Translate
"SAP"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
Sap
1) Özsu 2) Can suyu (Kan v.b.)
sap
1.besisuyu, özsu, 2.canlılık, dirilik, güç, 3.aptal, 4.lağım, sıçanyolu, 5.sıçanyolu kazmak, 6.temelinden yıkmak, altını kazmak, çökertmek, 7.azaltmak, zayıflatmak
SAP
AHMAK
SAP
ALTINI KAZARAK YIKMAK
SAP
AVANAK
SAP
BALTALAMAK
sap
bitirmek
SAP
BİTKİ ÖZÜ
SAP
COP
SAP
COP İLE YERE SERMEK
SAP
DUVAR YIKMA ÇUKURU
sap
f. (-ped, -ping) i. takatini kesmek, tuketmek, bitirmek, mahrum etmek; ask. temelini kazip yikmak altina sicanyolu kazarak yikmak, sicanyolu ile ilerlemek; i. istihkam hendegi.
SAP
HAYAT KAYNAĞI
sap
i. bitki ozu; hayat verici oz; agacin ozlu veya canli kismi; (argo) aptal kimse, avanak kimse. cellulary sap hucre ozsuyu. crude sap ham besisuyu. raw sap ham usare . sap green yesil zeytin renginde boya.
SAP
ÖZSU
SAP
TEMELİNİ BOZMAK
sap
tüketmek
SAP
USARE
sap
v.tüket:n.bitki özü
Sap gren
Zeytin rengi boya
sapanwood
i. kirmizi veya sari boya veren bir agac.
SAPHEAD
AHMAK
saphead
i., (argo) mankafa kimse.
SAPHEAD
MANKAFA
saphena
safen ven
saphenectomy
safenektomi
SAPID
ÇEKİCİ
SAPID
GÜZEL
SAPID
HOŞ
SAPID
LEZZETLİ
SAPID
SEVİMLİ
SAPID
TATLI
SAPIDITY
TAT
SAPIENCE
AKIL
SAPIENCE
UKALÂLIK
SAPIENCE
ZEKÂ
SAPIENT
AKILLI
SAPIENT
BİLMİŞ
SAPIENT
UKALÂ
SAPIENT
ZEKİ
sapid
1. lezzetli, 2. çekici, sevimli, 3. tatlı
sapid
lezzetli
sapid
s. lezzetli, cesnili. sapid’ity, sapidness i. lezzet, tat.
sapid
tat
sapidity
1. çeşni, tat, 2. tatlılık
sapience
akıl, zekâ
sapiency
büyük bilgelik sunma
sapient
akıllı
sapient
s. akilli, dirayetli (bazen istihza yollu kullanilir) sapience, -cy i. akil, dirayet. sapiently z. akillica, dirayetle.
sapiential
s. akilli sapientially z. akillica.
Sapless
Buruşmuş; pörsümüş
SAPLESS
CANSIZ
SAPLESS
GÜÇSÜZ
SAPLESS
KURU
SAPLESS
ÖZSUYU OLMAYAN
SAPLESS
ÖZSÜZ
SAPLESS
ZEVKSİZ
SAPLING
DELİKANLI
SAPLING
FİDAN
SAPLING
GENÇ
sapling
1.fidan, 2.delikanlı
sapling
f. fidan, korpe agac; deli kanli, genc cocuk; bir yasinda av kopegi.
sapling
fidan
saponaceous
1. sabun gibi, 2. sabunlu
saponaceous
s. sabun gibi, sabunlu.
saponaceous
sabunlu
saponifiable
sabunlaşır, sabunlaşabilen
Saponifiable Matter
Sabunlaşabilen madde
Saponification
Sabunlaş(tır)ma, sabunadönüş(tür)me (kimya)
saponification
sabunlaşma
saponification
sabunlaştırma
Saponification Value
Sabunlaşma değeri
saponify
1. sabunlaşmak, 2. sabunlaştırmak
saponify
f. sabun haline getirmek; bir esteri asit ve alkole ayristirmak. saponifica’tion i. sabunlastirma.
Saponify
Sabunlaşma
saponin
saponin
saponite
saponit
Saponite
Saponit ( kil minerali)
sapor , ing. sapour
i. tat, lezzet. saporous s. tadi olan.
sapor , ing. sapour
tat
sapper
i., ask. sicanyolu kazan lagimci, kazmaci, istihkam neferi.
SAPPER
İSTİHKÂM ERİ
sapper
kazmacı
SAPPHIC
ŞAİR SAFO İLE İLGİLİ
SAPPHIRE
CAMGÖBEĞİ RENKLİ
SAPPHIRE
GÖKYAKUT
SAPPHIRE
SAFİR
SAPPHIRE
SAFİR MAVİSİ
sapphic
s., i. Midillili unlu sair Safo’ya ait; i. bu tarzda yazilmis siir. Sapphic vice sevicilik.
sapphire
1.gökyakut, safir, 2.mavi renk
sapphire
gökyakut
Sapphire
Gökyakut; Safir(mavi korondum)
sapphire
i., s. gokyakut, safir, safir rengi, parlak mavi renk; s. gokyakuta benzer, parlak mavi renkte.
sapphire
safir
Sapphire knife
Gökyakut bıçağı; safir bıçağı
Sapphirine
1) Gökyakuttan yapılmış, safirden yapılmış 2) Safirin
sapphirine
s. gokyakuta benzer.
sapphirine
safirin
sappy
1.özlü, 2.güçlü, hareketli, 3.Aİ, aptalca, saçma, 4.aşırı derecede romantik, fazla duygusal
SAPPY
BUDALA
SAPPY
CANLI
sappy
hayatiyet
SAPPY
KUVVETLİ
sappy
özlü
sappy
s. ozlu; canli; (argo) ahmak, budala; toy, acemi. sappiness i. canlilik, hayatiyet; ozlu olus, toyluk.
sappy
toy
sappy
toyluk
SAPPY
YAŞ (AĞAÇ)
Sapremia
Kanı zehirlenmiş (tıp)
Sapremic
Çürüten, çürümeye yol açan(bakteri vb.)
sapro-
(önek) çürük
sapro-, sapr-
(onek) curuk, curumus.
Saprogenic
1) Çürüten (bakteri)2) Çürükte yetişen
saprogenic
1. çürüten, 2. çürümüş maddede yetişen
saprogenic , saprogenous
s. curuten; curumus maddede yetisen.
Saprolite
Çürük kaya; Yumuşamış kaya
saprophagous
saprophagous
saprophile
çürükçül, saprofit
saprophyte
çürükçül, saprofit
saprophyte
i., biyol. curumus organik maddelerle beslenen bitkisel organizma. saprophytic s. curumus organik maddelerle beslenen.
saprophyte
saprofit
saprophytic
çürükçül, saprofit
saprophytic
saprofitik
saprozoic
saprozoik
sapsago
i. bir cesit yesilimsi kati Isvicre peyniri.
sapsucker
ağaçkakan
sapsucker
i. Amerika’da bulunan Sphyrapicrus cinsinden agackakan kusu.
sapvvood
i. agacin ozlu ve canli kismi.
Sapwood
Kereste özü
sapwood
yalancı odun, kabuk altı tabakası