Translate
"Pit"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
Pit
1) Çukur; Hendek; Kuyu (maden);2) Oyuk; Çukurcuk; çukur
pit
1.çukur, 2.maden ocağı, 3.(araba yarışında) süper hızla tamirat yeri, 4.hastalık lekesi, 5.(tiyatro) parter, 6.meyve çekirdeği, 7.(meyvenin) çekirdeğini ayıklamak, 8.(çiçek hastalığı) çopur bırakmak
pit
cehennem
Pit
Çekirdek, tohum
pit
çukur
Pit
Çukur, oyuk
Pit
çukura yerleştirmek
pit
f. (-ted, -ting) cukura yerlestirmek; cukurlastirmak; ufak cukurlarla doldurmak; dovus meydanina cikarmak (horoz); bir birine karsi kiskirtmak; cekirdeklerini cikarmak; tib. gecici olarak cukurlasmak. pit one against another birbiriyle mucadeleye sokmak,
pit
i. seftali gibi etli meyvalarin cekirdegi.
pit
iz (ciltte kalan çiçek izi gibi)
Pit
Maden ocağı, kuyu
pit
oyuk
pit
pit
pit
şeftali gibi etli meyvelerin çekirdeği
pit
v.çukura yerleştir:n.çukur
pit a pat
hafif hafif çarpma, tıkırdama
Pit bottom
Kuyu dibi
pit bull terrier
teriyer köpeği
pit coal
taşkömürü
pit coal
taşkömürü, madenkömürü
Pit corrosion
Karıncalanma yenimi; Çukurcuklanma yenimi
Pit cover
Kuyu fırın kapağı
Pit door
Kamara gözetleme deliği (cam)
pit molding
kuyu dökümü
Pit moulding
Çukurda kalıplama (döküm)
pit of the stomach
mide boşluğu
pit one’s shoulder to the wheel
işine dört elle sarılmak
pit one’s shoulder to the wheel
işine sıkı sıkı sarılmak
Pit roasted lamb
Kuzu tandır
pit saw
hızar, iki kollu testere
pit silo
çukur silo
Pit soaking
Kuyu fırında tavlama
Pit top
Kuyu başı
Pit type batch furnace
İstifli kuyu fırın
pitance
bağış, yardım
pit-a-pat
1. pıtır pıtır, 2. küt küt, pat pat
pitapat , pittypat pat
z., i., f. birbirini takip eden vuruslarla; i. hafif hafif carpma; f. hafif hafif carpmak.
Pit-casting
Çukurda döküm
Pitch
1) Hatve; Adım (dişli); 2) Zift; Asfalt; Bitüm; 3) Reçine 4) Eğim; 5) Tepe; Doruk 6) Merdanelerarası uzaklık;7) Deliklerarası uzaklığı (elekt.)
pitch
1.ziftlemek, 2.konmak, konaklamak, 3.(kamp, çadır, vb.) kurmak, 4.(dışarı) atmak, 5.düşmek, takılıp devrilmek, 6.sesin perdesini ayarlamak, 7.(gemi) baş vurmak, toslamak, 8.saha, alan, 9.pazarcının satış yeri, 10.perde, 11.derece, düzey, 12.zift, 13.(bina
pitch
alçalma veya yükselme açısı
pitch
atım
pitch
atış
pitch
atmak
Pitch
Diş açıklığı, hatve
pitch
düşmek
pitch
eğim
pitch
hatve, vidanın her dişte ilerleme miktarı, iki diş arasındaki uzaklık, adım
pitch
i., f. zift, kara sakiz; bazi agaclardan cikan camsakizina benzer bir madde; f. ziftlemek, ziftle kaplamak. pitch pine cira; cirali cam as black as pitch simsiyah, zift gibi.
