Translate
"REDO"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
REDO
TEKRAR YAPMAK
redo
yeniden yap
redo
yeniden yap yinele
REDO
YENİDEN YAPMAK
redo
yeniden yapmak, tekrar yapmak
redolence
güzel koku
redolency
güzel koku
redolent
(s.), (gen.) of veya with ile guzel kokulu; keskin koku yayan; hatirlatici. redolence, redolency (i.) guzel koku, keskin koku. redolently (z.) guzel kokulu.
redolent
... kokan, ... kokulu, ... havası olan
REDOLENT
GÜZEL KOKULU
REDOLENT
HATIRLATAN
REDOLENT
KOKULU
Redonda phosphate
Redonda fosfatı
redone
v.yeniden yap:adj.yeniden yapılmış
redouble
(f.) iki misline cikarmak; tekrarlamak; yansilamak; iki misli olmak; tekrarlanmak aksetmek. redouble one’s efforts daha fazla gayret sarfetmek.
redouble
1.büyük ölçüde artmak, 2.büyük ölçüde arttırmak
redouble
artır
REDOUBLE
İKİ KATINA ÇIKARMAK
redouble
tekrarlamak
redouble
yansılamak
REDOUBLE
YENİDEN KATLAMAK
redouble one’s efforts
daha fazla gayret sarfetmek
redoubt
(i.) tabya, palanka.
REDOUBT
PALANKA
redoubt
tabya
redoubt
tabya, palanka
redoubtable
(s.) korkunc, heybetli; (gen.) alay yigit, cesur; hurmete layik.
REDOUBTABLE
CESUR
redoubtable
çok saygı duyulan ve korkulan, büyük
REDOUBTABLE
HEYBETLİ
redoubtable
korku veren
REDOUBTABLE
KORKULUR
REDOUBTABLE
KORKUNÇ
REDOUBTABLE
YİĞİT
REDOUBTABLE
ZORLU
redoubted
(s.) korkunc korkulur; hurmet edilen belli sohretli.
redoubted
korkunç, heybetli, yürekli, cesur
redound
(f.), (i.) neticelenmek; gerektirmek, vesile olmak; (i.) netice.
redound
(to ile) katkıda bulunmak, artırmak, ilerletmek, yararı dokunmak
REDOUND
ARTTIRMAK
redound
gerektirmek
REDOUND
GERİLEMEK
REDOUND
İYİ ETKİLEMEK
REDOUND
KAZANDIRMAK
redound
netice
redound
neticelenmek
REDOUND
SONUÇLANMAK
REDOUND
YARARI OLMAK
Redox
Redoks
Redox
Redoks; İnyük (kim.)-İndirgeme- yükseltgenme
redox
yükseltgenme indirgenme
Redox indicators
Redoks belirteçleri
Redox potentials
Redoks gerilimleri
Redox process
Redoks süreci (metaltutturma)
Redox reactions
Redoks tepkimeleri
Redox Titration
Yükseltgenme - İndirgenme Titrasyonu