Translate
"Raise"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
raise
1.kaldırmak, yukarı kaldırmak, yükseltmek, 2.dikmek, inşa etmek, 3.yükseltmek, 4.üretmek, beslemek, yetiştirmek, büyütmek, 5.toplamak, bir araya getirmek, 6.ücret artışı, zam
Raise
1.YÜKSELTMEK 2.ZAM YAPMAK 3.YETİŞTİRMEK
raise
artırmak
raise
büyütmek
raise
canlandırmak
raise
çıkarmak
raise
çoğaltmak
raise
dikmek
raise
kabartmak
raise
kaldırmak
raise
kaldırmak yükseltmek
Raise
kaldırmak, yükseltmek
raise
neden olmak
raise
son vermek
raise
uyandırmak
raise
yetiştirmek
raise
yığmak
raise
yükselt
raise
yükseltmek
raise
zam
raise (to)
yükseltmek
raise a building
bina yapmak
raise a check
sahtecilik yaparak bir çekin değerini artırmak
raise a claim
bir iddia öne sürmek
raise a hue and cry
etekleri tutuşmak
raise a loan
ödünç almak
raise a stink
kıyameti koparmak
raise an issue
bir konu ileri sürmek
raise an issue
bir konu ortaya atmak
raise an objection
itiraz et
raise an objection to
itirazda bulunmak
raise cain
kıyameti koparmak, karışıklık çıkarmak
raise hell
kıyameti koparmak
raise hob
altüst etmek
raise hob with
yaramazlık etmek
raise level
yükseltme düzeyi
raise money
para toplamak
raise sb’s hackles
tepesini attırmak
raise somebody’s hackles
birini uyuz etmek
Raise steam, to-
Buhar açmak, buhar vermek
raise the elbow too often
kafayı bulmak
raise the roof
çok gürültü yapmak
raise up
kaldır
raise up a dust
toz koparmak
Raise your head
Başınızı kaldırın
raise; nurture
yükseltmek; nurtur
raised
1. yükseltilmiş, 2. kabartma, 3. çıkıntılı, 4. mayalanmış
raised
kabartma
raised
s. kabartma; ahci. mayalanmis.
raised
v.yükselt:adj.kabartma
Raised Dough Fritters with Syrup
Lokma
Raised idling speed
Yüksek rölanti
raiser
yetiştirici