Translate
"RAG"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
rag
1.bez parçası, paçavra, 2.eski püskü giysi, paçavra, 3.zerre, kırıntı, 4.eşek şakası, muziplik, 5.kesik tempolu müzik, 6.adi gazete, paçavra, 7.alay etmek, eşek şakası yapmak, 8.dalga geçmek
RAG
AZARLAMAK
RAG
ÇAPUT
RAG
DAĞITMAK
RAG
DALGA GEÇMEK
RAG
DEĞERSİZ ŞEY
rag
f. (-ged, -ging) i., argo kizdirmak, takilmak; azarlamak, paylamak; Ing. kaba saka yapmak; yaygara etmek, samata cikarmak; i. gurultu, samata; kaba saka.
RAG
GAZETE BOZUNTUSU
RAG
GÜRÜLTÜ
RAG
HERKESİ AYAĞA KALDIRMAK
rag
i., f. (-ged, -ging) Ing. bir cesit kefeki tasi; cati kaplamasi olarak kullanilan ince tabakali bir cesit siyah tas; f. cesitli buyuklukte kirmak (maden filizi); kabaca yontmak.
RAG
KABA ŞAKA
RAG
KABA ŞAKA YAPMAK
RAG
KÂĞIT PARA
RAG
KIRPIK
RAG
KIRPINTI
RAG
MENDİL
RAG
MUZİPLİK
rag
paçavra
Rag
Parça; Döküntü; Kırpıntı (dövme)
RAG
PAYLAMAK
RAG
ŞAMATA
RAG
ŞAMATA YAPMAK
rag
takılmak
rag
v.alay et:n.paçavra
Rag bolt
Ankraj civatası
Rag bolt
Çengel civatası
rag doll
bez bebek
rag doll
paçavradan yapılmış bebek
rag fair
bit pazarı
Rag paper
Paçavra kâğıdı; parşömen kâğıdı
rag paper
paçavradan yapılmış kağıt
Rag rug
Kırpıntı kilimi
rag week
hayır için para toplanılan hafta
RAGAMUFFIN
BALDIRI ÇIPLAK
RAGAMUFFIN
PAÇAVRALAR İÇİNDEKİ KİMSE
RAGAMUFFIN
PASAKLI TİP
ragamuffin
baldırı çıplak
ragamuffin
i. ustu basi perisan cocuk.
ragamuffin
pis çocuk
ragamuffin
sokak çocuğu
ragbag
arapsaçı
ragbag
kesmekeş
Ragbag
Kırpıntı torbası
rage
1.öfke, hiddet, 2.düşkünlük, tutku, 3.moda, 4.öfkeden kudurmak, tepesi atmak, 5.(hastalık) şiddetle hüküm sürmek, kırıp geçirmek, 6.(deniz vb.) kudurmak, köpürmek, 7.(rüzgâr) şiddetle esmek, 8.yatışmak, dinmek, sakinleşmek
RAGE
ARZU
rage
coşku
rage
çok rağbet gören şey
RAGE
GALEYAN
RAGE
GAZAP
rage
heyecan
RAGE
HIRS
RAGE
HİDDET
rage
hiddetlenmek
rage
i., f. siddetli ofke, gazap, hiddet, kopurme; cosku, heyecan; moda, cok ragbet goren sey; f. cok ofkelenmek, hiddetlenmek, kopurmek, tepesi atmak, cok siddetle meydana gelmek.
RAGE
KÖPÜRME
RAGE
KÖPÜRMEK
RAGE
KUDURMA
RAGE
KUDURMAK
RAGE
MODA
RAGE
ÖFKE
RAGE
RAĞBETTE OLAN ŞEY
RAGE
SİNİRİNDEN KUDURMAK
rage
şiddetle devam etmek
RAGE
ŞİDDETLİ OLMAK
RAGE
TUTKU
rage
v.öfkelen:n.öfke
ragged
1.(giysi) yırtık pırtık, eski püskü, lime lime, pejmürde, 2.pejmürde kılıklı, kılıksız, 3.(iş) yarım yamalak, uyduruk
RAGGED
BAKIMSIZ
RAGGED
CIRLAK
RAGGED
DAĞINIK
RAGGED
DÜZENSİZ
RAGGED
EKSİK
RAGGED
KARMAN ÇORMAN
RAGGED
KIRPIK KIRPIK
RAGGED
KULAĞI TIRMALAYAN
RAGGED
LİME LİME
RAGGED
OLMAMIŞ
RAGGED
PEJMÜRDE
ragged
pürüzlü
RAGGED
PÜTÜRLÜ
ragged
s. puruzlu, karisik duzensiz; eski pusku, yirtik, pejmurde: iplikleri akmis; pejmurde kilikli. raggedly z. yirtik pirtik. raggedness i. pejmurdelik.
ragged
v.alay et:adj.eski püskü
ragged
yırtık
RAGGED
YIRTIK PIRTIK
ragged
yırtık pürüzlü
ragged and tattered
yırtık pırtık
ragged edge
düzensiz ayrıt
ragged edge
düzensiz kenar
Ragged roll
Pürtüklü merdane
Ragget atoms
İmli atom; İmli ögecik
Ragging
Pürtüklü haddeleme
raging
n.öfkeli:v.öfkelen:prep.öfkelenerek
raging
şiddetle devam eden ( yangın, fırtına vb.)
raglan
i. reglan kollu palto.
Raglan
Reglan
raglan
reglan kollu palto
Raglan
Reglanpalto
Raglan sleeve
Reglan kol
ragman
eskici
ragout
1. sebzeli yahni, 2. tas kebabı
ragout
i., f. sebzeli yahni; f. sebzeli yahni pisirmek.
Ragout
Yahni
Ragout of vegetables in the oven
Oturtma
ragpicker
i. pacavraci.
ragpicker
paçavracı
RAGS
ESKİ PÜSKÜ GİYSİLER
Rags
Paçavra bezler
RAGS AND TATTERS
LİME LİME
Ragstone
Sert süngertaşı
RAGTAG
AYAKTAKIMI
ragtag
i. ayaktakimi. ragtag and bobtail ayaktakimi.
RAGTAG AND BOBTAIL
AYAKTAKIMI
ragtag and bobtail
ayak takımı
RAGTIME
KESİK TEMPOLU CAZ MÜZİĞİ
ragtime
i. cazda oldugu gibi kesik tempo; kesik tempolu muzik parcasi.
ragtime
kesik tempolu bir tür caz müziği
ragtop
Üstü açılabilen otomobil
ragusa
i. Dubrovnik sehrinin Italyanca adi.
ragweed
i. saman nezlesine sebep olan yaygin bir ot, bot. Ambrosia.
Ragwheel
Dişli zincir çarkı
ragwort
i. kanaryaotu, bot. Senecio.