Translate
"STUB"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
Stub
1) Küt çıkıntı 2) Çotuk 3)Dip koçanı4) Mum dibi; sigara izmariti
stub
1.sigara izmariti, 2.dip koçanı, 3.kütük
stub
bilet parçası (tiyatro/sinema vb’ne girdikten sonra müşterinin elinde kalan)
stub
bodur
STUB
İZMARİT
STUB
KALAN KÖK (AĞAÇ VB.)
STUB
KALEM ARTIĞI
STUB
KESİLEN AĞACIN KALAN KÜTÜĞÜ
STUB
KÖKLERDEN TEMİZLEMEK
STUB
KÖKÜNDEN SÖKMEK (AĞAÇ)
stub
küt
stub
kütük
Stub
Numune tablası; numune platformu(SEM)
STUB
TAŞA ÇARPMAK
stub
tıknaz
stub
v.çarp:n.koçan
STUB
VURMAK
stub antenna
parmak anten, çubuk anten
stub cable
saplama kablo
stub cable, drop cable
saplama kablo
stub out
söndür
stub zone
saplama alanı, kaynaklarını diğer isim sunucularından sağlayan salt-okunur bir alan
Stub’s wire gauge
Stub tel mastarı
stubbed
s. dip parcasi olarak kalmis; koke benzer; kutukleri cok; kisa ve kut.
stubbiness
kısalık
stubble
1.ekin anızı, 2.hafif uzamış sakal
stubble
anız
stubble
anızlık
STUBBLE
BİÇİLEN TARLADA KALAN KÖKLER
stubble
bir/iki günlük tıraş
STUBBLE
FIRÇA GİBİ SAKAL
stubble
i. ekin dibi, aniz; anizlik; uzamis tiras. stubbly s. tirassiz sakal gibi.
stubble
tıraştan sonraki bir iki gün içinde uzayan sakal
STUBBLE
TRAŞI GELMİŞ SAKAL
STUBBLY
ANIZLI
STUBBLY
FIRÇA GİBİ
STUBBLY
TIRAŞI GELMİŞ
stubbly beard
az çıkmış sakal
STUBBORN
AKSİ
STUBBORN
AZİMLİ
stubborn
çetin
STUBBORN
DEDİĞİM DEDİK
STUBBORN
DİK BAŞLI
STUBBORN
DİRENÇLİ
stubborn
direngen
stubborn
inatçı
stubborn
inatçı, direngen
stubborn
s. inatci, direngen, serkes, dik basli; sebatkar, azimli; sert, cetin, muskul. stubbornly z. inatla, ayak direyerek. stubbornness i. inatcilik.
stubborn
sebatkâr
stubborn
serkeş
stubborn
sert
STUBBORN
VAZGEÇMEYEN
stubbornly
inatla
STUBBORNNESS
DİK KAFALILIK
STUBBORNNESS
İNAT
stubbornness
inatçılık
stubbornness
inatçılık, dik başlılık
stubby
1.kısa ve kalın, 2.güdük
STUBBY
ANIZLI
STUBBY
FIRÇA GİBİ
STUBBY
GÜDÜK
stubby
kısa
stubby
kısa ve kalın
STUBBY
KÜTÜK GİBİ
STUBBY
TIRAŞI GELMİŞ