Translate
"PRESS"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
Press
1) Baskı; 2) Basın; 3) Basgaç; Pres
Press
1.BASKI 2.ÜTÜLEME 3.BASIN
press
1.sıkıştırma, baskı, tazyik, 2.(el) sıkma, 3.sıkma makinesi, pres, cendere, makine, 4.iş çokluğu, iş sıkışıklığı, 5.ütü yapma, ütüleme, 6.bası, 7.basın mensupları, gazeteciler, 8.basımevi, matbaa, 9.baskı, basım, 10.baskı makinesi, matbaa makinesi, 11.bas
PRESS
ACELE
Press
Basın
PRESS
BASKI
PRESS
BASKI YAPMAK
Press
BASKI YAPMAK, BASMAK
press
basmak
PRESS
CENDERE
press
dolap (elbise/çamaşır için)
press
f., i. zorla hizmete almak; bahriye hizmetine zorlamak; i. askerlige, ozellikle bahriyeye zorla alma. press gang bahriyeye zorla asker toplama bolugu.
PRESS
İZDİHAM
PRESS
KALABALIK
press
matbaa
PRESS
MATBAA MAKİNESİ
PRESS
MENGENE
PRESS
PRES
PRESS
PRES ÜTÜ
press
pres, cendere, presle basma
PRESS
PRESLEMEK
PRESS
SIKACAK
PRESS
SIKIŞIKLIK
press
sıkışma
press
sıkıştırma
press
sıkıştırmak
PRESS
SIKMAK
PRESS
SIKMAK (LİMON VB.)
PRESS
TOPLUCA İLERLEMEK
PRESS
ÜTÜLEMEK
press
v.bas:n.basın
press
v.bastır:n.basın
press
yığışma
press
yüklük (elbise/çamaşır için)
press
zorla almak (askere)
PRESS
ZORLAMAK
press (to) (honey)
baskı ile balı sızdırmak
PRESS A CHARGE
DAVA AÇMAK
press a key
bir tuşa basın
press a kiss
öpücük kondurmak
press agent
1. basın sözcüsü, 2. haber ajanı
press agent
basın sözcüsü
press association
basın kurumu
press box
basın mensuplarına ayrılan yer
press box
gazeteciler locası
Press brake
Makas pres, Apkant pres
Press button
Buton
Press cloth
Ütü bezi
press conference
basın toplantısı
press coverage
basında ayrılan yer
press down
aşağı bastır
Press drift
pres takozu
Press fit
Baskılı geçirme
press fit
presle geçme, presle geçirme
press for
baskı yap
press for
baskı yapmak
press for
ısrarla istemek
PRESS FOR
SIKIŞTIRMAK
Press forging
Basgaçlı dövme; basgaçta dövme
Press forging
Presde dövme
press forward
bir gayret ilerlemeye devam etmek
press forward
her şeye rağmen devam etmek
press forward
hızla ilerle
press forward
hızla ilerlemek, acele etmek
press forward
inatla devam etmek/ilerlemek
press forward
kendini ilerlemeye/devam etmeye zorlamak
press forward
tüm problemlere, zorluklara rağmen ileri gitmek
press forward
yılmadan devam etmek/ilerlemek
press forward
zor da olsa ilerlemek/devam etmek
press forward
zor da olsa ilerlemeye devam etmek
Press frame
Basgaç çerçevesi, pres çerçevesi
press gallery
basın locası
PRESS HOME
İDDİA ETMEK
PRESS HOME
İLERİ SÜRMEK
PRESS HOME
SALDIRMAK
press in
presle geçirmek
press into thin sheets
ince kağıtlara bas
press law
basın yasası
press on
azimle devam etmek
press on
devam etmek
press on
presle basarak geçirmek
PRESS ON
ÜŞÜŞMEK
press out
presle basarak çıkarmak
press plate
baskı kalıbı
press proof
proof (deneme) baskı
press pull
baskı denemesi
Press quenching
Boyuttutarda suverme
press release
basın bildirisi
PRESS SMB. CLOSE
BASKI ALTINDA TUTMAK
PRESS SMB. CLOSE
SIKIŞTIRMAK
Press stud
Çıtçıt
press the shutter
deklanşöre basmak
press to talk
bas-konuş
Press, pressure
Baskı
PRESS,PACKED
Makine ile balya yapılmış
Press-and-blow process
Bas-üfle süreci; Pres-üfleme yöntemi (cam)
Pressboard
Baskı kartonu
pressed
bak. press; s. sikismis; bastirilmis. pressed brick firina surulmeden once kaliba konulmus tugla. be pressed for time vakti olmamak, acele isi olmak.
