Translate
"Pie"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
pie
basit iş
pie
börek
pie
börek turta
pie
börek, çörek, tart, turta
pie
çember...
pie
i. saksagan.
pie
i., ahci. tart; (argo) kolay sey; (argo) rusvet. as easy as pie cok kolay. pie plant A.B.D., leh. ravent.
Pie
PASTA, BÖREK
pie
saksağan
Pie
Tart
pie
turta
pie chart
dairesel çizge
pie chart
dairesel çizim
pie chart
dairesel çizim çember grafik
pie chart
değirmi çizenek
pie chart
dilimli grafik
pie chart
pıe grafik
pie chart
yuvarlak diyagram
Pie crusts
Tart hamuru
pie in the sky
1. olmayacak şey, düş, hayal, 2. cennet
pie in the sky
olmayacak şey
Pie pan
Tart kalıbı
piebald
(at) alaca, benekli
piece
1.parça, 2.tane, 3.oyun, piyes, 4.(satranç, dama, vb.) taş, 5.numune, örnek, 6.madeni para
piece
adet
piece
bölüm
piece
f. parca eklemek, parca vurmak, yamamak, parcalarini bir araya getirerek tamir etmek; birlesmek. piece on eklemek, ilave etmek piece. out parca ilave ederek tamamlamak. piece together parcalari bir araya getirmek.
piece
numune
piece
örnek
piece
parça
piece
piyes
piece
piyondan büyük taş
piece
resim
piece
tane
piece
top
piece
tüfek
piece
yamamak
piece concept
izin verilen bagaj miktarında ağırlığın değil ebat ve sayının esas alındığı havayolu bagaj sistemi
piece de resistance
ana yemek
piece de resistance
en önemli eser
piece de resistance
en önemli olan
piece de resistance
en önemli şey
piece goods
1. parça mal, kupon kumaş, 2. mensucat, dokuma
piece meal
parça parça, bölük pörçük
Piece number
Parça numarası
piece of
parçası
piece of advice
küçük bir tavsiye
piece of cake
basit iş
piece of cake
çok kolay
piece of cake
kolay iş
piece on
eklemek
piece out
parça ekleyerek tamamlamak
Piece rate
Parça başına ücret
piece together
biraraya getir
piece together
parçalarını birleştirmek, tamamlamak, eklemek
piece with
birleştir
piecemeal
parça parça
piecemeal
parça parça, azar azar, bölüm bölüm, aşama aşama
piecemeal
parçalara ayrılmış
piecemeal
z., s. parca parca, yavas yavas; s. parcalardan yapilmis.
piecewise
parça parça
piecewise constant signal
parçalı değişmez sinyal
piecework
götürü iş
piecework
i. parca basi is.
piecework
parça başı iş
Piecework
Parça başına yapılan iş
piecework
parçabaşı iş
pieceworker
parça başı çalışan işçi
pied
(kuş, vb.) alaca, alacalı
pied
benekli
pied
s. benekli, alaca. Pied Piper Fareli Koyun Kavalcisi. pied wagtail ak kuyruksallayan, zool. Motacilla alba.
pied-a-terre
ara sıra kullanım için tutulan ev
piedmont
dağ eteğindeki
piedmont
s., cogr. dag etegindeki.
pier
1.iskele, 2.destek, payanda
pier
i. iskele, rihtim; kemer veya kopru payandasi; iki pencere veya kapi arasinda bulunan duvar.
pier
iskele
pier
iskele rıhtım
Pier
Payanda, dayanak
pier
rıhtım
pier
temel ayağı
pierage
rıhtım ücreti
pierce
bıçaklamak
pierce
del
pierce
delmek
pierce
delmek nüfuz etmek
pierce
delmek, delip geçmek
pierce
etkilemek
pierce
f. delmek, icine islemek, delip gecmek, delik acmak; nufuz etmek; sirrini anlamak, icyuzune vakif olmak; etkilemek, tesir etmek; bicaklamak.
Pierce amalgamator
Pierce karıştırıcısı
Pierced
Delinmiş, delik
Pierced earring
Vidalı küpe
Pierced hole
Açılmış delik
Piercer
Delici; Delgeç
Pierce-Smith converter
Pierce-Smith çevirteci
piercing
1.(rüzgâr) sert, soğuk, içe işleyen, 2.(ses) güçlü, keskin, acı
Piercing
Delme
piercing
delme (Mannesman metodu)
Piercing
Delme, Sac vs. kesme
piercing
n.delen:v.del:prep.delerek
piercing
n.delme:v.del:prep.delerek
Piercing dies
Delme kalıpları
Piercing mill
Delgili boru tezgahı
Piercing tools
Delme takımları
pierian
s. Muzlerin oturdugu farzedilen Pieria ulkesine ait; siir veya edebiyatla ilgili.
Pierre
çekirdek, taş
Pies
Börekler
pietism
dindarlık
pietism
dindarlık, softalık
pietism
i. dindarlik, kuvvetli inanc; softalik, asiri dindarlik. pietist i. asiri dindar kimse, softa. piestis’tic(al) s. dindarca, sofuca.
pietism
softalık
pietism
sofuca
piety
dindarlık
piety
i. Allaha karsi hurmet; kendini Allaha adama; dindarlik; takva; ana babaya hurmet; dindarca davranis.
piety
takva
piezo
basınç
piezo-
(onek) basinc.
piezo-
(önek) basınç
Piezoceramic
Piezoseramik
Piezochemistry
Basınç kimyası
Piezoelectric
Basınçsal elektrikli; Piezoelektrik
piezoelectric
başelektrik
piezoelectric
piezoelektrik
piezoelectric
pizoelektrik
Piezoelectric
preslenmiş elektrik parçası
Piezoelectric actuator
Piezoelektrik başlatıcı (devinim)
Piezoelectric ceramic
Basınçsal elektrikli seramik; piezoelektrik seramik
Piezoelectric coupling coefficient
Basınçsal elektrikli bağla(n)ma katsayısı
Piezoelectric crystal
Basınçsal elektikliörüt; Piezoelektrik kristal
piezoelectric crystal
pizoelektrik kristali
Piezoelectric effect
Basınçsal elektrik etkisi; Piezoelektrik etkisi
piezoelectric effect
pizoelektrik etkisi
Piezoelectric generator
Basınçsalelektrikli üreteç; Piezoelektrik jeneratör
Piezoelectric material
Basınçsal elektrikli gereç; Piezoelektrik malzeme
Piezoelectric oscillator
Basınçsal elektrikli salıngaç; Piezoelekrik osilatör
Piezo-electric quartz
Piezo elektrik kuvars
Piezoelectric resonator
Basınçsal elektrikli çınlaç; Piezoelektrik rezonatör
Piezoelectric scanner
Piezoelektriktarayıcı
piezoelectric sensor
piezoelektrikli duyucu
Piezoelectricity
Basınçsal elektrik; Basınçsal elektriklilik
piezoelectricity
i. pizoelektrik.
piezoelectricity
piezoelektrik
piezoelectricity
pizoelektrik
Piezoelektrik polymers
Basınçsal elektrikli çoğuz, piezoelektrik polimer
Piezoelektrik vibrators
Basınçsal elektrikli titreteç
Piezoforce microscopy
Piezokuvveti mikroskopi
piezometer
basıölçer
piezometer
i. basiolcer.
piezometer
piezometre
piezometer
sıkışıklık ölçer