Translate
"Pin"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
pin
1) bacak; 2) dişli; 3) iğne
Pin
1) Toplu iğne; 2) Pim
pin
1.toplu iğne, 2.broş, iğne, 3.mandal, 4.iğnelemek, iliştirmek, 5.kıpırdayamaz hale sokmak, sıkıştırmak
pin
bacak
pin
broş
pin
endişeli
pin
iğne
pin
iğne, bacak, dişli
pin
iliştirmek
pin
kapmak
Pin
Kopilya
pin
kuka
pin
lobut
pin
mil
pin
oklava
pin
ölçme
Pin
Pim
pin
pim, perno, muylu, şiş, iğne
pin
Pim, saplama
pin
raptiye
pin
toplu iğne
pin
topluiğne
pin
tutturmak
pin
v.iğnele:n.pin
Pin cotter
Maşalı pim, kopilya
Pin coupling
Saplamalı kavrama
Pin cushions
İğne yastıkları
pin down
1. bağlamak, hareketsiz kılmak, 2. sıkboğaz etmek
Pin expansion test
İğne genleşme deneyi(boru)
Pin extractors
Pim sökücüler
pin hole
iğne deliği
Pin insulator
Destek izolatörü
Pin mark (Point mark)
1)İğne izi (yüzey hatası-seramik) 2) Çivi izi
pin money
cep harçlığı
pin money
harçlık
pin on
üstüne almak, yüklenmek
pin one’s hopes on
bel bağlamak
Pin rammer (Pegging rammer)
Küçük tokmak (dövme)
Pin scratch
İğne çiziği (yüzey hatası- seramik)
pin strike
sınırlı grev
Pin trays (office equipment)
İğne kutucuları (ofis ekipmanı)
pin up
iğneyle tuttur
Pin wrench
Saplamalı anahtar
pina
i., Isp. ananas; ananas surubu. pina cloth ananas yapraginin liflerinden dokunan ince kumas.
pinaceous
s., bot. camgillere ait.
Pinafore
Bebek önlüğü; jile
Pinafore
Çocuk önlüğü
pinafore
göğüslük
pinafore
göğüslük, önlük
pinafore
i. cocuk onlugu, gogusluk.
Pinafore
Jile
pinaster
i., bot. bir cins fistik cami.
Pinatas
Pinyatalar
pinball
i. bir cesit kumar otomati.
pinball
tilt oyunu
Pinball machines
Tilt makineleri
pincenez
i., Fr. kiskac gozluk, kelebek gozluk.
pince-nez
1. kelebek gözlük, 2. yaylı gözlük
Pince-nez
Burun kıskacı gözlükler
Pince-nez
Kelebek gözlük; Kıskaç gözlük
pincer
kıskaç
pincers
1.kerpeten, 2.(yengeç, vb.) kıskaç
pincers
i., cog. kerpeten; zool. kiskac; ask. kiskac hareketi.
pincers
kerpeten
pincers
kerpeten, kıskaç, pense
Pinch
1) Flaman bağlantı yeri (ampül);2) Ampül kapatma yeri
pinch
1.kıstırmak, sıkıştırmak, 2.çimdiklemek, 3.acı vermek, sıkıp acıtmak, 4.araklamak yürütmek, 5.çimdik, 6.tutam
pinch
acıtmak
pinch
aşırmak
pinch
çimdik
pinch
çimdik tutam
pinch
çimdiklemek
pinch
darlık
pinch
ihtiyaç
pinch
makas almak
pinch
sıkıntı
pinch
sıkmak
Pinch
Tutam
pinch
v.çimdikle:n.çimdik
pinch
vurmak
pinch
zaruret
pinch
f. cimdiklemek, kistirmak; sikistirip acitmak, istirap vermek, agri vermek, acitmak; aclik veya istirap ile zayiflatmak; (argo) calmak, asirmak;( argo) tutuklamak, ele gecirmek; den. ruzgara karsi gitmek; vurmak, sikmak; cimrilik etmek.