PRESSED
SIKIŞIK
pressed
sıkışık, -si olmayan
PRESSED
SIKIŞTIRILMIŞ
Pressed
Sıkıştırılmış; Basılmış
pressed
v.bas:adj.sıkıştırılmış
pressed brick
prese tuğla, makine tuğlası
Pressed brick (Dry-pressed brick)
Basma tuğla; Kalıp tuğlası
Pressed caviar
Sıkıştırılmış havyar
Pressed density (Green density)
Yaşyoğunluk (sıkıtlama)
pressed for time
dara gelmek
Pressed glass (Presssed ware)
Baskılıcam
Pressed powder
Baskılanmış toz;preslenmiş toz
pressed steel
prese çelik
Pressed ware
Baskılı cam eşya
presser
1. pres ustası, 2. basımcı, matbaacı, 3. ütücü
PRESSER
BASKI SİLİNDİRİ
PRESSER
MATBAACI
PRESSER
PRES
presser foot
dikis makinasinda ayak.
Presses
Presler
Presses for biscuit manufacture
Bisküvi üretimi için presler
Presses for fruit or vegetable (electric)
Meyve veya sebze presleri (elektrikli)
Presses for fuel briquettes
Yakıt briketleri için presler
Presses for molding soap
Sabun kalıplama için presler
Presses for the manufacture of particle board or fibre building board of wood or other ligneous materials, and other machines with individual functions for treating wood or cork
Presler, odun veya diğer odunsu malzemelerden yonga levha veya lifli yapı levhası üretmek için olanlar ile odun ve mantar işlemek için ayrı fonksiyonları olan diğer makineler
Presses, crushers and similar machinery used in the manufacture of wines, cider, fruit juices or similar beverages
Şarap, elma şarabı, meyve suları veya benzeri içeceklerin üretiminde kullanılan presler, eziciler ve benzeri makineler
Presses, hydraulic
Hidrolik presler
Press-fasteners, snap-fasteners, press-studs and parts thereof
Kot vb. baskı düğmeleri, çıtçıtlar ve bunların parçaları; düğmeler; fermuarlar
Press-fasteners, snap-fasteners, press-studs and parts thereof; buttons; slide fasteners
Kot vb. baskı düğmeleri, çıtçıtlar ve bunların parçaları; düğmeler; fermuarlar
pressgang
sıkboğaz etmek
PRESS-GANG SMB. INTO DOING SMTH.
ZORLAMAK
PRESSING
ACELE
PRESSING
ACİL
PRESSING
BASKILAYICI
PRESSING
BASMA
PRESSING
ISRARLI
PRESSING
İVEDİ
PRESSING
PRESLEME
PRESSING
SIKIŞTIRAN
PRESSING
SIKIŞTIRMA
PRESSING
SIKMA
PRESSING
ZIMBALAMA
Pressing
1) Baskı yapma; Baskılama2) Presleme (cam)
pressing
acele
pressing
acele, ivedi, acil
pressing
evgin
pressing
n.acele:v.bas:prep.basarak
pressing
presle şekillendirme, presle basma işlemi
pressing
s. acele, evgin; siki. pressingly z. sikistirarak, acele ile.
Pressing crack
Basma çatlağı (sıkıt)
pressing machine
ütü makinesi
Pressing ring (Plunger ring)
Mandren halkası (cam)