Translate
"SAFE"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
Safe
1.GÜVENLİ, EMİN 2.KASA
safe
1.güvenlikte, emniyette, 2.emin, sağlam, güvenilir, 3.güvenilir, önemli, ihtiyatlı, 4.tehlikesiz, 5.atlatmış, kurtulmuş, 6.kesin, olumlu sonuçlanacağı kesin, 7.kasa, 8.yiyecek dolabı
SAFE
ÇELİK KASA
safe
emin
safe
emin ellerde
safe
emniyetli
Safe
Emniyetli, emniyette, mahfuz
Safe
emniyette, emin ellerde, selâmette, salim
SAFE
GÜVENCEDE
safe
güvenilir
Safe
Güvenli
SAFE
KASA
SAFE
KESİN
SAFE
KORKUSUZ
safe
mahfuz
SAFE
MUHAKKAK
SAFE
SAĞLAM
safe
salim
safe
tehlikesiz
safe and fast encryption routine (SAFER)
güvenli ve hızlı şifreleme yordamı
SAFE AND SOUND
KAZASIZ BELÂSIZ
Safe and sound
Sağ salim
SAFE AND SOUND
SAPASAĞLAM
safe area
emin saha
safe area
güvenli alan
safe array
güvenli dizi
SAFE ARRIVAL
Salimen,selametle varış.
safe Artificial Intelligence
güvenilir yapay zekâ
safe autonomy
güvenli özerklik
safe berth
emin rıhtım
safe custody
1. kasa, 2. depo, 3. saklama
Safe custody
Saklama
safe custody charge
saklama ücreti, depo ücreti
SAFE DEPOSIT BOX
ÇELİK KASA
safe deposit
kasa dairesi, çelik kasa
safe deposit box
kiralık kasa
safe deposit box
özel müşteri kasası
Safe deposit box, vault
Banka kasası
Safe disposal of nonrecoverable waste, residues
Geri dönüşümsüz atıkların güvenli edilmesi
Safe disposal of non-recoverable waste, residues
Geri kazanımsız atıkların güvenli bir şekilde bertaraf edilmesi
safe entry
emin giriş
safe guard
1. himaye, muhafız, teminat, garanti, 2. korumak, himaye etmek, temin etmek
safe hands
emin eller
SAFE IN PORT
Sigortanın başladığı ve poliçenin yapıldığı anda geminin bir limanda ve denize elverişli olduğunun beyanı.Salimen limanda.
safe investment
emin yatırım
safe load
güvenli yük, emniyetli yük
Safe load
İzin verilebilir yük, güvenli yük
safe parking friendly service
Güvenle park güler yüzle hizmet
safe period
güvenli dönem
safe port
emin liman
safe port
güvenli liman
Safe product
Güvenli ürün
safe sex
güvenli seks
safe sex
korunmalı seks
safe state
güvenli durum
safe stowage
emin istif
Safe stress (? )
Güvenlik gerilimi(tasarım)
safe system programming
güvenli sistem programlama
SAFE WORKING LOAD
Güvenlikle çalışma yükü.
Safe/ safety zone
Güvenlik bölgesi
safeconduct
i. ozellikle dusman memleketinde seyahat edenlere verilen seyahat tezkeresi veya himaye belgesi.
safe-conduct
geçiş izni
safecracker
i. kasa hirsizi.
SAFECRACKER
KASA HIRSIZI
safe-deposit
değerli eşyaların saklanması için temin edilen kasa
safe-deposit
kiralık kasada değerli eşyanın saklanılması
Safe-deposit boxes
Kiralık kasa kutuları
safe-deposit boxes in ottoman empire
orta sandıkları
Safe-deposit lockers
Emanetçi dolapları
safeguard
himaye
SAFEGUARD
HİMAYE ETMEK
Safeguard
i. Korunma
safeguard
i., f. koruma, himaye; koruyucu sey; ihtiyat tedbiri; muhafiz; f. muhafaza etmek, korumak.
SAFEGUARD
KORUMA
Safeguard
koruma, himaye
SAFEGUARD
KORUMAK
safeguard
korunma
SAFEGUARD
KORUYUCU
safeguard
koruyucu şey
safeguard
koruyucu şey, koruma, korunma, koruyucu
safeguard
muhafız
safeguard
v.koru:n.koruma
safeguard against
karşı koruyucu (şey)
Safeguard measure
Korunma tedbiri
Safeguard measures
Korunma önlemleri
Safeguard the interests of the Community
Topluluk çıkarlarının korunması
safeguarding duty
koruyucu gümrük resmi
safeguarding of job
iş güvencesi
SAFEKEEPING
KORUMA
SAFEKEEPING
KORUNMA
SAFEKEEPING
SAKLAMA
SAFEKEEPING
SAKLANMA
safekeeping
himaye
safekeeping
i. saklama, himaye, saklanma.
safekeeping
koruma, saklama, korunma, saklanma, güvenlikte olma
safekeeping
n.himaye:v.koru:prep.koruyarak
safekeeping
saklama
safekeeping
saklanma
Safekeeping institution
Saklama kuruluşu
Safekeeping of share certificates
Hisse senetlerinin saklanması
Safekeeping services, custodial service
Saklama hizmeti
safelight
i. karanlik odada kullanilan koyu kirmel isik.
safelight
karanlık oda ışığı
safely
emniyetle
SAFELY
GÜVENCEDE OLARAK
SAFELY
GÜVENLİ BİR ŞEKİLDE
SAFELY
SAĞ SALİM
SAFELY LANDED
Yükün hasarsız boşaltılması.
safeness
emniyet
safer
adv.daha emniyetli:adj.emniyetli
safer
daha emniyetli
safer sex
güvenli seks
safer sex
korunmalı seks
Safes
Kasalar
safest
en emin
safety
asayiş
Safety
Emniyet
Safety
emniyet, güven, asayiş, selâmet, korkusuzluk
Safety
Emniyet, güvenlik, iş güvenliği
safety
güven
Safety
Güven, güvenlik
safety
güven, güvenlik, emniyet
safety
güvenlik
Safety
Güvenlik, emniyet
Safety
Güvenlik, Güvenlilik
safety
korkusuzluk
SAFETY
KORUYUCU
SAFETY
SELAMET
safety
selâmet
safety alert
emniyet ikazı
safety and arming mechanism
esas infilak veya propulsiyon ünitesini istenmeden aktive etmeyi önleyip ancak uygun uyarıcıyı aldıktan sonra aktive eden iki fonksiyonlu bir cihaz
safety area
emniyet sahası
Safety Assesment Guideline
Güvenlik değerlendirme kılavuzu
Safety barriers
Güvenlik bariyerleri
safety belt
emniyet kemeri
Safety belts for vehicle seats
Araç koltukları için emniyet kemerleri
safety bolt
emniyet cıvatası
safety brake
emniyet freni
safety car
formula 1 gibi yarışlarda kaza durumlarında piste girip güvenlik sağlamak amacıyla yarışçıların hızlarını ayarlayan araç
Safety cases
Para kasaları
safety catch
emniyet mandalı
safety catch
kabza emniyet mandalı
safety catch
Tutma tertibatı, emniyet mandalı/kiliti
safety chain
emniyet zinciri, kar zinciri
safety check
güvenlik denetimi
Safety circuit
Emniyet devresi
safety clothing
Güvenlik giysileri
Safety clutch
Emniyet kaplini
Safety coefficient
Emniyet katsayısı, güvenlik katsayısı
safety communication
emniyet haberleşmesi