Translate
"Native"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
Native
1) Doğal; 2) Yöresel; 3) Yerli
native
1.yerli, 2.doğuştan, 3.(to ile) -e özgü, -de yetişen
native
basit
native
doğal
native
doğal, bağımsız
native
doğuştan
native
s., i. yerli, tabii, dogal; dogustan; basit, suni olmayan; i. bir yerde dogan kimse; yerli mal veya hayvan. native-born s. dogma buyume,yerli. nativecitizen dogustan vatandaslik hakki olan kimse. native land anavatan, anayurt, asil mem- leket.
native
yerel
native
yerli
Native
YERLİ (her native language)
native
yerli doğuştan
Native
yerli, dogal, dogustan olan. i. yerli
native ability
Allah vergisi yetenek
Native alumina
Doğal alumina
Native amalgam
Doğal amalgam
Native antimony
Doğal antimuan
Native arsenic
Doğal arsenik
Native bismuth
Doğal bizmut
native born
doğma büyüme
native client interface architecture
yerel istemci arayüz mimarisi
native code compiler
yerli kod derleyicisi
Native copper
Doğal bakır
native country
anayurt, anavatan
native data
özgün veri
native fluency in english
ana dil seviyesinde ingilizce
Native gold
Doğal altın
Native iron
Doğal demir
native land
anavatan
native language
anadil
native language
anadili
native map
yerel harita
Native mercury
Doğal civa
Native metal
Doğal metal; Doğal arımetal
native plant
yerli bitki, bir ülkede yetişen bitki
Native platinum
Doğal platin
Native pyrites
Doğal pirit
native signal processing (NSP)
yerel işareti işleme
Native silver
Doğal gümüş
native speaker
ana dilini konuşan kişi
native speaker of english
ana dili ingilizce olan insan
Native tellurium
Doğal telluryum
native virtualization
donanım tabanlı sanallaştırma