Translate
"PEACE"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
peace
1.barış, 2.rahat, huzur, 3.asayiş, güvenlik
peace
asayiş
peace
barış
peace
barışma
peace
hazar
PEACE
HUZUR
Peace
huzur, sükun, rahat
PEACE
RAHAT
peace
selâmet
PEACE
SESSİZLİK
PEACE
SULH
PEACE
SÜKUNET
peace
uzlaşma
peace conference
barış konferansı
peace corps
barış gönüllüleri
PEACE OFFERING
KURBAN
peace offering
barış teklifi
peace offering
barış ve uzlaşma amacıyla verilen hediye
peace officer
barış görevlisi
peace time
barış dönemi
PEACEABLE
BARIŞ YANLISI
PEACEABLE
BARIŞÇI
peaceable
barışçıl
peaceable
barışsever
peaceable
s. sulh taraftari, baris sever; sakin. peaceableness i. barisseverlik. peaceably z. sulh ile, sukunetle. Peace Corps Baris Gonulluleri.
PEACEABLE
SAKİN
peaceableness
barışseverlik
peaceful
1.barışsever, barışçı, barışçıl, 2.sakin, rahat, huzurlu
peaceful
asude
PEACEFUL
BARIŞSEVER
PEACEFUL
HUZURLU
Peaceful
huzurlu, sakin
peaceful
rahat
peaceful
s. rahat, asude, sakin; mulayim, yumusak basli, uysal. peacefully z. sukunetle, uysallikla. peacefulness i. sukunet, uysallik.
peaceful
sakin
PEACEFUL
UYSAL
peaceful
uysallık
Peaceful agreement
Sulh anlaşması
Peaceful assembly
Barışçı toplantı
peaceful coexistence
barış içinde bir arada yaşama
Peacefully
huzurluca, sakince
peacefulness
sakinlik
peacekeeper
arabulucu
peacekeeper
i. arabulucu kimse veya grup.
Peacekeeping
ateşkesten sonra tarafların antlaşma koşullarına uymasını sağlama
peacekeeping
i. ateskesten sonra taraflarin antlasma kosullarina uymasini saglama.
PEACELESS
HUZURSUZ
peacemaker
1. barıştırıcı, 2. arabulucu
PEACEMAKER
ARABULUCU
peacemaker
barıştırıcı
peacemaker
i. baristirici kimse, uzlastirici kimse.
PEACEMAKING
BARIŞMA
peacenik
savaş karşıtı kimse
PEACETIME
BARIŞ DÖNEMİ
peacetime
barış
peacetime
barış zamanı
peacetime
hazar
peacetime
i. hazar, baris, sulh donemi.