Translate
"PA"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
PA
BABA
pa
i., k.dili baba.
pa
kis. passenger agent, post adjutant, power of attorney purchasing agent.
pa
kis. Pennsylvania, press aslent, public address.
pa
kis. per annum.
pabular
besinle ilgili
PABULUM
BESİN
PABULUM
GIDA
pabulum
i. besin maddesi, yiyecek, gida.
pabulum
yiyecek
pabulum
yiyecek, gıda
PABX
otomatik özel santral, PABX
PABX equipment
PABX ekipmanı
PABX systems
PABX sistemleri
Pacco switch
Pako şalter
pace
1.adım, 2.yürüyüş, 3.sürat, hız, 4.ağır ya da düzgün adımlarla yürümek, 5.adımla ölçmek, adımlamak, 6.koşu ya da yürüyüş hızını belirlemek
PACE
ADIM
pace
adım yürüyüş
Pace
adım, hatve
pace
adımlamak
pace
bir adımda alınan yol
PACE
DÜZENE SOKMAK
pace
f. yurumek, gezinmek; rahvan gitmek (at); agir ve duzenli adimlarla yurumek; adimlayarak olcmek; belirli bir duzene sokmak; spot kosu suratini tayin etmek. peced s. rahvan yuruyuslu; adimlayarak olculmus; ornek olan kimsenin yardimi ile yapilmis.
pace
gezinmek
pace
gidiş
PACE
HIZINI AYARLAMAK
pace
i. adim, hatve; bir a dimda katedilen mesafe; gidis, yuruyus; rahvan yuruyus; yuruyus surati. keep pace with ayak uydurmak. put one through his paces bir kimsenin kabiliyetini denemek. set the icin pace yaris veya yuruyuste surati tayin etmek ,ornek olmak
pace
ilerleme hızı
PACE
İZNİYLE
pace
tempo
PACE
UYGUN ADIM YÜRÜYÜŞ
pace
v.adımla:n.adım
pace
v.gezin:n.adım
PACE
VOLTA ATMAK
PACE
YÜRÜMEK
PACE
YÜRÜYÜŞ
pace
z., (edat), Lat. izniyle (karsi fikirde olan bir kimseyi ima ederek).
pace car
formula 1 gibi yarışlarda kaza durumlarında piste girip güvenlik sağlamak amacıyla yarışçıların hızlarını ayarlayan araç
PACE OFF
ADIMLA ÖLÇMEK
PACE OFF
ADIMLAMAK
PACE OUT
ADIMLA ÖLÇMEK
PACE OUT
ADIMLAMAK
pacemaker
1.diğerlerine örnek olan kimse, 2.kalp atışlarını düzenleyen aygıt
pacemaker
i. ornek alinan kimse; kalbin atis hizini ayarlayan gudde; kalbin atis hizini ayarlayan cihaz.
Pacemaker
İrkilteç (tıp)
Pacemaker
Kalp çalışmasını düzenleyen elektronik cihaz
PACEMAKER
KÂLP TEMPOSUNU AYARLAYAN ALET
pacemaker
örnek alınan kişi
pacemaker
pacemaker
PACEMAKER
YARIŞTA HIZI AYARLAYAN KİMSE
Pacemakers
Kalp atışlarını ayarlayan cihazlar (kalp pili); işitme cihazları
PACER
YARIŞTA HIZI AYARLAYAN KİMSE
pacesetter
kendinden sonra gelenler için standartlar getiren ürün
pacesetter
kendinden sonra gelenler için standartlar koyan kişi
pacha
bak. pasha.
