Translate
"SMOKE"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
smoke
1.duman, 2.(sigara) içme, 3.sigara, puro, 4.(sigara, pipo, esrar, vb.) içmek, 5.tütmek, 6.(balık, et, vb.) tütsülemek
Smoke
1.TÜTÜN İÇMEK (sigara vb.) 2.TÜTMEK 3.DUMAN
smoke
duman
SMOKE
DUMAN TABAKASI
smoke
duman tütmek
Smoke
Duman, sigara içmek
Smoke
Egzost gazı emisyonu oranı
SMOKE
İS YAPMAK
smoke
öfkelenmek
SMOKE
SİGARA
SMOKE
SİGARA İÇME
SMOKE
SİGARA İÇMEK
SMOKE
TÜTME
smoke
tütmek
SMOKE
TÜTSÜLEMEK
SMOKE
TÜTTÜRME
SMOKE
TÜTTÜRMEK
smoke
v.sigara iç:n.duman
smoke
v.tüt:n.duman
Smoke (food)
Füme
smoke (to) (bees)
dumanlamak
smoke alarm
duman alarmı
Smoke analysis
Duman çözümleme
Smoke analyzer
Duman çözümleci
smoke bomb
sis bombası
smoke coloured
duman rengi, füme
SMOKE CONSUMER
SİGARA TİRYAKİSİ
Smoke control
Duman denetimi
Smoke control system
Duman denetim dizgesi
Smoke curtains
İnce tül perdeler
Smoke detectors
Duman dedektörleri
smoke extraction
Dumandan arıtma
Smoke extractors
Duman aspiratörleri
Smoke flue
Duman kanalı
SMOKE HELMET
Dumana karşı giyilen başlık
smoke like a chimney
baca gibi tüttürmek
smoke materials
duman malzemeleri
smoke out
gün ışığına çıkarmak
SMOKE OUT
ORTAYA ÇIKARMAK
Smoke powder
Duman barutu
smoke screen
duman perdesi
smoke screen
sis perdesi
Smoke shaft
Duman bacası
smoke someone out
içinde bulunduğu yeri dumanla doldurarak dışarı çıkarmak
Smoke stack
Baca
SMOKE THE PEACE PIPE
BARIŞMAK
smoke tree
sari agac, bot. Continus coggygria.
Smoke-analysis apparatus
Duman analiz aletleri
Smoked
Füme
smoked
v.sigara iç:adj.tütsülenmiş
Smoked (meat,fish,cheese)
Füme
Smoked beef
Füme sığır eti
Smoked eel
Füme yılan balığı
Smoked fillets of trout
Füme alabalık filetosu
Smoked fish
Tütsülenmiş balıklar
Smoked fish (excluding herrings, Pacific, Atlantic and Danube salmon), including fillets, excluding head, tails and maws
Balık, tütsülenmiş (fileto olanlar dahil; Ringa balığı, Pasifik, Atlantik ve Tuna somon balığı ile başlar, kuyruklar ve kursaklar hariç)
Smoked glass
Buğulu cam, füme cam
Smoked Pacific, Atlantic and Danube salmon (including fillets, excluding heads, tails and maws)
Pasifik, Atlantik ve Tuna somon balığı, tütsülenmiş (fileto olanlar dahil; başlar, kuyruklar ve kursaklar hariç)
Smoke-density meter
Duman yoğunluğu ölçeri
Smoke-detection apparatus
Duman tespit aletleri
smokedry
f. tutsu ile kurutmak.
Smoke-extraction equipment
Duman giderme cihazları
smokehouse
i. et veya balik ve derinin tutsu ile kurutuldugu yer.
smokehouse
tütsüleme yeri
smokein
i. hasisin icilmesini destekleyen ve bunu yasaklayici kanunlan protesto eden acik gosteri.
smokejack
i. kebap sisini cevirmek icin baca icine yapilan tertibat.
Smokeless
Dumansız
Smokeless coal
Dumansız kömür
Smokeless fuel
Dumansız yakıt
Smokeless powder
Dumansız barut
smokepot
i. kucuk buhar kazani.
smoker
1.sigara içen kimse, 2.sigara içenlere ayrılmış vagon
smoker
arıcı körüğü
smoker
i. tutun icen kimse; tutun, icenlere mahsus vagon veya kompartiman; sigara icip sohbet edilen toplanti. smokers heart tib. cok sigara icenlerin kalbine ariz olan hastalik. smokers throat tib. cok sigara icenlerin bogazina ariz olan hastalik.
smoker
sigara içen
SMOKER
SİGARA İÇEN KİMSE
SMOKER
SİGARA TİRYAKİSİ
smoker
tütün
smoker vulcan; Selbstraucher Vulkan
vulkan sigara içen; selbstraucher vulkan
smoker, pipe
pipo körük
smokescreen
1.düşmana görünmemek için çıkarılan duman, 2.gerçek niyetini gizlemek için uydurulan şey, paravana, maske
smokeshade
i. havada gorulebilen pislik.
SMOKESTACK
BACA
smokestack
i. vapur bacasi; uzun fabrika bacasi.