Translate
"Play"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
Play
1.OYNAMAK 2.ÇALMAK (bir müzik aletini)
play
1.oyun, eğlence, 2.oyun, piyes, 3.şaka, oyun, 4.kumar, 5.hareket özgürlüğü, 6.hareket, faaliyet, 7.oynaşma, 8.oynamak, 9.eğlenmek, 10.(oyun) etmek, 11.hızla hareket etmek, 12.oynamak, sahnelemek, temsil etmek, 13.(müzik aleti) çalmak
PLAY
BAHİS YAPMAK
Play
Boşluk, oynama payı
play
canlandırmak
PLAY
CANLANDIRMAK (TİY.)
PLAY
ÇALMAK (MÜZ.)
play
davranış
PLAY
EĞLENCE
play
eğlenmek
play
faaliyet
play
fiil
play
gezdirmek
PLAY
GÖSTERİ
play
hareket
PLAY
HAREKET ETMEK
play
ilgi
play
işleme
PLAY
KIMILDAMAK
play
kımıldanmak
PLAY
KUMAR
play
kumar oynamak
PLAY
NUMARASI YAPMAK
PLAY
OYNAMA
play
oynamak
PLAY
OYNAŞMAK
PLAY
OYUN
PLAY
PİYES
PLAY
ROL ALMAK
play
sallanmak
play
şaka
PLAY
TİYATRO
PLAY
TURNEYE ÇIKMAK
PLAY
TUTMAK
play
v.oyna:n.oyun
play a crucial role
önemli bir rol oynamak
play a crucial role
önemli rol oynamak
PLAY A DOUBLE GAME
İKİ TARAFI DA İDARE ETMEK
PLAY A DOUBLE GAME
İKİLİ OYNAMAK
play a fundamental role
önemli bir rol oynamak
play a fundamental role
önemli rol oynamak
play a joke on sb
oyun oynamak, işletmek
play a key role
önemli bir rol oynamak
play a losing game
olmayacak duaya amin demek
PLAY A PART
ROL ALMAK
play a part
rol oynamak
play a role
rol yapmak
play a script
betiğin çalıştırılması
play a significant role
önemli bir rol oynamak
play a significant role
önemli rol oynamak
PLAY A TRICK
HİLE YAPMAK
PLAY A TRICK
OYUN ETMEK
PLAY A TRICK ON SMB.
OYUN ETMEK
play a trick on someone
birini aldatmak
play a wafting game
bekle gör politikası uygulamak
PLAY ACTOR
OYUNCU
play again?
yeniden oynamak istiyor musunuz?
play along
uyumlu davran
play along with
uyum içinde olmak
play an essential role
önemli bir rol oynamak
play an essential role
önemli rol oynamak
play an important role
önemli bir rol oynamak
play an important role
önemli rol oynamak
PLAY AROUND
OYALANMAK
PLAY AROUND
OYNAMAK
PLAY AROUND
VAKİT GEÇİRMEK
play at
katılmak, yapar gibi görünmek
PLAY AT
OYNAMAK
play away from home
(eşini/sevgilisini) başka erkekle aldatmak
play away from home
(eşini/sevgilisini) başka kadınla aldatmak
play away from home
eşini aldatmak
PLAY BACK
TEKRARLAMAK
play back
yeniden çalmak, tekrarlamak
play ball
birlikte çalışmak, imece yapmak
play ball
eyvallah demek
play ball
her şeye evet demek
play ball
işbirliği yapmak
PLAY BALL
KATILMAK
play both ends against the middle
kendi çıkarı için başkalarını birbirine düşürmek
play both ends against the middle
şeytana külahı ters giydirmek
play by ear
olanlara ayak uydurmak
play by rules
kuralına göre oynamak
play cat and mouse with
kedi fare gibi oynamak
play dead
ölü numarası yapmak
play down
önemseme
PLAY DOWN
ÖNEMSEMEMEK
play down
önemsizleştirmek
play ducks and drakes with money
har vurup harman savurmak
play ducks with money
çarçur etmek, har vurup harman savurmak
play false
hilekarlık et
PLAY FALSE
İHANET ETMEK
play fast and loose
kaygısızca hareket etmek, söz verip tutmamak
play favorites
taraf tutmak
play favourites (uk)
taraf tutmak
play first chair
başkanlığa oynamak
play flight
uçuş eğitimi
play for the other team
diğer taraf için oynamak
play for the other team
diğer tarafa çalışmak
play for time
zaman geçirmek, oyalanmak
play golf
golf oyna
play hard to get
umursamaz görünüp ilgi çekmek
play havoc
mahvetmek, berbat etmek
PLAY HAVOC WITH
ALTÜST ETMEK
PLAY HAVOC WITH
HARAP ETMEK
PLAY HAVOC WITH
MAHVETMEK
play hell with
çarkına okumak
play high
büyük kumar oynamak
PLAY HOB WITH
KARMAKARIŞIK ETMEK
PLAY HOB WITH
YARAMAZLIK ETMEK
PLAY HOOKY
DERSİ ASMAK
play hooky
kaçamak yapmak
play house
evcilik oynamak
play house
tiyatro
PLAY IT SAFE
SAĞLAMA ALMAK
play in the dirt
çamur içinde oynamak
play in the dirt
toprak içinde oynamak
play in the mud
çamur içinde oynamak
play into sb’s hands
birisinin ekmeğine yağ sürmek
play into the hands of
çıkar amacıyla hareket etmek
play it by ear
gelişmelere göre hareket etmek
play it by the book
atını sağlam kazığa bağlamak
play it cool
soğukkanlılığını yitirmemek, sakin kalmak
play it safe
işi sağlama almak
play it safe
sağlama almak
play off
birbirine düşürmek
play on
çalmakta devam etmek
play on
çalmaya devam etmek
PLAY ON
OYNAMAK
PLAY ON
OYNAŞMAK
PLAY ON THE VIOLIN
KEMAN ÇALMAK
play on words
cinas, sözcük oyunu
play on words
kelime oyunu
play on words
kelime oyunu yapmak
play one’s cards well
kartlarını iyi oynamak
play one’s trump card
kozunu oynamak
PLAY OUT
BİTİRMEK
PLAY OUT
TÜKENMEK
PLAY POLITICS
ENTRİKA ÇEVİRMEK
play politics
siyasi çıkarlarına göre davranmak
PLAY POSSUM
HASTA NUMARASI YAPMAK
play possum
ölü numarası yapmak
play possum
uyuma numarası yapmak
play pranks
azizlik etmek
play pranks on smb
muziplik yapmak
PLAY PRANKS ON SMB.
MUZİPLİK YAPMAK
play room
oyun odası
PLAY ROUGH
İTİŞİP KAKIŞMAK
PLAY ROUGH
SERT OYNAMAK
play second fiddle
ikinci derecede rol oynamak
PLAY SMB. A TRICK
OYUN ETMEK