Translate
"PERSONAL"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
personal
1.kişisel, 2.özel, 3.bedensel, 4.menkul
personal
kıyafet
personal
kişisel
PERSONAL
KİŞİSEL İLANLAR SAYFASI
Personal
Kişisel, bireysel, şahsi
PERSONAL
KİŞİYE ÖZEL
PERSONAL
KİŞİYE YÖNELİK
PERSONAL
ÖZEL
personal
personel
personal
sima
personal
şahsi
PERSONAL
VÜCUT
personal
zati
personal access communications system (PACS)
kişisel erişim haberleşme sistemi
personal account
kişisel hesap
personal account
kişisel hesap, şahsi hesap
personal agent
kişisel etmen
Personal and household weighing machines and scales
Kişisel veya ev tipi tartı aletleri ve baskülleri
personal and portable numbers
kişisel ve taşınabilir numaralar
personal appeal
şahsi rica
personal assets
menkul mallar
personal best
kendi rekoru
personal brain trainer
kişisel beyin geliştirici
personal call
şehirlerarası ihbarlı konuşma
Personal care products
Kişisel bakım ürünleri
personal check
şahsi çek
Personal claim
Şahsi hak
personal commitment
bireyin kendi kendine verdiği söz
personal communication space (PCS)
kişisel haberleşme alanı
personal communications network (PCN)
kişisel iletişim ağı
personal communications service (PCS)
kişisel iletişim hizmeti
personal computer
kişisel bilgisayar
Personal computer (PC) operating system software package
Kişisel bilgisayar (PC) işletim sistemi yazılım paketi
personal computer disk operating system
kişisel bilgisayar disk işletim sistemi
Personal Computer Memory Card International Association (PCMCIA) adaptors and interfaces
Kişisel Bilgisayar Bellek Kartı Uluslararası Birliği (PCMCIA) adaptörleri ve arayüzleri
personal computer, PC
kişisel bilgisayar
Personal computers
Kişisel bilgisayarlar
personal convergence
insan yığılımı
personal conviction
şahsi kanaat
personal data
kişi hakkında bilgiler
Personal data
Kişisel veri
Personal deodorants and anti-perspirants
Vücut deodorantları ve terlemeyi önleyici deodorantlar
Personal deposit account
Şahsi mevduat hesabı
personal digital agent
kişisel sayısal etmen
personal digital assistant
kişisel sayısal yardımcı
personal digital assistant (PDA)
kişisel sayısal yardımcı
personal digital cellular (PDC)
kişisel sayısal hücresel
personal digital communications
kişisel sayısal iletişim
personal digital infrastructure
kişisel sayısal altyapı
personal effects
şahsi eşya, özel eşya
personal ending
şahıs eki, kişi eki
personal equation
kişisel eşitsizlik
personal error
kişisel hata
personal estate
kişisel mülk
personal estate
taşınabilir mal
personal firewall
kişisel güvenlik duvarı
personal freedom
kişisel özgürlük
personal guarantee
kişisel teminat, şahsi teminat
Personal guarantee
Şahsi teminat
personal guaranty
kişisel teminat, şahsi teminat
personal handyphone system (PHP)
kişisel el telefonu sistemi
personal home page (PHP)
ağ progralama dili
Personal horology
Kişisel zaman ölçme bilimi
Personal identification accessories
Kişisel kimlik aksesuarları
personal identification number
kimlik numarası
personal identity number
kişisel kimlik numarası
personal income
şahsi gelir
personal information
kişisel bilgi
personal information management
kişisel bilgi yönetimi
personal information manager
kişisel bilgi yöneticisi
personal information protection
kişisel bilgilerin korunması
personal information protection law
kişisel bilgilerin korunması yasası
Personal injury, bodily injured, bodily harm
Cismani zarar
Personal interest
Şahsi menfaat
personal judgement
şahsi karar
personal letter
şahsi mektup
Personal liability
Kişisel sorumluluk
Personal liability
Şahsi sorumluluk
personal liberty
kişisel özgürlük
Personal loan
Bireysel kredi
personal loan
kişisel kredi
personal magnetism
kişisel çekicilik
personal manner
kişisel terbiye
personal mobility
kişisel haberleşmedeki hareketlilik
personal number
kişisel numara
personal numbering
kişisel numaralandırma
personal online data
kişisel çevrimiçi veri
personal online data stores (pods)
kişisel çevrimiçi veri depoları
personal opinion
şahsi düşünce
personal parallax
kişisel paralaks
personal preferences
kişisel tercihler
personal preventive health - care service
kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmeti
personal pronoun
şahıs zamiri
personal pronoun
şahıs zamiri, kişi adılı
personal property
kişisel mülkiyet
personal property
taşınabilir mal
Personal protective equipment
Kişisel koruyucu donanımlar, kişisel korunma ekipmanı
personal providers
Kişisel sağlayıcılar
personal salute
topla özel selam
personal security
şahsi güvence
Personal Skills
Kişisel Beceriler
personal software agent
kişisel yazılım etmeni
Personal status
Özlük hakları
personal time
kişisel zaman
personal value
kişisel değer
personal video recorder
kişisel görüntü kaydedici
personal web server
kişisel bilgiağı sunucusu
Personal weighing machines, including baby scales; household scales
Kişisel tartı aletleri, bebek baskülleri dahil; ev tipi tartı aletleri
personal wireless telephone (PWT)
kişisel telsiz telefon, kişisel kablosuz telefon
Personal Work Style
Kişisel Çalışma Tarzları
PERSONALITY
BENLİK
PERSONALITY
KARAKTER
PERSONALITY
KİŞİLİK
PERSONALITY
ŞAHSİYET
PERSONALIZE
CANLANDIRMAK
PERSONALIZE
KİŞİLEŞTİRMEK
PERSONALIZE
KİŞİLİK VERMEK
Personalisation of power
Yetkinin kişiselleştirilmesi
personality
1.kişilik, karakter, şahsiyet, 2.önemli kişi, şahsiyet
personality
ferdiyet
personality
i. kisilik, sahsiyet, ferdiyet; sahis, zat; gen. cog. hakaret niteliginde soz.
personality
kişilik
Personality
Kişilik, şahsiyet
personality
önemli kişi
personality
şahıs
personality
şahsiyet
personality
zat
personality disorder
kişilik bozukluğu
personalize
1.şahsiyete dökmek, 2.belli bir kişinin malı olduğunu belirtmek
personalize
f. sahsina mal etmek; sahislandirmak, kisilik kazandirmak.
personalize
kişilik kazandır
personalize
kişilik vermek
personalized computing
kişiselleştirilmiş bilgi işlem
personalized digital promotion
kişiselleştirilmiş sanal tanıtım
personalized health analytics
kişiselleştirilmiş sağlık çözümleme
personalized system
kişiselleştirilmiş dizge
personalized telehealth
kişiselleştirilmiş telesağlık
personally
1.kendi, bizzat, 2.kişi olarak, şahsen
Personally
Asaleten
personally
bana kalırsa
PERSONALLY
BİZZAT
personally
kişisel olarak
PERSONALLY
ŞAHSEN
Personally
şahsen, bizzat
personally
z. sahsen, bizzat; kendine gelince.
Personally take care
Şahsen ilgilenmek
personalty
i., huk. sahsi mal; menkul mal.
PERSONALTY
KİŞİSEL MAL
PERSONALTY
ÖZEL EŞYA