Pachua tank
Pachua tankı
pachyderm
fil gibi kalın derili memeli hayvan
pachyderm
i., zool. fil ve suaygiri veya gergedan gibi kalin derili hayvan; vurdumduymaz kimse.
pachyderm
kalın derili hayvan
PACHYDERM
KALIN DERİLİ HAYVAN (FİL VB.)
pachyderma
pakiderma
PACHYDERMATOUS
KALIN DERİLİ
PACHYDERMATOUS
KALIN KABUKLU
pachymeningitis
pakimenenjit
pachymeninx
dura mater
PACIFIC
BARIŞÇI
PACIFIC
BARIŞSEVER
PACIFIC
SAKİN
PACIFICATION
BARIŞMA
PACIFICATION
HUZURA KAVUŞTURMA
PACIFICATION
UZLAŞTIRMA
PACIFICATORY
SAKİNLEŞTİRİCİ
PACIFICATORY
YATIŞTIRICI
PACIFIER
ARABULUCU
PACIFIER
EMZİK
PACIFISM
BARIŞSEVERLİK
PACIFIST
BARIŞ YANLISI
PACIFIST
BARIŞ YANLISI KİMSE
PACIFIST
BARIŞÇI
PACIFIST
BARIŞSEVER
PACIFY
BARIŞTIRMAK
PACIFY
HUZURA KAVUŞTURMAK
PACIFY
SAKİNLEŞTİRMEK
PACIFY
UZLAŞTIRMAK
PACIFY
YATIŞTIRMAK
pacific
barışçı
pacific
barışsever, barışçı
pacific
s. uzlastirici baristirici, sulhcu, barisci; sakin Pacific Ocean Pasifik Okyanusu, Buyuk Okyanus.
pacific
sulhçu
pacific
uzlaştırıcı
Pacific
uzlaştırıcı barıştırıcı, sulhçu, barışçı
pacific cod
morina balığı
pacific herring
pasifik ringası
pacific newt
pasifik semenderi
pacific ocean
pasifik okyanusu
pacific sardine
pasifik sardalyası
pacific spiny dogfish
pasifik köpekbalığı
pacific standard time
pasifik standart zamanı
pacific sturgeon
mersin balığı
pacific time
pasifik zamanı
pacific walrus
pasifik morsu
pacificate
uzlaştır
pacificated
v.uzlaştır:adj.uzlaştırılan
pacification
barışma
pacification
barışma, yatıştırılma, teskin etme
pacification
i., ask. bir mahalde dusmani yok etme; kontrol altma alma; barisma; uzlastirma.
pacification
uzlaştırma
pacifier
1. barıştıran kimse, 2. emzik
pacifier
ara bulucu
pacifier
emzik
pacifier
i. baristiran kimse; emzik.
Pacifier clips
Emzik klipsleri
pacifism
barışseverlik
pacifism
i. barisseverlik, bariscilik. pacifist i barisci kimse.
pacifist
barışçı
pacifist
barışsever, barışçı
pacifistic
barışçı
pacify
1.yatıştırmak, sakinleştirmek, rahatlatmak, 2.barışı/güvenliği sağlamak
pacify
barıştır
pacify
barıştırmak
pacify
f. baristirmak, uzlastirmak; yatistirmak, teskin etmek.
pacify
uzlaştırmak
pacify
yatıştırmak
pacing
hız denetimi
pacing
n.adımlama:v.adımla:prep.adımlayarak
PACK
1)Denk,takım,paket 2)Salmastra koymak,sızdırmaz hale getirmek
pack
1.bohça, çıkın, 2.paket, 3.sürü, 4.(iskambil) deste, 5.paket, 6.bavul hazırlamak, 7.bohçalamak, paket yapmak, paketlemek, 8.sarmak, 9.tıka basa doldurmak, 10.(yiyecek) kutulara koymak, konservelemek, 11.koruyucu bir madde ile doldurmak, sarmak, kaplamak
PACK
AMBALAJ
pack
ambalaj yapmak
PACK
AMBALAJLAMAK
PACK
BAVUL HAZIRLAMAK
PACK
BOHÇA
pack
çıkın
PACK
DEFETMEK
pack
defolmak
PACK
DEFOLUP GİTMEK
pack
denk
PACK
DESTE (İSKAMBİL)
PACK
EŞYALARINI TOPLAMAK
pack
gitmek
pack
hazırlamak
PACK
İSTİFLEMEK
pack
köpek sürüsü
PACK
KÜTLE
PACK
PAKET
pack
paket (sigara için)
pack
paketlemek
PACK
SARGI
PACK
SARMAK
pack
savuşmak