Translate
"NORTH"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
north
1.kuzey, 2.kuzeye doğru, kuzeye
north
kuzey
NORTH
KUZEYDE
NORTH
KUZEYDEKİ
NORTH
KUZEYE DOĞRU
north america
kuzey amerika
north american
kuzey amerikalı
north american datum of 1927(nad27)
kuzey amerika 1927 datumu
north american datum of 1983 (nad83)
kuzey amerika 1983 datumu
north American numbering plan administration (NANPA)
kuzey Amerika numaralandırma plan yönetimi
North Atlantic Air Traffic Management
Kuzey Atlantik Hava Trafik Yönetimi
North Atlantic Treaty Organization (NATO)
Kuzey Atlantik Savunma Paktı
north bound node
kuzey sınırı düğüm noktası
NORTH BRITIAN
İSKOÇYA
north carolina
kuzey carolına
north declination
kuzey deklinasyonu
north geographical pole
kuzey coğrafi kutbu
north geomagnetic pole
kuzey jeomanyetik kutbu
north korea
kuzey kore
north magnetic pole
kuzey manyetik kutbu
north northeast
kuzey kuzeydoğu
north northwest
kuzey kuzeybatı
north point
kuzey noktası
north polar circle
kuzey kutup dairesi
north pole
kuzey kutbu
north sea
kuzey denizi
north star
kutupyıldızı
North Star
Kutupyıldızı, Demirkazık
north star
kuzey yıldızı
north wind
poyraz
northbound
kuzeye doğru giden
northeast
1.kuzeydoğu, 2.kuzeydoğuya doğru
NORTHEAST
KUZEY DOĞU
northeast
kuzeydoğu
NORTH-EAST
KUZEYDOĞU
Northeast Pasific Ocean
Kuzeydoğu Pasifik Okyanusu
northeaster
(i.) poyraz ruzgari veya firtinasi; gemicilerin giydigi genis kenarli su gecirmez sapka. northeasterly (s.), (z.) kuzey doguya ait; (z.) poyraza dogru; poyrazdan.
northeaster
kuzeydoğu rüzgârı, poyraz rüzgârı
NORTHEASTER
POYRAZ
NORTH-EASTER
POYRAZ
NORTHEASTERLY
KUZEYDOĞU
NORTHEASTERLY
POYRAZDAN
northeastern
kuzeydoğulu
northeastern
kuzeydoğuyla ilgili, kuzeydoğu
NORTH-EASTERN
KUZEYDOĞU
norther
(i.) kuzeyden gelen firtina veya siddetli ruzgar. northerly (s.), (z.), (i.) kuzeydeki; kuzeye dogru olan; kuzeyden esen; (z.) kuzeyden; kuzeye dogru; (i.) kuzeyden gelen firtina veya ruzgar.
NORTHER
KUZEY RÜZGÂRI
norther
kuzeyden gelen fırtına
northerly
1.kuzeyden gelen/esen, kuzey ..., 2.kuzeye yönelen, kuzeyde olan
northerly
kuzeydeki
NORTHERLY
KUZEYDEN ESEN
NORTHERLY
KUZEYE DOĞRU
NORTHERLY
KUZEYE DOĞRU OLAN
NORTHERN
KUZEY
northern
kuzeyli
Northern Africa
Kuzey Afrika
northern cape
güney afrika’da yüzölçümü bakımından en büyük ancak en seyrek nüfuslu bölge
northern lights
kuzey ışığı
NORTHERNER
KUZEYLİ
northerner
kuzeyli kimse
northernmost
en kuzeydeki
northing
(i.) kuzeye dogru katedilen mesafe.
northing
kuzeye doğru
northing
yukarı değer (jcs)
Northrup furnace
Northrup fırını
northward
(z.), (s.), (i.) kuzeye dogru; (s.) kuzeye bakan; (i.) kuzey taraf. north wardly (z.), (s.) kuzeye dogru (olan); kuzeyden (esen). northwards (z.) kuzeye dogru.
northward
1.kuzeye doğru, 2.bkz. northwards
northward
kuzey taraf
northward
kuzeye bakan
Northward from
dan kuzeye doğru
northwards
kuzeye doğru
northwest
1.kuzeybatı, 2.kuyezbatıya doğru
NORTHWEST
KUZEY BATI
northwest
kuzeybatı
northwester
(i.) karayel. northwesterly (s.) karayel yonunden.
northwester
1. kuzeybatı rüzgârı, 2. karayel
northwestern
kuzeybatı
northwestern
kuzeybatıyla ilgili, kuzeybatı