Translate
"SOAP"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
soap
1.sabun, 2.sabunlamak, 3.yağ çekmek
soap
boş
Soap
Sabun
SOAP
SABUNLAMAK
Soap
Sabunlar
soap
v.sabunla:n.sabun
soap
verimsiz
Soap and organic surface-active products and preparations for use as soap
Sabun ve organik yüzey aktif ürünler ile sabun olarak kullanılan müstahzarlar; sabun veya deterjanla emdirilmiş (emprenye edilmiş) veya kaplanmış kağıt, vatka, keçe ve dokusuz kumaşlar
Soap and organic surface-active products in bars, etc., for toilet use
Sabun ve organik yüzey aktif ürünler, bar ve benzeri şekillerde, kişisel bakım için olanlar (sabun emdirilmiş kağıt, vatka, keçe ve diğer mensucatlar dahil)
Soap and organic surface-active products in bars, etc., n.e.c.
Başka yerde sınıflandırılmamış bar ve benzeri şekildeki sabun ve organik yüzey aktif ürünler (sabun veya deterjanla emdirilmiş (emprenye edilmiş) veya kaplanmış kağıt, vatka, keçe ve dokusuz kumaşlar dahil) (el ve banyo sabunları gibi kişisel bakım için o
soap bath
sabun banyosu
Soap brick
Yarı enli tuğla
soap bubble
sabun köpüğü
Soap dispensers
Sabun dağıtıcılar
SOAP DOWN
AYARTMAK
SOAP DOWN
SABUNLAMAK
SOAP DOWN
YALTAKLANMAK
Soap- film method
Sabun katmanı deneyi
Soap holders
Sabun tutucular
Soap in forms excluding bars, cakes or moulded shapes, paper, wadding, felt and non-wovens impregnated or coated with soap/detergent, flakes, granules or powders
Sabunlar, yumuşak, sıvı vb. hallerde (bar, topak, kalıplanmış şekiller, sabun veya deterjanla emdirilmiş (emprenye edilmiş) veya kaplanmış kağıt, vatka, keçe ve dokusuz kumaşlar ile pul, granül veya toz halinde olanlar hariç) (kişisel bakım için olanlar d
Soap in the form of flakes, wafers, granules or powders
Sabunlar, pul, ince tabaka, granül, toz vb. şekillerde (kişisel bakım için olanlar dahil)
soap opera
arkası yarın
soap opera
pembe dizi
soap opera
sürekli tv dizisi
soap pad
sabunluk
soap powder
sabun tozu
soap suds
sabun köpüğü
soapbox
i. sabun sandigi; sokakta nutuk cekenlerin ustune ciktigi sandik. soap box derby A.B.D. cocuklarin kendi yaptiklari arabalarla yokus asagi yarisi. soapboxer i., k.dili. sokakta nutuk ceken kimse.
soapbox
sabun kutusu
SOAPBOX
SABUN SANDIĞI
soapbox
sabun sandığı, sabunluk
SOAPBOX
SANDIK
Soap-bubble pipes (toys)
Sabun köpüğü yapma boruları (oyuncaklar)
Soap-drawn wire
Sabunlu çekilmiş tel
SOAPINESS
YAĞCILIK
Soap-rolled finish
Sabunlu haddebitimi(yüzey)
soapstone
i. sabuntasi.
soapstone
sabun taşı
SOAPSTONE
SABUNTAŞI
Soapstone(steatite)
Sabuntaşı
soapsuds
i., cog. sabun kopugu.
soapwort
çöven, sabunotu
soapwort , soaproot
çöven
soapwort , soaproot
i. coven, helvacikoku, sabunotu, bot. Saponaria officinalis.
soapy
1. sabunlu, 2. sabun gibi, 3. fazla nazik
soapy
s. sabunlu, sabun gibi; (argo) el etek open, yuzsuyu doken, yagci; asiri duygusal. soapily z. sabunlu olarak; yuzsuyu dokerek. soapiness i. sabunlu olus.
SOAPY
SABUNLU
SOAPY
YAĞCI