Translate
"SOUR"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
sour
1.ekşi, 2.(süt) ekşimiş, kesilmiş, 3.ters, hırçın, huysuz, 4.kesilmek, bozulmak, ekşimek
sour
acı
sour
acıklı
SOUR
AYAZLI
SOUR
BOZMAK
SOUR
BOZULMAK
SOUR
BURUK
SOUR
BUZ GİBİ
SOUR
DOKUNAKLI
sour
ekşi
SOUR
EKŞİ ŞEY
sour
ekşi şey
Sour
Ekşi, mayhoş
SOUR
EKŞİMEK
SOUR
EKŞİMİŞ
sour
ekşitmek
SOUR
HAYATI ZEHİR OLMAK
SOUR
HIRÇIN
sour
huysuz
SOUR
HUYSUZLAŞMAK
SOUR
KESİLMEK
SOUR
KESKİN
SOUR
MAYHOŞ
SOUR
SEPİLEME ASİDİ
SOUR
SOMURTKAN
SOUR
SOMURTMAK
SOUR
SURAT ASMAK
SOUR
SURATSIZ
sour
ters
sour
terslik
sour
titiz
sour
v.ekşit:adj.ekşi
SOUR
ZEHİR ETMEK
SOUR
ZEHİR OLMAK
Sour apple
Ekşi elma
Sour Apples
Ekşi Elma
sour brood
ekşi yavru
sour cherry
vişne
Sour Cream
Ekşi Krema
Sour gas
Kükürtlü gas
Sour grape
Koruk
sour grapes
1. ulaşılamayan şeye pis deme, 2. koruk
Sour milk
Ekşimiş süt
sour orange
turunç
Sour salt
Limon tuzu
sour; deteriorate
ekşi; bozmak
source
1.kaynak, memba, 2.kaynak
source
asıl
source
esas
source
i. kaynak, mense, koken; pinar, pinar basi, kaynak, memba; asil, sebep, esas.
source
kaynak
Source
Kaynak, memba
Source
kaynak, menşe, köken
SOURCE
KAYNAKÇA
source
köken
SOURCE
MEMBA
source
menba, kaynak
SOURCE
MENŞE
source
pınar
source
sebep
SOURCE
YARARLANILAN KAYNAK
source acquisition segment (sa/s)
kaynak sağlama bölümü
source address spoofing
kaynak adres aldatmacası
source code
kaynak kodu
source code
kaynak program
source code
kod
source code repository
kaynak kodu kütüphanesi
source coding
kaynak kodlaması
source computer
kaynak bilgisayar
source current
kaynak akımı
source data
kaynak veri
source data
kaynak verisi
source disk
kaynak disk
source diskette
kaynak disket
source document
kaynak belge
source document
kaynak belgesi
source drive
kaynak sürücü
source entry utility
kaynak giriş hizmet programı
source file
kaynak kütük kaynak dosya
source file
kaynak kütünü
source follower
kaynak izleyici
source image
kaynak görüntü
source language
kaynak dil
source language
kaynak dili
source machine
kaynak makine
source map
kaynak harita
SOURCE MATERIAL
KAYNAK
Source material
Kaynak madde
source material
kaynak materyaller
source member
kaynak üye
source net
kaynak ağ
Source of carbon
Karbon kaynağı
source of finance
finansman kaynak, mali kaynak
Source of fuel
Yakıt kaynağı
source of local power
yerel iktidar kaynağı
Source of pollution
Kirlilik kaynağı
SOURCE OF SUPPLY
KAYNAK
Source of the vibration
Titreşimin menşei
source physical file
kaynak fiziksel kütük
source port
kaynak kapısı
source preparation segment (sp/s)
kaynak hazırlama bölümü
source program
kaynak program
source program library
kaynak program belgeliği
source quench
kaynak daraltması
source region
kaynak bölgesi
Source rock (petrology)
Kaynak kayaç (petroloji)
source route transparent bridging
kaynak yönlendirmeli saydam köprüleme
source routing
kaynak yönlendirmesi
source routing
kaynaktan yol atama
Source salt - run of mine (including denatured salt but excluding salt suitable for human consumption) and pure sodium chloride, whether or not in aqueous solution or containing added anti-caking or free-flowing agents
Kaynak tuzu - tuvenan (tabii özelliklerinden uzaklaştırılmış tuzlar dahil, fakat insan tüketimi için uygun olan tuzlar hariç) ve saf sodyum klorür, sıvı çözelti içinde veya topaklanmayı önleyici veya akışkanlığı sağlayıcı maddeler ilave edilmiş olsun olma
Source Selection Criteria
Kaynak Seçim Kriterleri
source text
kaynak metin
source time function
kaynak zaman fonksiyonu
source video
kaynak video
source voltage
kaynak gerilimi
source volume
kaynak oylum
Source-focussed illumination
Işık kaynağı odaklı aydınlatma
Sources from which the capital subscribed will be derived
Taahhüt edilen sermayenin karşılanacağı kaynaklar
sources of finance
finansman kaynakları
sources of pollution
kirlilik kaynakları
sources of verification
doğrulama kaynakları
sourdine
bak. sordine.
sourdough
i. maya olarak kullanilan eksi hamur; (argo) Alaska’da altin arayicisi.
SOURDOUGH
MAYA
Sourdough
Maya Olarak Kullanılan Ekşi Hamur
soured
v.ekşit:adj.ekşimiş
SOURING
EKŞİME
SOURISH
EKŞİ
SOURISH
EKŞİCE
SOURISH
EKŞİMSİ
SOURISH
MAYHOŞ
souring
ekşime
sourness
ekşilik
SOURNESS
SURATSIZLIK
sourpuss
i., (argo) mizmiz kimse.