
NEEDINESS
YOKLUK
NEEDINESS
YOKSULLUK
neediness
fakirlik
neediness
fakirlik, yoksulluk
neediness
i. ihtiyac hali, yoksulluk, fakirlik.
neediness
yoksulluk
Needle
1) İğne 2) Tığ; Şiş 3) Şırınga4) Plancır (cam)
needle
1.dikiş iğnesi, iğne, 2.şiş, tığ, 3.ibre, 4.pikap iğnesi, 5.şırınga iğnesi
NEEDLE
DİKMEK
NEEDLE
ENJEKTÖR
NEEDLE
İBRE
Needle
İbre, iğne
needle
iğne
needle
iğne ibre
NEEDLE
İĞNE İLE DELMEK
needle
iğne, ibre
Needle
İĞNE, ŞİŞ
Needle
İğne; tığ; şiş
NEEDLE
İĞNELEMEK
NEEDLE
SİNİRLENDİRMEK
NEEDLE
ŞİŞ
NEEDLE
TIĞ
needle
v.alay et:n.iğne
Needle Applicator
İğne aplikatörü
Needle arc
İğne arkı
Needle bearing
İğne yataklı rulman, iğneli rulman
needle bearing
iğneli rulman
needle bearing
iğneli yatak, iğneli rulman
Needle bearings
İğneli rulman
Needle cam
Plancır kamı (cam)
Needle etching
Darbeli süsleme (cam)
Needle eye
İğne deliği
needle eye
iğne gözü, yurdu
NEEDLE FISH
Turna balığı.
needle file
saatçi eğesi
Needle fish
Zargana balığı
needle holder
iğne tutucu
needle jet
iğneli jikle
Needle lace
Oya işi; İğne danteli
Needle movement sensor
İğne hareket algılayıcısı
needle nose pliers
kargaburun
Needle steel
İğnelik çelik; İğne çeliği
Needle toe
Sivri burun
Needle valve
1) İnce ayar vanası2) Karbüratör iğnesi
Needle valve
İğne vana, iğneli valf
needle valve
iğneli supap
Needle valves
İğneli valfler
Needle work
İğne işi
NEEDLECRAFT
DİKİŞÇİLİK
Needlefelt carpets and other needlefelt textile floor coverings (excluding tufted or flocked)
Keçe halı ve diğer keçe tekstil yer döşemeleri (tafting (püsküllü) veya floklu olanlar hariç)
needlefish
zargana
NEEDLEPOINT
İNCE UÇ
needlepoint
çok ince uç
needlepoint
i. cok ince uc; oya isi.
needlepoint
oya işi, iğne dantelası
Needles (haberdashery)
İğneler (tuhafiye)
Needles (Needle grains)
İğneler; İğne taneler (içyapı)
Needles for acupuncture
Akupunktur için iğneler
Needles for medical purposes
Tıbbi amaçlar için iğneler
Needles for sutures
Ameliyat iplikleri için iğneler
Needles for sutures used in medical, surgical, dental or veterinary sciences
Tıpta, cerrahide, dişçilikte veya veterinerlikte kullanılan dikiş iğneleri
Needles for unpicking
Dikiş sökmek için iğneler
Needles, catheters, cannulae and the like used in medical, surgical, dental or veterinary sciences (excluding tubular metal needles and needles for sutures)
İğneler, kateterler, kanüller vb. (tıpta, cerrahide, dişçilikte veya veterinerlikte kullanılanlar) (tıpta, cerrahide, dişçilikte veya veterinerlikte kullanılan tüp şeklindeki metal iğneler ve dikiş iğneleri hariç)
needless
1.gereksiz, lüzumsuz
NEEDLESS
BOŞUNA
needless
gereksiz
NEEDLESS
LÜZUMSUZ
needless
s. gereksiz, luzumsuz, istenmeyen. needlessly z. gereksizce. needlessness i. gereksizlik.
Needless to say
Fazla söze gerek yok
needless to say
tabii ki, söylemeye gerek yok
needless to say.
söylemeye gerek yok
NEEDLESSLY
GEREKSİZCE
needlessly
olur olmaz
needlessness
gereksizlik
Needle-threaders
İğneye iplik geçiriciler
Needlework
Dikiş nakış işi
needlework
i. igne isi.
needlework
iğne işi
needlework
iğne işi, işleme
needleworker
iğne işi yapan
needling
delme
needling
iğne ile delme
Needling agents
İğnemsileme ögeleri (B)
NEEDS
İHTİYAÇLAR
NEEDS
İSTER İSTEMEZ
needs
z., (eski) ister istemez. must needs muhakkak.
needs assesment
ihtiyaç tespiti
needs test
bir kişinin belirli bir sosyal hizmet için uygun olup olmadığına karar vermek için fiziksel veya sosyal koşullarının incelenmesi
need-to-know
bilinmesi gereken
need-to-know principle
bilmesi gereken ilkesi
NEEDY
FAKİR
needy
muhtaç
needy
s. muhtac, fakir, yoksul.
NEEDY
YOKSUL
needy
yoksul, fakir
Needy, dependant
Muhtaç
needy-indigent person
yardıma muhtaç insan
Neel temperature
Neel sıcaklığı (seramikler)
Neel theory
Neel kuramı(ferrimıknatıslılık)
neem
doğu hint adaları’na özgü, gövdesinden zamk ve tohumlarından kokulu yağ elde edilen, kabuğu ise tonik olarak kullanılan, kısmen yaprak dökmeyen büyük bir ağaç
neem tree
doğu hint adaları’na özgü, gövdesinden zamk ve tohumlarından kokulu yağ elde edilen, kabuğu ise tonik olarak kullanılan, kısmen yaprak dökmeyen büyük bir ağaç
neer
asla
neer
z., (siir) hic, asla.