Translate
"RAP"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
rap
(i.) yarim penilik eski Irlanda parasi; bir nebze. I don’t give a rap. Hic de umurumda degil.
rap
(i.), (f.) (ped, ping) darbe, vurus; calma, calis; argo sucluluk; (f.) vurmak, calmak, carpmak beat the rap argo cezadan kurtulmak; beraet etmek. take the rap argo sucu ustune almak.
rap
1.hafifçe vuruş, 2.hafifçe vurmak, 3.rahat ve serbest bir şekilde konuşmak, 4.şiddetle eleştirmek, kınamak
RAP
AZARLAMA
rap
çalış
rap
çalma
rap
çalmak
RAP
ÇALMAK (KAPI)
Rap
darbe, vuruş
RAP
GÖRÜŞME
RAP
HAFİF VURUŞ
RAP
HAFİFÇE VURMAK
RAP
KAPI ÇALINMASI
RAP
MAHKUM ETMEK
RAP
METELİK
RAP
SERT ELEŞTİRİ
RAP
SUÇ
RAP
SUÇLAMA
RAP
ŞİDDETLE ELEŞTİRMEK
RAP
TARTIŞMA
RAP
TIKLATMA
RAP
TIKLATMAK
RAP
TUTUKLAMAK
rap
v.hafifçe vur:n.hafifçe vuruş
rap
vurmak
rap
vuruş
RAP
ZERRE
RAP OUT
AĞZINDAN KAÇIRMAK
RAP SMB. OVER THE KNUCKLES
AĞIR ELEŞTİRMEK
RAP SMB. OVER THE KNUCKLES
AZARLAMAK
RAP SMB. OVER THE KNUCKLES
HADDİNİ BİLDİRMEK
rap with someone
sohbet etmek
RAPACIOUS
AÇGÖZLÜ
RAPACIOUS
GÖZÜ DOYMAZ
RAPACIOUS
HASİS
RAPACIOUS
YIRTICI
RAPACIOUS
ZORBA
RAPACIOUSNESS
AÇGÖZLÜLÜK
RAPACIOUSNESS
GÖZÜ DOYMAMA
RAPACIOUSNESS
HASİSLİK
RAPACIOUSNESS
YIRTICILIK
RAPACITY
AÇGÖZLÜLÜK
RAPACITY
GÖZÜ DOYMAMA
RAPACITY
HASİSLİK
RAPACITY
YIRTICILIK
rapacious
(s.) yirtici; haris, acgozlu, doymak bilmez; zorba. rapaciously (z.) zorbalikla; acgozlulukle. rapacity, rapaciousness (i.) acgozluluk, zorbalik.
rapacious
açgözlü
rapacious
açgözlü, yağmacı
rapacious
haris
rapacious
yırtıcı
rapacious
zorbalık
rapaciousness
açgözlülük, hırs, tamah
rapacity
açgözlülük, yırtıcılık, harislik
rape
(f.), (i.) tecavuz etmek (kadina); yagma etmek; eski zorla alip goturmek; (i.) zorla irza tecavuz; eski zorla alip goturme.
rape
(i.) kolza, (bot.) Brassica napus. rape cake kolza kuspesi. rape oil kolza yagi.
rape
(i.) uzum posasi.
rape
1.kolza, 2.ırzına geçmek, 3.ırza geçme, ırza tecavüz, 4.bozma, mahvetme
RAPE
GASP
RAPE
GASPETMEK
RAPE
IRZA TECAVÜZ
RAPE
IRZINA GEÇME
RAPE
IRZINA GEÇMEK
RAPE
KAÇIRMAK
rape
kız kaçırma
RAPE
KİRLETMEK
RAPE
KOLZA
RAPE
KOLZA (BİTK.)
