Translate
"PAT"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
pat
1.hafifçe vurma, okşama, 2.ufak kalıp tereyağı, 3.elle hafifçe vurmak, hafifçe vurarak okşamak, 4.tam yerinde, tam zamanında, 5.tamamiyle uygun, münasip
PAT
BASMAKALIP
PAT
ÇOK UYGUN
PAT
DEĞİŞMEZ
pat
elle vurmak
pat
fiske
PAT
KALIP (UFAK)
PAT
MÜNASİP
PAT
OKŞAMA
PAT
OKŞAMAK
PAT
PAT SESİ
PAT
PIŞPIŞLAMAK
pat
s., z. tamamen uygun; basmakalip; yeterli; z. degismez bir sekilde; kusursuz olarak. patly z. uygun olarak; basmakalip bir sekilde. patness i. vaktinde olus, uygunluk.
pat
f. (-ted, -ting) i. el ile veya yassi bir sey ile hafifce vurmak; ayagi hafif hafif yere vurmak; hafif adimlarla kosmak; i. fiske, hafif vurus; yalin ayagin cikardigi ses; ufak kalip (tereyagi). pat on the back tebrik etmek.
PAT
SIVAZLAMA
PAT
TAM ZAMANINDA
PAT
TAM ZAMANINDA OLAN
Pat
tamamen uygun
pat
uygunluk
pat
v.hafifçe vur:n.hafif vuruş
PAT
YERİNDE
pat
yeterli
pat answer
uygun cevap
pat on the back
sırt sıvazlama
patagium
i. (cog. -gia) zool. yarasa veya ucan sincabin kanat zari; kus kanadinin zari.
patagium
kanat zarı
patagonia
patagonya
patagonian desert
patagonya çölü
Patato chip
Patates cips
Patato starch
Patates nişastası
patch
(yama)
patch
1.yama, 2.(değişik renkte) yer/parça, 3.küçük bitki yetiştirme, 4.yamamak, yama yapmak
PATCH
ARSA
patch
eğreti bir şekilde tamir etmek
patch
leke
PATCH
PARÇA
PATCH
PLASTER
PATCH
TOPRAK PARÇASI
patch
uzlaşmalı
patch
v.yama yap:n.yama
patch
v.yama:n.yama
patch
yama
patch
yama arazi parçası
patch
yama, yamamak
Patch
Yama; yamamak
patch
yamalamak
patch
yamamak
patch and test facility (PTF)
yama ve test tesisi
patch antenna
parçalı anten, yamalı anten
Patch block
Destek plakası (cam fırını)
patch board
bağlantı kartı
patch cable
çoklu optik ara bağlantı kablosu
patch code
eklenmiş kod
patch cord
ara kablo
patch cord
bağlantı kablosu
patch cord
optik ara bağlanti kablosu/yamalama kablosu
patch management
yama yönetimi
patch panel
bağlantı panosu
patch panel
fiş panosu, dağıtım panosu
patch pocket
dıştan cep
Patch pocket
Yama cep, üstten cep, dıştan cep
patch something together
bir şeyi eğreti bir şekilde tamir etmek
patch something up
bir şeyi eğreti bir şekilde tamir etmek
Patch stop
Noktasal durduraç (karanlık alan mikroskopisi)
Patch test
Alerji deneyi (türü) (tıp)
patch together
tamir et
patch up
1. uzlaştırmak, yatıştırmak, barıştırmak, 2. yamamak
PATCH UP
BİRLEŞTİRMEK
PATCH UP
ONARMAK
patch up
yama
patch, to
yamamak
patchboard
bağlama panosu
patchboard
i., (komputor) baglama panosu.
patchcord
bağlama kablosu
patched
v.yamala:adj.yamalı
PATCHILY
BAŞTAN SAVMA
patching
n.onarım:v.yamala:prep.yamalayarak
patching
n.yamama:v.yama:prep.yamayarak
Patching
Yamama, takviye, plaka döşeme (cam)
patchouli
silhat
patchplug
bağlantı fişi
PATCHWORK
DERME ÇATMA ŞEY
patchwork
i. kumas artiklarindan dikilmis yorgan; uydurma is; yama isi.
PATCHWORK
PARÇALI ÖRTÜ
patchwork
uydurma iş
patchwork
yama işi
patchwork quilt
yama işi yorgan
PATCHY
BAŞTAN SAVMA
PATCHY
DERME ÇATMA
PATCHY
DÜZENSİZ
patchy
huysuz
patchy
s. yamali; derme catma yapilmis; huysuz; bozuk duzen, karman corman.
patchy
yamalı
patchy
yarım yamalak, şöyle böyle
patd
kis. patented.
pate
1. kelle, saksı, kafa, 2. beyin, akılezme
pate
akıl
pate
beyin
PATE
BOŞ KAFA
PATE
ETLİ BÖREK
PATE
EZME
pate
i., (alay) bas, kafa; beyin, akil.
pate
i., Fr. borek, talas kebabi gibi icinde tavuk veya et bulunan borek. pate de foiegras kaz cigeri ezmesi, pate.
pate
kafa
PATE
KELLE
PATE
PATE
Pate de foie gras
Kaz ciğeri ezmesi
Pate de verre
Renkli cam tozu (dekor için)
Pate dure
Yüksek sıcaklıkta fırınlanmışseramik
Pate tendre
Düşük sıcaklıkta fırınlanmışseramik
patella
diz kapağı
PATELLA
Diz kapağı.
Patella
Diz kapağı; Diz kemiği (tıp)
PATELLA
DİZKAPAĞI
patella
i., anat. diz kapagi; eski Roma’da ufak sahan veya herhangi bir yayvan kap.
patella
patella
patellar
patellar
patellar reflex
dizkapağı refleksi
patellar reflex
patella refleksi
Patelliform
Yayvan; Yassı
PATEN
AŞAİ RABBANİ AYİNİNDE KULLANILAN METAL TABAK
patency
açıklık
patency
açıklık, besbellilik, aşikârlık
patency
i. asikarlik; tib. aciklik, buyumusluk.
patent
1.görünen, açık, besbelli, meydanda, ortada, 2.patentli, 3.patent, 4.patent almak
PATENT
AÇIK
PATENT
AŞİKÂR
PATENT
BELLİ
patent
i., f. patent, imtiyaz, ihtira berati; imtiyazli ihtira; arazi icin verilen imtiyaz; imtiyazli arazi; f. patent almak; imtiyazla temin etmek, imtiyazim vermek veya almak. patent rights patent hakki.
patent
imtiyaz
patent
patent
PATENT
PATENT ALMAK
PATENT
PATENT VERMEK
Patent
Patent; İhtira beratı
PATENT
PATENTLİ
patent
s. herkes tarafindan anlasilabilir, herkese acik, asikar; tib. acik.
patent
s. patenti olan, patent hakkindan yararlanan; imtiyazli. patent leather rugan (deri). patent medicine mustahzar, hazir ilac; kocakari ilaci. patently z. acikca, asikar olarak.
PATENT
TESCİLLİ
patent
v.patent al:n.patent
patent agent
patent işleri uzmanı
patent and trademark database
patent ve marka veritabanı
Patent application
Patent başvurusu
Patent claim
Patent hakkı talebi
PATENT EYE
Tek halata yapılan kasa dikişi yerine konulan metal kasa,radansa
PATENT FUEL
Briket.
patent law
patent yasası
patent laws and legislation
patent hukuku ve mevzuatı
patent leather
rugan
patent leather
rugan, parlak deri
Patent leather and patent laminated leather
Rugan deri ve rugan lame deri; metalize deri