Translate
"RUST"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
rust
1.pas, 2.pas rengi, 3.paslanmak, 4.paslandırmak
RUST
EKİN PASI
RUST
EL BECERİSİNİ YİTİRMEK
RUST
HAMLAMA
RUST
HAMLAMAK
rust
i., f. pas; bot. pas hastaligi, bitkilerde mantar hastaligi; zehirli mantar; f. paslanmak; tembellesmek.
RUST
KÖRELMEK
RUST
KÖRELTMEK
rust
pas
RUST
PAS LEKESİ OLMAK
RUST
PAS RENGİ
rust
pas(lanmak)
rust
pas, paslanma
RUST
PASLANDIRMAK
rust
Paslanma
rust
paslanmak
rust
tembelleşmek
rust
v.paslan:n.pas
rust colored
pas renkli
Rust inhibition
Pas önleme
Rust inhibitor
Pas önleyici
Rust joint
Pas bağlantısı
Rust preventative
Pas önleyici
Rust prevention
Pas önleme
Rust preventive oils
Pas önleyici yağlar
Rust proofing
Pas önleme astarlaması
Rust remover
Pas giderici
Rust removing
Pas giderme
Rusted
Paslanmış; Paslı
rusted
v.paslan:adj.paslanmış
Rusted steel
Paslanmış çelik
Rusted steel surface
Paslanmış çelik yüzey
rust-free
paslanmaz
RUST-FUNGUS
ZEHİRLİ MANTAR
RUSTIC
GÖSTERİŞSİZ
RUSTIC
HOYRAT
RUSTIC
HÖDÜK
RUSTIC
KABA
RUSTIC
KABA KİMSE
RUSTIC
KIRSAL
RUSTIC
KÖY
RUSTIC
KÖYLÜ
RUSTIC
RUSTİK
RUSTIC
SADE
RUSTIC
TAŞRALI
RUSTIC
YONTULMAMIŞ
RUSTICATE
BASİT YAŞAMAK
RUSTICATE
KÖYDE YAŞAMAK
RUSTICATE
KÖYE GÖNDERMEK
RUSTICATE
KÖYE YERLEŞMEK
RUSTICATE
OKULDAN UZAKLAŞTIRMAK (BRİT.)
RUSTICATE
SADE BİR HAYATI OLMAK
RUSTICATION
KÖYDE YAŞAMA
RUSTICATION
KÖYLÜLEŞME
RUSTICITY
KABALIK
RUSTICITY
KIRSALLIK
RUSTICITY
KÖYLÜLÜK
RUSTICITY
YONTULMAMIŞLIK
RUSTINESS
HAMLAMA
RUSTINESS
KÖRELME
RUSTINESS
PASLANMA
RUSTINESS
PASLILIK
rustic
1.kırlara, köylere ilişkin, kırsal, 2.kaba, kaba saba, 3.taşralı, hödük
rustic
basit
rustic
kaba
rustic
kabaca
rustic
köye ait
rustic
köylü
rustic
s., i. koye veya kira ait; koylu; kaba, yontulmamis; kira uygun, sade, basit; i. koyde yasayan kimse; basit ve kaba kimse . rustically z. koylu gibi; kabaca.
rustic
sade
rusticate
1. köyde yaşamak, 2. sade bir yaşam sürmek
rusticate
f. bir sure koyde yasamak; ceza olarak koye veya kira gondermek; ing. (universiteden) gecici olarak uzaklastirma cezasi vermek; kaba iscilikle insa etmek. rustication i. bir sure koyde oturma; ing. universiteden gecici olarak uzaklastirilma.
rustication
köyde yaşama
rusticity
i. koyluluk, koylu havati: kabalik cahillik.
rusticity
köylülük
Rustiness
Paslılık
rusting
n.paslanma:v.paslan:prep.paslanarak
Rusting
Paslanma
rustle
1.hışırtı, 2.hışırdamak, 3.hışırdatmak, 4.(at, sığır, vb.) çalmak
RUSTLE
ÇABA HARCAMAK
RUSTLE
ÇALMAK (HAYVAN)
rustle
f., i. hisirdamak; hisirdatmak; k.dili faaliyet gostermek, gayretle calismak; A.B.D., k.dili davar calmak; i. hisirti sesi. rustler i., A.B.D., k.dili davar veya at hirsizi.
RUSTLE
GAYRET ETMEK
RUSTLE
GICIRDAMAK
RUSTLE
HIŞIRDAMAK
RUSTLE
HIŞIRDATMAK
RUSTLE
HIŞIRTI
rustle
v.hışırda:n.hışırtı
rustle up
1. bulmak, 2. çabucak hazırlayıvermek
RUSTLE UP
ORGANİZE ETMEK
RUSTLER
AT HIRSIZI
rustler
sığır hırsızı
RUSTLESS
PASLANMAZ
rustless
passız
Rustless irons
Paslanmaz demirler
RUSTLING
ENERJİK
rustling
n.hışırtılı:v.hışırda:prep.hışırdayarak
Rustproof
Paslanmaz
rustre
(orta çağ zırhında kullanılan) oval veya baklava biçimli metal kabuk
rusty
1.paslı, 2.(konusunu) unutmuş, 3.unutulmuş, paslanmış
RUSTY
ÇATLAK (SES)
RUSTY
EL ALIŞKANLIĞINI KAYBETMİŞ
RUSTY
ESKİMİŞ
rusty
ham
RUSTY
HAMLAMIŞ
RUSTY
KINACIKLI
RUSTY
KIZIL
RUSTY
KÖRELMİŞ
RUSTY
PAS RENGİ
RUSTY
PASLANMIŞ
rusty
paslı
rusty
s pasli, paslanmis; ham, tembellesmis. rustily z. paslanmis halde, pasli olarak. rustiness i. paslilik.
RUSTY
SOLMUŞ
rusty sputum
paslı balgam