Translate
"Pickle"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
Pickle
1) Turşu; Salamura 2) Paklama çözeltisi; Paklayıcı
pickle
1.turşu, 2.turşu suyu, 3.turşusunu kurmak
pickle
salamura
pickle
salamura yapmak
Pickle
Salatalık turşusu
Pickle
Turşu
pickle
v.turşu yap:n.salatalık turşusu
pickle barrel
salamura fıçısı
Pickle basket
Paklama sepeti; Yenim dirençli sepet
Pickle brittleness
Paklama gevrekliği(çelik)
Pickle juice
Turşu suyu
Pickle liquor (Pickle)
Paklama çözeltisi; Paklayıcı
Pickle patch
Yapışık tufal
Pickle pills
Paklama hapları
Pickle stain
Paklama lekesi
Pickle, prepared or preserved by vinegar or acetic acid
Turşular - sirke veya asetik asit kullanılarak hazırlanmış veya saklanmış
pickled
1.turşu halinde, 2.sarhoş, matiz
Pickled
Paklanmış; Paklanık
Pickled
Salamuralanmış
pickled
v.turşu yap:adj.turşusu yapılmış
Pickled anchovies
Hamsi salamura
Pickled beets
Pancar turşusu
Pickled cucumbers
Salatalık turşusu
Pickled fish
Salamura balık
Pickled gherkins
Kornişon turşusu
Pickled goat leather
Tuzlanmış keçi derisi
Pickled herrings
Salamura ringa balığı
Pickled pepper
Biber turşusu
Pickled sheet
Paklanmış sac; dekape sac
Pickled steel sheet
Paklanmış çelik sac; dekape çelik sac
Pickler
Paklama tankı; Paklak
Pickles
Turşu