pitch
karakter sıklığı
pitch
karakter sıklığı aralık
pitch
kurmak atmak fırlatmak
pitch
meyil
pitch
perde (ses) damga sıklığı (yazı) yunuslama(Hvclik)
pitch
sendelemek
pitch
v.fırlat:n.alçalma yükselme açısı
pitch
v.fırlat:n.derece
pitch
zift
pitch
ziftlemek
pitch action
yunuslama
Pitch and pitch coke
Zift ve zift koku
Pitch and pitch coke, obtained from coal tar or from other mineral tars
Zift ve zift koku, kömür katranlarından veya diğer mineral katranlarından elde edilenler
pitch angle
hatve açısı, adım açısı
pitch attitude
yunuslama açısı
pitch axis
yunuslama ekseni
pitch ball
mürver özü yuvarlağı
Pitch binder
Zift bağlayıcı
Pitch bonded basic brick
Zift bağlı bazik tuğla
Pitch circle
Bölüm çemberi (dişli)
pitch circle
diş açıklığı dairesi, bölme dairesi (dişlide)
Pitch diameter
1) Böğür çapı (vida);2) Bölüm çapı (dişli)
pitch frequency
perde sıklığı
Pitch gauge
Hatveölçer
pitch in
1. işe girişmek, 2. yemeğe yumulmak
pitch in
beraber çalış
pitch into
üstüne saldır
pitch into
üstüne saldırmak, atılmak
pitch of a character
karakter yazım sıklığı
pitch on
seçmek, karar vermek
pitch one’s tent
çadırını kurmak
pitch period
perde dönemi (ses)
pitch pine
çıralı çam
Pitch pipe
Akort düdüğü
Pitch polishing
Ziftli parlatma
pitch sb a curve ball
yüreğini ağzına getirmek
Pitch tar
Zift katranı
pitchandtoss
i. yazi tura atma oyunu.
pitch-and-toss
yazı tura atma oyunu
Pitch-based carbon fibre
Katran temelli karbon lifi
pitchblack
s. simsiyah.
pitchblack
simsiyah
pitch-black
1. zifiri karanlık, 2. simsiyah
pitchblende
i. uranyum ve radyumlu maden cevheri.
Pitchblende
Uranyum cevheri;
pitchblende
uranyum oksidi
pitchdark
s. zifiri karanlik.
pitch-dark
zifiri karanlık
pitched battle
büyük kavga
pitched battle
büyük münakaşa
pitcher
1.testi, sürahi, ibrik, 2.(beyzbol) atıcı
pitcher
i., (beysbol) topu atan oyuncu; bir cins golf sopasi. pitcher’s mound (beysbol) aticinin durdugu tumsek yer.
pitcher
ibrik
pitcher
maşrapa
pitcher
sürahi
Pitcher
Sürahi, kulplu kana
pitcher
i., A.B.D. testi, surahi, ibrik; masrapa; bot. ibrik seklinde yaprak. pitcher plant bot. yapraklari ibrik seklinde olan bitki. Little pitchers have big ears. Co- cuklarin kulagi delik olur.
pitcher plant
ibrikotu
Pitchers
Sürahiler
pitchfork
i., f. saman tirmgi; f. saman tirmigi ile savurmak.
pitchfork
yaba, diren
pitching
1. atma, fırlatma, 2. baş kıç vurma
pitching
yunuslama
Pitching machines
Top fırlatma makineleri
pitchman
i.,( argo) seyyar satici, isportaci.
pitchman
işportacı
Pitch-on metal
Ziftli metal; Zift kaplıçelik
pitchstone
i. gevrek ve camsi volkanik kaya.
Pitchstone
Katran taşı
pitchy
1. zift gibi, 2. karanlık
pitchy
karanlık
pitchy
kasvetli
Pitchy
Katranlı
pitchy
s. zift gibi; karanlik, kasvetli, kara. pitchiness i. ziftli olus; karanlik.
pit-cleaner
pit temizleme aracı
piteous
acıklı
piteous
acınacak
piteous
acınacak halde
piteous
hazin
piteous
s. merhamet uyandiran, acinacak halde olan, hazin.
pitfail
tuzak
pitfall
güçlük, tehlike, tuzak
pitfall
i. gizli tehlike veya gucluk; tuzak.
pitfall
tuzak
Pit-furnace
Kuyu fırın
Pit-furnace soaking
Kuyu fırında yapı eşitleme; Kuyu fırında demleme (çelik)
pith
1.öz, 2.öz, ruh, en önemli kısım
pith
öz
pith
öz ilik
pith
ruh
pith
yumuşak doku
Pith helmet
Güneş kaskı
pithead
maden ocağı girişi
Pithead winding gear
Maden kuyu ağız kulelerinde kullanılan vinçler
Pit-head winding gear
Maden ocağı ağızlarına kurulan bocurgatlar; özellikle yeraltı kullanımları için tasarlanmış bocurgatlar; diğer bocurgatlar; demir ırgatlar
Pithead winding gear and winches for use underground
Maden kuyu ağız kule vinçleri ve yeraltında kullanılmaya mahsus vinçler
Pithead winding gear, winches for underground use, and capstans
Maden kuyularına asansörlerin indirilip çıkartılmasını sağlayan bucurgatlar
pithecanthropus
i. evrim teorisinde insanla maymun arasinda oldugu farzolunan insan.
pithecanthropus
insana benzer büyük fosil
pithiness
1. özlülük, 2. anlamlılık, etkileyicilik, 3. kuvvet, tesir
pithless
özsüz, zayıf