pinch
i. cimdik; tutam; kisma, kisiima; sikinti, ihtiyac, zaruret, darlik; (argo) hirsizlik; (argo) tevkif. a pinch of salt bir tutam tuz. in veya at a pinch ihtiyac karsisinda, icabinda. take it with a pinch of salt ihti yatla dinlemek.
pinch and save
dişinden tırnağından artırmak
pinch and scrape
dişinden tırnağından artırmak
Pinch bar (Ripping bar)
Kaldıraç; Manivela
pinch cock
kısma musluğu
Pinch effect
Sıkışma olgusu (elektronlar)
pinch hitter
yedek eleman
Pinch mark
Sıkıştırma izi (cam)
Pinch pass (Pinchpass)
Isırım geçisi; Hafif ezmeli geçi (madde)
Pinch roll
Sıkıştırma merdanesi; Kapma merdanesi; sürücü rulo
pinch valve
esnek vana
Pinchbeck
Altın taklidi (alaşım)
pinchbeck
altın taklidi, yapma, sahte
pinchbeck
i., s. altin taklidi olarak kullanilan bakir ve cinko alasimi; taklit sey; s. taklit, adi.
pinchbeck
taklit
Pinchbottle
İçbükey şişe
pinchcock
i. lastik boruya sikistirilarak sivinin akmasina engel olan kiskac, pens.
Pinchcock
Lastik boru kıskacı
pinchcock
pens
Pinchcushion
İğnedenlik
pinched
v.çimdikle:adj.çimdiklenmiş
pinchers
i. kiskac cog. kerpeten; zool. kiskac.
pinchhit
f., (beysbol) sirasi olan oyuncu yerine vurus yapmak; baskasinin gorevini yapmak. pinchhitter i. acil durumda baskasinin gorevini yapan kimse.
Pinching
1) Cam boru ucunu kapatma;2) Sıkıştırma
Pinching tool
Maşa (cam)
Pinchpass (Skinpass)
Isırım geçisi; Hafif ezmeli geçi
pinchpenny
eli sıkı, cimri
pincushion
i. ignedenlik, igne yastigi.
pincushion
iğnedenlik
pincushion
iğnelik, iğne yastığı
pincushion (pillow) distortion
yastık biçiminde bozunum
Pincushion distortion
İğnedenlik çarpıtımı (optik bozulum)
pine
1.(away ile) güçten kuvvetten düşmek, erimek, iğne ipliğe dönmek, 2.(gerçekleşemeyecek) arzusu olmak, özlemini çekmek, 3.çam
pine
bitmek
pine
çam
pine
çam ağacı
pine
çam zayıflamak
pine
f.,( away ile) uzulmek, bitkin bir hale gelmek, zayiflamak, bitmek; (for ile) ozlemek; hasret cekmek.
pine
fıstık çamı
pine
v.yas tut:n.çam ağacı
pine
zayıflamak
pine away
yas tut
pine away
yavaş yavaş güçten düşmek
pine barren
çamlık kumsal
pine bunting
ak başlı yelve kuşu
pine cone
çam kozalağı
pine marten
ağaç sansarı
pine marten; pineten; baum marten
ağaç sansarı
Pine nut
Çam fısığı, dolma fıstığı
Pine nut
Çam fıstığı
Pine patterns
Çam modeller (döküm)
pine tree
çam ağacı
pine wood
çam kerestesi
pineal
kozalaksı, kozalak biçiminde
pineal
pineal
pineal
s. kozalaksi. pineal gland anat. beyin epifizi.
pineal gland
beyin epifizi
pinealectomy
pinealektomy
pinealoma
pinealoma
pineapple
ananas
pineapple
i. ananas, bot. Ananas comosus.
pineapple juice
ananas suyu
Pineapples
Ananaslar
Pinene
Pinen
pinetree
çamağacı
Pine-tree crystal
Çam ağacımsı örüt(dallantı türü)
pinfeather
i. yeni yeni biten kus tuyu.
pinfeed
dişli besleme