Translate
"STUD"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
Stud
1) Perçin 2) Yaka düğmesi 3) Lata;mertek 4) Saplama; iri başlı çivi
STUD
1)Zincir bakla lokması. 2)Saplama,iki başına diş açılmış çubuk.
stud
1.damızlık at, aygır, 2.hara, 3.iri başlı çivi, 4.yaka düğmesi, 5.çivilemek
stud
aygır
stud
azgın erkek
stud
bir şahsın beslediği atlar
stud
çivi
STUD
DAMIZLIK
STUD
DAMIZLIK AT
STUD
DAMIZLIKLAR
stud
i., s. at ahiri, tavla; damizlik atlarin beslendigi yer; aygir; damizlik erkek hayvan; s. damizlik.
STUD
İRİ BAŞLI ÇİVİ
STUD
KRAMPON
Stud
Saplama
stud
saplama, başlıksız civata
Stud
Saplama, başsız civata, pim
STUD
TAVAN YÜKSEKLİĞİ
stud
tavla
STUD
YAKA DÜĞMESİ
Stud
Yaka düğmesi; krampon çivisi
Stud arc welding
Perçin kaynağı
stud bolt
başsız bulon
STUD BOLT
Pimli civata
Stud bolt
Saplama cıvata
Stud bolt
Saplama, başsız civata
Stud chain
Germeli zincir
STUD HORSE
AYGIR
STUD HORSE
DAMIZLIK AT
Stud wear
Boru dış yüzeyine pim kaynatılması
Stud weld
Pim kaynağı, pim kaynatılması
studbook
i. safkan atlarin secere defteri.
STUDDED LINK
Lokmalı zincir baklası.
Studded tube
Dış yüzeyine pim kaynatılmış boru
studded with
ile süslenmiş
studding
direklik kirişler
Studding
Perçin kaynak;perçin lehim
Studding
Pim kaynatı lması
studdingsail
cunda yelkeni
studdingsail
i., den. cunda yelkeni.
student
1.öğrenci, 2.uzman
STUDENT
ARAŞTIRICI
student
i. ogrenci, talebe; uzman. student body bir okul veya universite ogrencilerinin tumu. student lamp degisik yonlere cevrilebilen masa lambasi. student nurse hemsirelik ogrencisi. student teacher stajiyer ogretmen. studentship ogrencilik; ing. burs.
student
öğrenci
STUDENT
STAJYER
student
talebe
Student Selection and Placing Centre
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi
student air traffic controller
öğrenci hava trafik kontrolörü
Student Assistantship
Öğrenci Asistanlık
STUDENT HOSTEL
ÖĞRENCİ YURDU
student lodging
öğrenci pansiyonu
Student microscope
Öğrenci gözetleci;öğrenci mikroskobu
student nurse
öğrenci hemşire
student residence
yurt
Student Selection and Placement Center (ÖSYM)
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM)
Student T Distribution
Student-T Dağılımı
students
öğrenci
students union
öğrenci derneği
students’ associations federation of turkey
türkiye öğrenci dernekleri federasyonu
Students’ paints
Öğrenci boyaları
studentship
öğrencilik
studfarm
hara
studfarm
i. hara.
studhorse
aygır
studhorse
damızlık at
studhorse
i. aygir.
STUDIED
KASITLI
STUDIED
PROVA EDİLMİŞ
STUDIED
SAHTE
STUDIED
ÜZERİNDE ÇALIŞILMIŞ
STUDIED
YAPMACIK
STUDIED
ZORAKİ
STUDIEDLY
KASTEN
STUDIO
ATÖLYE
STUDIO
SET
STUDIO
STÜDYO
STUDIOUS
ÇALIŞKAN
STUDIOUS
DİKKATLİ
STUDIOUS
GAYRETLİ
STUDIOUS
HEVESLİ
STUDIOUS
ÜZERİNDE ÇALIŞILMIŞ
STUDIOUSNESS
GAYRET
STUDIOUSNESS
İSTEK
studied
iyice düşünülmüş
studied
mahsus
studied
s. iyi mutalaa olunmus, dusunerek yapilmis, mahsus yapilmis; maksatli. studiedly z. maksatla, mahsus.
studied
v.çalış:adj.yapmacık
studies in recent years
son yıllarda yapılan çalışmalar
studio
i. studyo. studio couch yatak olabilen sedir, acilir kapanir kanepe.
studio
stüdyo
studio camera
stüdyo kamerası
studio couch
kanepe
studio light
stüdyo ışığı, ışıldak
Studio mixing console
Stüdyo miks konsolu
studious
1.çalışkan, 2.dikkatli
studious
bir konu üzerinde araştırma yapmayı seven
studious
çalışkan
studious
dikkat
studious
dikkatli
studious
gayret
studious
gayretli
studious
ödevcil
studious
s. caliskan, odevcil, gayretli, okumayi sever; dikkatli, hevesli. studiously z. calisarak, gayretle, dikkatle. studiousness i. caliskanlik, gayret, dikkat.
studiously
titizlikle
studiousness
1. çalışkanlık, 2. dikkatlilik
Study
1) Çalışma 2) Öğrenim3) Araştırma
study
1.çalışma, okuma, 2.inceleme, 3.taslak, 4.çalışma odası, 5.okumak, çalışmak, 6.... öğrenimi görmek, 7.incelemek
STUDY
ARAŞTIRMA
STUDY
ARAŞTIRMA KONUSU
STUDY
ARAŞTIRMAK
STUDY
ÇABALAMAK
study
çalışkanlık
STUDY
ÇALIŞMA
STUDY
ÇALIŞMA ODASI
STUDY
ÇALIŞMA YAPMAK
STUDY
ÇALIŞMAK
Study
ÇALIŞMAK, OKUMAK, İNCELEMEK
study
dalgınlık
STUDY
DENEME
study
düşünme
study
düşünmek
STUDY
EĞİTİMİNİ GÖRMEK
STUDY
ESKİZ
STUDY
ETÜT
study
f. okumak, irdelemek, calismak, mutalaa etmek; dusunmek; incelemek, arastirmak, tetkik etmek; gayret etmek; tahsil etmek. study up on icin ders calismak.
study
gayret
STUDY
GAYRET ETMEK
STUDY
GÖRÜLECEK ŞEY
STUDY
GÖZETMEK
STUDY
İNCELEME
Study
İnceleme, teftiş, çalışma, araştırma konusu
STUDY
İNCELEMEK
study
irdeleme
study
irdelemek
study
okuma
STUDY
OKUMAK
STUDY
ÖĞRENİM
STUDY
ÖĞRENMEK
STUDY
ÖN ÇALIŞMA
STUDY
TAHSİL
STUDY
TASLAK
study
tefekkür
STUDY
TETKİK
study
tetkik etmek
study
v.çalış:n.çalışma
study
yazıhane
Study and authority field
Çalışma ve yetki alanı
study area
Araştırma bölgesi
study group
çalışma grubu
study group
etüd grubu
study hall
ortaokul veya liselerde çalışma salonu