Translate
"ROW"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
row
1.kürekle yürütmek, 2.kürek çekmek, 3.kayıkla taşımak, 4.kürek çekme, 5.sandal gezisi, 6.sıra, dizi, 7.gürültü, patırtı, şamata, 8.ağız kavgası, atışma, kapışma
Row
1.SIRA 2.GÜRÜLTÜ
ROW
AĞIZ KAVGASI
row
dizeç
ROW
DİZİ
ROW
EVLERİN HİZA ÇİZGİSİ
row
f., i. kurek cekmek, kurek kullanmak; kurek cekerek goturmek, kurekle yurutmek; i. kurek cekme; kayikla dolasma, sandal gezintisi. row against the tide akintiya karsi kurek cekmek, gucluklere karsi ugrasmak.
ROW
GÜRÜLTÜ
row
gürültülü bir şekilde kavga etmek
row
i. sira, saf, dizi; sira evler; sira evleri olan sokak. hard row to hoe zor is.
row
i., f. kavga, patirti, kargasa; f. kavga cikarmak; kavgaya karismak.
row
kargaşa
ROW
KAVGA
row
kavga patırtı
Row
kavga, patırtı, kargaşa
ROW
KAVGAYA KARIŞMAK
ROW
KIYAMETİ KOPARMAK
ROW
KÜREK ÇEKME
ROW
KÜREK ÇEKMEK
ROW
Kürek çekmek.
ROW
KÜREKLE DONATMAK
ROW
PATIRTI
row
saf
ROW
SANDAL GEZİSİ
ROW
SANDALLA GEZDİRMEK
row
satı r
row
satır, sıra satır
row
sıra
row
sıra dizi
Row
Sıra, dizi
Row
Sıra; Dizi
ROW
SIRALI EVLERİ OLAN SOKAK
ROW
ŞAMATA
ROW
TARTIŞMA
row
v.kürek çek:n.sıra
row - column headings
satır ve sütun başlıkları
row (digital)
satır (sayısal)
row boundary
satır sınırı
row crop
sıra mahsulü, çapa ürünü
Row gas
Kirli gaz (arıtma tesisinden önce)
row houses
sıraevler
row ınput cell:
satır girdi hücresi:
row matrix
satır matris
row matrix
satır matrisi
row of bricks
tuğla sırası
row parity check
satır boyu eşlik denetimi
row rank
satır kertesi
row width
satır genişliği
rowan
i. uvez, bot. Sorbus aucuparia.
rowan
üvez
rowan
üvez ağacı
Rowan berry
Üvez
rowboat
i., A.B.D. kayik, sandal.
rowboat
kayık
rowboat
sandal
Rowboat (Rowing boat)
Sandal; Kayık
rowboat with two pairs of oars
iki çifte kayık
rowboat with two pairs of oars
iki çifteli
rowdiness
1. kabadayılık, bıçkınlık, 2. külhanbeylik
rowdy
baldırı çıplak
ROWDY
DAYI
rowdy
gürültülü, patırtılı, kaba
rowdy
i., s. kulhanbeyi, karisiklik cikarmaya meyilli kimse; s. kulhanbeyi gibi. rowdiness, rowdyism i. kulhanbeylik. rowdyish s. kulhanbeyce.
ROWDY
KABADAYI
rowdy
külhanbeyi
ROWDYISM
DAYILIK
ROWDYISM
KABADAYILIK
rowdyism
1. kabadayılık, bıçkınlık, 2. külhanbeylik
rowel
1. mahmuz, 2. mahmuzlamak
rowel
i., f. mahmuz; f. mahmuzlamak.
ROWEL
MAHMUZ
ROWEL
MAHMUZLAMAK
rowen
i. ikinci defa biten ot; ikinci mahsul; netice, sonuc.
rowen
ikinci kere biten ot
ROWEN
İKİNCİ MAHSUL
rowen
netice
rowen
sonuç
rower
kürekçi
ROWING-BOAT
SANDAL
rowing
kürek çekme
rowing
n.kürek çekme:v.kürek çek:prep.kürek çekerek
rowing boat
sandal, kayık
Rowing boat
Sandal; Kayık
Rowing boats
Kürek tekneleri
Rowing exercising machines
Kürek çekme egzersiz makineleri
Rowing machines
Kürekli makineler
ROWLOCK
ISKARMOZ
rowlock
i., Ing. Iskarmoz, yarim ay iskarmoz.
ROWLOCK
Yarımay ıskarmoz
Rowlock
Yüzeyine yatırılmış tuğla