Translate
"Plan"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
plan
1.plan, kroki, taslak, tasar, 2.plan, niyet, 3.proje, kasarı, 4.planlamak, tasarlamak, 5.planını çizmek, 6.düzenlemek
plan
düşünmek
plan
fikir
plan
i., f. (-ned,- ning) plan; kroki, taslak; tertip, niyet maksat, fikir; yol, usul, tarz; f. planini cizmek; plan kurmak, tasarlamak; tertiplemek duzenlemek; dusunmek, niyetlenmek, working plan ilk tasari, ge- cici. plan planner i. plan yapan kimse.
plan
kroki
PLAN
NİYET
plan
niyetlenmek
plan
plan
PLAN
PLAN YAPMAK
Plan
PLAN, PLANLAMAK
Plan
Plan, proje, tasarı
Plan
Plan; Taslak; Tasarı
plan
planlamak
PLAN
PROJE
plan
tarz
plan
tasarı
PLAN
TASARLAMAK
PLAN
TASLAK
plan
tertip
plan
usul
plan
v.planla:n.plan
plan
yol
Plan Assets (Of An Employee Benefit Plan)
Emeklilik Fon Yatırımları
Plan Communications
İletişimin Planlanması
plan of action
harekat planı
plan of attack
saldırı planı
PLAN POSITION INDICATOR
Radar skobu,ekranı.P.P.I.
Plan Procurements
Tedariklerin Planlanması
Plan Quality
Kalitenin Planlanması
Plan Quality and Perform Quality Control Tools and Techniques
Kalitenin Planlanması ve Kalite Kontrolünün Gerçekleştirilmesi için Araçlar ve Teknikler
plan range (jcs)
plan sahsı
Plan Risk Management
Risk Yönetiminin Planlanması
Plan Risk Responses
Risk Yanıtlarının Planlanması
Planapochramat
Renksel sapınç düzeltimli düzlemsel mercek
planar
düzeysel
planar
düzlemsel
planar
s. duzeysel.
planar array antenna
düzlemsel dizilimli anten
Planar atomic density
Düzlemsel atom yoğunluğu (fiz.)
Planar defect
Düzlemsel bozukluk (örüt)
planar graph
düzlemsel çizge
Planar grinder
Düzlemsel taşlayıcı
Planar growth
Düzlemsel büyüme
planar motion
düzlemsel hareket
planar network
düzlemsel ağ
planar target
düzlemsel hedef
planarian
i., zool. planarya.
planarian
planarya
Planation
Düzleşme (aşınma)
Plancheite
Plankeit
Planchet
Sikke levhası; Madeni pul (para)
planchette
iki ucuna kısa takozlar çakılmış tahta
Planck distribution law
Planck dağılım yasası
Planck’s constant (h)
Planck değişmezi- -
Planck’s law of radiation
Planck’ın ışınım yasası
Plan-Do-Check-Act
Planla-Uygula-Kontrol Et-Harekete Geç
plane
1.uçak, 2.planya, rende, 3.düzlem, 4.seviye, düzey, 5.çınar, 6.rendelemek, 7.düz, dümdüz
PLANE
ÇINAR
plane
derece
PLANE
DÜMDÜZ
PLANE
DÜZ
PLANE
DÜZELTMEK
PLANE
DÜZEY
plane
düzlem
plane
düzlem rende uçak
Plane
Düzlem, düz
PLANE
DÜZLEMEK
plane
i., f. rende, marangoz rendesi, planya; bir cesit mala; f. duzeltmek, rendelemek; ustunu temizlemek; den. suyun yuzunde ucar gibi gitmek.
plane
i., geom. duzlem, mustevi; duzey; safha, derece; tayyare, ucak. inclined plane geom. egik duzlem on the same plane ayni duzeyde, musavi, ayni derecede.
plane
i., plane tree cinar, bot. Platanus.
PLANE
KANAT (UÇAK)
plane
müsavi
plane
müstevi
plane
plane
PLANE
PLANYA
Plane
Planya, rende
PLANE
RENDE
PLANE
RENDE İLE DÜZELTMEK
PLANE
RENDELEMEK
plane
s. tamamiyle duz, dumduz; mustevi, duzlem; yassi. plane angle geom. duzlem aci, basit aci. plane figure geom. duzlem sekil. plane geometry duzlem geometri plane table plancete.
plane
safha
PLANE
SEVİYE
PLANE
SÜZÜLMEK
plane
tayyare
plane
uçak
PLANE
UÇMAK (MOTORSUZ)
PLANE
YASSI
PLANE
YÜZEY
plane angle
düzlem açı
Plane angle
Düzlem açısı
Plane bending test
Düzlemsel eğme deneyi
Plane blades (tools)
Rende bıçakları (aletler)
plane coordinates -
düzlem koordinatları
plane figure
düzlem şekil
Plane geometry
Düzlem geometri
Plane glass
Düz cam
Plane glass illuminator
Düz cam aydınlatıcı
plane idea
düz düşünce
plane mirror
düz ayna
plane of bending
eğilme düzeni
Plane of focus
Odak düzlemi
Plane of pivot point
Döngül nokta düzlemi (TEM)
plane of polarization
ucaylanma (polarma) düzlemi
plane of reference
dayanak düzlemi
Plane of reflection
Yansı(t)ma düzlemi
Plane of symmetry
Bakışım düzlemi
Plane of vibration
Titreşim düzlemi
plane of weakness
zayıflık düzlemi
Plane of working
Çalışma düzlemi
PLANE SAILING
Seyredilen yerin düz olduğu kabul edilerek yapılan seyir.Düzlem seyir.
Plane strain
Düzlemsel gerinim
Plane stress
Düzlemsel gerilim
Plane stress
İki eksenli gerilme
Plane surface
Düzgün yüzey
plane table
düz masa
plane table
plançete
Plane table
Resim sehpası
plane tree
çınar ağacı
Plane trigonometry
Düzlem trigonometri
Plane Walls In Series
Ardışık Düzlem Duvarlar
plane wave
düzlem dalgası
Plane, to-
Planyalamak, rendelemek
Plane-polarized light
Düzlemsel ucaylanmış ışık
planer
düzleyici
planer
i., bak. planing machine.
planer
planya
planer
planya tezgahı
Planer (Planing machine)
Planya; Planya makinası
planer, archaic
planya, arkaik
Planers
Yol tesfiye makineleri
Planes
Rendeler
Planes of form
Biçim düzlemleri (örüt)
Planes, chisels, gouges and similar cutting tools for working wood
Rendeler, keskiler, oluklu keskiler ve benzeri kesici aletler, ağaç işlemek için olanlar
Plane-spacing equations
Düzlem aralığı denklemleri
Plane-strain conditions
Düzlemsel gerinim koşulları
Plane-strain fracture toughness (Kıc)
Düzlemsel gerinimli kırılma tokluğu
Plane-stress fracture tougness (Kc)
Düzlemsel gerilimli kırılma tokluğu
planet
gezegen
planet
i. gezegen, seyyare.
planet
planet
planet
seyyare
planet buster
gezegen yok eden (nükleer silah vb)
Planet gear
Gezer dişli
planet gear
planet dişli
Planet gear wheel
Planet dişli milleri
planet wheel
planet dişli
Planet wheel carrier
Redüksiyon dişli taşıyıcı
planetable map
plançete haritası
PLANETARIUM
PLANETARYUM
planetarium
1. planetaryum, yıldızlık, 2. gökevi