Translate
"PUR"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
PUR
MIRILDAMAK
PUR
MIRILDANMAK
PUR
MIRLAMA
PURBLIND
ANLAYIŞSIZ
PURBLIND
DAR GÖRÜŞLÜ
PURBLIND
MANKAFA
PURBLIND
YARI KÖR
purblind
anlayışsız
purblind
anlayışsızlık
purblind
mankafa
purblind
odun kafa, mankafa
purblind
s. yari kor, donuk goren; mankafa, anlayissiz. purblindness i. yarim korluk; anlayissizlik.
PURCHASABLE
ALINABİLİR
purchasable
satın alınabilir
purchase
1.satın almak, 2.(çaba, özveri, vb. karşılığında) elde etmek, kazanmak, 3.satın alma, alım, 4.satın alınan şey
PURCHASE
ALIM
purchase
almak
PURCHASE
ELDE ETMEK
PURCHASE
ETKİ
purchase
f. satin almak, mubayaa etmek; gayretle ele gecirmek, kazanmak; manivela ile kaldirmak veya cekmek. purchasable s. satin alinir, ele gecer. pur- chasing power satin alma kuvveti.
Purchase
i. Alış, alım, alma
purchase
i. satin alma, mubayaa, istira, alim; satin alinan sey; kaymasin diye siki tutma; kaymasin diye bir seyi siki tutmak veya hareket ettirmek icin makara gibi alet.
purchase
iştira
PURCHASE
KALDIRAÇLA KALDIRMAK
PURCHASE
KAZANMAK
PURCHASE
MAKARA SİSTEMİ
PURCHASE
MEKANİK GÜÇ
PURCHASE
MÜBAYAA
PURCHASE
NÜFUZ
PURCHASE
Palanga
PURCHASE
SATIN ALINAN ŞEY
Purchase
Satın Alma
Purchase
satın alma, mübayaa, iştira, alım
purchase
satın almak
PURCHASE
SIKI TUTMA
PURCHASE
TOPRAK GELİRİ
purchase
v.satın al:n.satın alma
PURCHASE
VESİLE
purchase agreement
satınalma anlaşması
PURCHASE AND SALE
ALIM SATIM
purchase budget
alım bütçesi
purchase by dutch auction
açık eksiltme ile satın almak
purchase by sample
örneğe göre satın alma
Purchase Consideration
Satın Alma Bedeli, Satın Alma Tutarı
purchase cost
satın alma maliyeti
PURCHASE DISCOUNT
İNDİRİM
purchase discount
indirim, ıskonto
PURCHASE FALL
Palangaya donatılan halat
purchase invoice
alış faturası
Purchase Method
Satın Alma Yöntemi
PURCHASE MONEY
BEDEL
purchase on account
kredili satış
purchase on credit
kredili satın alma
purchase on instalments
taksitle alış
purchase or sale by sample
örneğe göre alış veya satış
purchase order
satınalma emri
purchase pattern
satın alma biçimi
purchase power
satın alma gücü
purchase price
alış fiyatı
Purchase Price
Satın Alma Fiyatı
Purchase price
Satın alma fiyatı, alım fiyatı
Purchase price
Satın alma fiyatı, alım fiyatı, alış fiyatı
purchase price
satınalma fiyatı
purchase tax
alım vergisi
Purchase tax
Satın alma vergisi
purchase the entire supply of something
çok miktarda almak
Purchase, to-
Satın almak
PURCHASE,TO RIG A
Bir palanga donatmak
Purchased Options
Satın Alınmış Opsiyon
PURCHASER
ALICI
PURCHASER
MÜŞTERİ
purchaser
müşteri, alıcı
purchaser
satınalıcı
purchasing
n.satın alma:v.satın al:prep.satın alarak
Purchasing
Satın alma
Purchasing
Satınalma
purchasing agent
satınalma temsilcisi
purchasing association
satın alma kurumu
Purchasing Committee
Alım Komitesi
purchasing country
alıcı ülke
purchasing department
satın alma bölümü
purchasing department
satınalma kısmı
Purchasing power
Satın alma gücü
Purchasing transaction
Satın alma işlemi
Purchasing transactions of commercial bills
Kambiyo senetlerinin iştirası işlemleri
purdah
gizlenme
purdah
i. pece; kadinlarin ortunme usulu, gizlenme.
PURDAH
KAÇGÖÇ (HİNT)
purdah
peçe
PURDAH
PEÇE (HİNT)
purdy
kendini önemli gören
pure
1.katıksız, arı, saf, halis, 2.temiz, 3.safkan, 4.saf, masum, namuslu, iffetli, 5.soyut, kuramsal
PURE
ARI
Pure
Arı; Saf
pure
elmas gibi
pure
halis
Pure
Has
pure
iffetli
pure
katıksız
PURE
KATIŞIKSIZ
PURE
KATKISIZ
PURE
KURAMSAL
pure
kusursuz
PURE
LEKESİZ
PURE
NAMUSLU
PURE
PAK
pure
paklık
pure
s. saf, safi, som, halis, has, temiz; kusursuz, lekesiz; nazari, tatbikatsiz; iffetli, namuslu, masum. pure and simple sadece, yalniz, tek. pure’ly z. sadece, yalniz; tamamen, butun butun; masumiyetle, iffetle. pureness i. safilik, paklik, temizlik.
PURE
SADE
pure
saf
pure
saf temiz
pure
saf, arı
pure
safi
PURE
SAFKAN
PURE
SALT
PURE
SIRF
pure
som
pure
tamamen
PURE
TEMİZ
pure
temizlik
PURE
TEORİK
pure
yalnız
Pure alcohols (important: excluding alcohol duty)
Saf alkoller (NOT: Alkol vergileri hariç)
pure alexia
yazılı metinleri anlama yeteneğinin bütünüyle yitirilmesi
PURE AND SIMPLE
BAL GİBİ
pure and simple
bal gibi
Pure and simple
Sadece
Pure and simple
tek
Pure and simple
yalnız
pure bending
basit eğilme
pure binary numeration system
kusursuz binary numaralama sistemi
pure binary numeration system
salt ikili numaralandırma sistemi
Pure coal
Saf kömür
pure code
arı kod
pure colour
saf renk
pure competition
serbest rekabet
Pure Culture
Saf Kültür
pure enough
yeterince saf
pure generator
saf üreteç
pure gold
saf altın
Pure impulse stage
Tam aksiyon kademesi
pure line breeding
saf hat yetiştirme
pure linen
saf keten
pure luck
sadece şans
pure mathematics
soyut matematik
pure memory
saf bellek
Pure metal
Arı metal
pure monopoly
tam tekel
Pure oil
Saf yağ
Pure oxide
Arı oksit