rape
küçük şalgam
rape
tecavüz
RAPE
TECÂVÜZ
rape
tecavüz etmek
RAPE
TECÂVÜZ ETMEK
rape
v.tecavüz et:n.tecavüz
RAPE
ZORLA ALMAK
rape and murder
zorla tecavüz ve öldürme
rape oil
kolza yağı
rape seed
kolza tohumu
rape victim
tecavüz kurbanı
Rape, colza and mustard oil and their fractions, refined but not chemically modified
Kanola, kolza ve hardal yağları ile bunların fraksiyonları (rafine edilmiş fakat kimyasal olarak değiştirilmemiş)
Rape, colza and mustard oil, crude
Kanola, kolza ve hardal yağları, ham
rapeseed
(i.) kolza tohumu; kolza, (bot.) Brassica napus.
rapeseed
kolza
rapeseed
kolza tohumu
Rapeseed Oil
Kolza tohumu yağı
Rapeseed oil (Colza oil)
Kolza yağı
raphaelesque
rafael tarzında (resim vb)
raphe
rafe
RAPID
ANİ
RAPID
ÇABUK
RAPID
DİK
RAPID
HIZLI
RAPID
SARP
RAPID
SERİ
RAPIDITY
HIZ
RAPIDITY
SÜRAT
RAPIDLY
ÇARÇABUK
RAPIDLY
HIZLA
RAPIDNESS
SÜRAT
RAPIDS
SUYUN EN HIZLI AKTIĞI YER
RAPIER
İNCE KILIÇ
RAPIER
MEÇ
RAPINE
YAĞMA
RAPIST
TECÂVÜZCÜ
rapid
(s.), (i.) pek cabuk, hizli, tez, suratli; cabuk yapilmis; (i.), (gen.) (cog.) ivinti yeri.
rapid
1.hızlı, 2.(yokuş) dik, 3.(ırmak, vb.) en hızlı akan yeri, ivinti
rapid
çabuk
rapid
çabuk hızlı
Rapid
ÇABUK, HIZLI
rapid
hızlı
Rapid
pek çabuk, hızlı, tez, süratli
rapid
tez
rapid access loop
hızlı erişim döngüsü
Rapid bleaching
Hızlı ağartma
Rapid boiling
Hızlı kaynatma
rapid climb
çabuk tırmanma
Rapid coagulation
Hızlı pıhtılaşma
Rapid combustion
Hızlı yanma
rapid convergence
hızlı yakınsama
Rapid cooling
Hızlı soğu(t)ma
rapid deployment system
hızlı yayılım sistemi
rapid exit taxiway
hızlı çıkış taksi yolu
rapid eye movement sleep
hızlı göz hareketli uyku
rapid eye movement sleep
rapid eye movement uyku
rapid growth
hızlı gelişme
rapid growth funds
çok riskli
rapid hardening
çabuk katılaşan
rapid hardening
çabuk sertleşen
Rapid hardening cement
Hızlı sertleşen çimento
Rapid melting
Hızlı eri(t)me
rapid mutation technique
hızlı mutasyon tekniği
Rapid percussion drilling
Hızlı vurmalıdelme (mad.)
Rapid reaction force
Acil müdahale gücü
Rapid scanning
Hızkı tarama
Rapid solidification
Hızlı katılaşma
Rapid testing
Hızlı deneme
Rapid thermal processing (RTP)
Hızlı ışıl işleme
rapid transit
kentsel alanlarda yolcuların yüksek hızla taşınmasına yönelik sistem veya taşıt
rapid virtualization indexing
hızlı sanallaştırma dizinleme
rapid weight gain
hızlı kilo alımı
Rapid, fast
Süratli
rapid-connect circuit switching
hızlı bağlantılı devre anahtarlama
rapidfire
(s.) suratle ates eden.
rapid-fire
süratle ateş eden, seri ateşli
rapidity
çabukluk
rapidity
çabukluk, hız
rapidity , rapidness
(i.) surat, hiz. rapidly (z.) suratle, hizla.
rapidity , rapidness
hızla
rapidly
hızla
rapidly
hızla, süratle
Rapidly
hizla, süratle