Translate
"SAC"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
sac
kese
SAC
KESE (BİY.)
sac brood; sacbrood (pickled brood); sac brood virus
torba hastalığı
sacaton
güneybatı amerika’da özellikle alkali topraklarda hayvanları yemlemek için kullanılan işlenmemiş bir bitki
saccate
kese şeklinde
saccharase
sükraz
saccharate
sakarat
Saccharate
Sakkarat
SACCHARIFEROUS
ŞEKER YAPAN
SACCHARIFY
TATLILAŞTIRMAK
SACCHARIN
SAKARİN
SACCHARINE
SAKARİN
SACCHARINE
ŞEKER İÇEREN
SACCHARINE
ŞEKERLİ
SACCHARINE
TATLI
saccharic
sakarin ile ilgili, sakarik
saccharic acid
sakarik asit
Saccharic acid
Sakkarik asit
saccharide
sakarit
saccharide
sakkarid
Saccharide
Sakkarit şeker
Sacchariferous
Şekerli, şeker üreten
saccharification
şekere çevirme
Saccharification
Şekerleşme
saccharify
şekere çevirmek
saccharimeter
i. bir karisim icindeki seker oranini olcmeye mahsus alet.
saccharimeter
şekerölçer, sakarimetre
Saccharimeter
Yoğunluk ölçer (şekerlieriyik); Şekerölçer
Saccharimetry
Şeker ölçümü (şekerli eriyik)
saccharimetry
şekerölçüm, sakarimetri
saccharin
i. sakarin.
saccharin
sakarin
Saccharin and its salts
Sakkarin ve bunun tuzları
saccharine
çok tatlı, aşırı tatlı
saccharine
s. tatli; fazla sekerli; seker niteliginde; icinde seker bulunan.
saccharine
sakarin
saccharine
şekerli
Saccharine
Şekerli, çok tatlı
saccharine
tatlı
Saccharinity
Aşırı tatlılık, aşırı şekerlilik
Saccharization
Şekerleş(tir)me
Saccharoidal
Tanesel, taneli, tane yapılı(yerbilim)
saccharose
i. sakaroz.
saccharose
sakaroz
saccharose
sakkaroz
Saccharose (Sucrose)
Sakkaroz
Sacciform
Kese biçimli
saccular
sakküler
Sacculation
Kesecik, kese biçiminde çıkıntı
saccule
i., anat. kesecik.
saccule
kesecik
Saccule
Kesecik (iç kulak)
sacculus
(cog. -li) bak. saccule .
sacculus
kesecik
saceharie
s., kim. sakarine ait.
SACERDOTAL
PAPAZLIK
SACERDOTAL
RAHİPLİK
sacerdotal
s. papaza veya papazliga ait. sacerdotalism i. papazlik sistemi; bu sistem taraftarligi.
sacerdotalism
rahiplik sistemi, rahiplik
sacerdotalism
tanrı ile insan arasında bir rahibin aracı olarak bulunması gerektiğine inanan bir inanç
sachem
i. bazi Amerika kizilderili kabilelerinde reis; parti sefi.
SACHEM
KABİLE REİSİ
sachet
(içindeki nesne bir defada kullanılıp biten) küçük plastik kutu/torba
Sachet
Baharat torbası
sachet
çamaşırların arasına konulan içi hoş kokulu kuru bitki vb ile dolu bez kese
SACHET
KESECİK
Sachet
Lavanta kesesi
Sachet
Tek dozluk paket
SACHET
TORBACIK
Sachets (packaging)
Keseler (ambalaj)
Sack
1) Torba, çuval 2) Kese kağıdı, plastik torba
sack
1.çuval, torba, 2.kahverengi büyük kesekağıdı, 3.bir çuval dolusu miktar, 4.çuval benzeri giysi, bol ve biçimsiz giysi, 5.İİ, kovma, sepetleme, işten atma, 6.Aİ, yatak, 7.işten atmak, kovmak, sepetlemek, 8.yağma, çapul, talan, 9.(bir kenti) yağma etmek, y
SACK
BOL MİNİ ELBİSE
sack
çuval
SACK
ÇUVALA KOYMAK
sack
defetmek
sack
f., i. yagmalamak, informal soyup sogana cevirmek; i. yagma.
sack
i. Guney Avrupa’ya mahsus beyaz sarap.
SACK
İSPANYOL BEYAZ ŞARABI
SACK
İŞTEN ATILMA
SACK
İŞTEN ATMAK
SACK
KESEKÂĞIDI
SACK
KOVMAK
Sack
KOVMAK, İSTİFAYA ZORLAMAK
SACK
KOVULMA
SACK
SEPETLEMEK
SACK
SOYMAK
SACK
TORBA
sack
torba çuval yağma
sack
v.at:n.torba
SACK
YAĞMA
SACK
YAĞMA ETMEK
SACK
YAĞMALAMAK
SACK
YATAK
sack coat
ceket
Sack coat
Düz kısa ceket
Sack dress
Çuval giysi
sack out
yağma et
sack up
yağma et
Sack-barrows
Çuval taşıma arabaları
sackbut
i. (eski) bir cesit surgulu trombon.
SACKBUT
TEK SÜRGÜLÜ TROMBON
sackcloth
çuval bezi
sackcloth
çuval bezi, çul
sackcloth
i. cuval bezi, cul. in sackcloth and ashes cula sarilmis ve kul icinde (pismanlik veya yas alameti).
sackful
çuval dolusu
SACKING
ÇUVAL BEZİ
SACKING
YAĞMA
sacking
çul
Sacking
Çul, çuval bezi
sacking
çuval bezi
sacking
i. cul, cuval bezi.
Sacks and bags
Çanta, torba ve çuvallar
Sacks and bags (including cones), of other plastics than polymers of ethylene
Torba ve çantalar (koniler dahil, el çantaları hariç), diğer plastiklerden (etilen polimerlerinden olanlar hariç)
Sacks and bags (including cones), of polymers of ethylene
Torba ve çantalar (koniler dahil, el çantaları hariç), etilen polimerlerinden
Sacks and bags of other plastics (including cones) n.e.c (excluding of polymers of ethylene and polivinyl chloride)
Torbalar ve çantalar (külahlar dahil) diğer plastiklerden (etilen polimerlerinden olanlar hariç)
Sacks and bags of paper
Torbalar ve çantalar, kağıttan
Sacks and bags of paper, paperboard, cellulose wadding or webs of cellulose fibres (excluding those with a base width ≥ 40 cm)
Torbalar ve çantalar, kağıttan, mukavvadan, selüloz vatkadan veya selüloz lif ağlarından yapılmış (taban genişliği ≥ 40 cm olanlar hariç)
Sacks and bags of polivinyl chloride (including cones) (excluding urine bags), (excluding of polymers of ethylene)
Torbalar ve çantalar (külahlar dahil), polivinil klorürden olanlar (etilen polimerlerinden olanlar hariç)
Sacks and bags of polymers of ethylene (including cones)
Torba ve çantalar, etilen polimerlerinden (koniler dahil)
Sacks and bags, incl. cones, of polymers of ethylene, excluding urine bags
Torbalar ve çantalar (külahlar dahil) etilen polimerlerinden olanlar
Sacks and bags, of a kind used for the packing of goods
Çuval, torba, çanta ve benzerleri (eşya paketleme amacıyla kullanılanlar)
Sacks and bags, of cotton, used for packing goods
Çuval, torba, çanta ve benzerleri (eşya paketleme amacıyla kullanılanlar), pamuktan olanlar
Sacks and bags, of knitted or crocheted polyethylene or polypropylene strip, used for packing goods
Çuval, torba, çanta ve benzerleri (eşya paketleme amacıyla kullanılanlar), polietilen veya polipropilen şeritlerden örgü (triko) veya tığ işi (kroşe) olanlar
Sacks and bags, of polyethylene or polypropylene strip, used for packing goods (excluding knitted or crocheted)
Çuval, torba, çanta ve benzerleri (eşya paketleme amacıyla kullanılanlar), polietilen veya polipropilen şeritten (örgü (triko) veya tığ işi (kroşe) hariç)
Sacks and bags, used for packing goods (excluding of cotton, polyethylene or polypropylene strip)
Çuval, torba, çanta ve benzerleri (eşya paketleme amacıyla kullanılanlar), (pamuk, polietilen veya polipropilenden olanlar hariç)
Sacks and bags, with a base width ≥ 40 cm, of paper, paperboard, cellulose wadding or webs of cellulose fibres
Torbalar ve çantalar, kağıttan, mukavvadan, selüloz vatkadan veya selüloz lif ağlarından yapılmış, taban genişliği ≥ 40 cm
sacksful
bir kese veya torbayı doldurabilecek miktar
sacque
i. bol dikilmis kadin veya cocuk ceketi.
sacral
kuyruksokumu kemiğine ait
sacral
s. kutsal seylere ait
sacral
s., i., anat. kuyruksokumu kemigine ait, sakruma ait, sakral; i. kuyruk sokumu kemigi.
Sacral
Sağrı kemiğine ilişkin (tıp)
sacral
sakral
sacral anesthesia
sakral anestezi
Sacral vertebrae
Sağrı kemiği omurları(tıp)
Sacralgia
Sağrı kemiği eğrisi (tıp)
Sacralization
Sağrı kemiği ile beşinci bel omuru kaynaşması (tıp)
sacralization
sakralizasyon
sacrament
(Hristiyanlıkta) dinsel tören
SACRAMENT
AYİN
SACRAMENT
DİNİ TÖREN
SACRAMENT
DİNSEL TÖREN
sacrament
i. Hazreti isa tarafindan tesis edilen dini ayinlerden biri. sacramental s. bu ayinlerle ilgili. sacramentally z. kutsal ayin kabilinden. sacramentary i. Katolik kilisesi ayinleri kitabi.
SACRAMENT
KUTSAL VARLIK
SACRAMENT
YEMİN
SACRAMENTAL
KUTSAL
sacramentalism
bütün yaşam ve tabiatın görünmez ve sonsuz olanın ruhani simgeleri ve anlamlarıyla dolu olduğuna inanan bir görüş
sacramentalism
sacrament inanışlarının doktrini veya kullanımı
sacrarium
i. eski Romada mabet; kilisenin mihrap yeri; dini torenlerde kullanilan yikama legeni.