Translate
"Separate"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
Separate
1) Ayrı; farklı 2) Bağımsız
separate
1.ayırmak, 2.bölmek, 3.ayrılmak, 4.(karı koca) ayrı yaşamak, 5.ayrı, ayrılmış, 6.farklı, 7.(from ile) -den uzak, ayrı
separate
ayırma
SEPARATE
AYIRMA İŞARETİ
separate
ayırmak
Separate
ayırmak, tefrik etmek
SEPARATE
AYIRT ETMEK
separate
ayrı
SEPARATE
AYRI YAŞAMAK
separate
ayrı, ayırmak
Separate
Ayrı, farklı
SEPARATE
AYRIK
separate
ayrılma
SEPARATE
AYRILMAK
SEPARATE
AYRIŞMAK
SEPARATE
AYRIŞTIRMAK
SEPARATE
BİREYSEL
SEPARATE
BÖLMEK
SEPARATE
ÇIKMAK
SEPARATE
DAĞILMAK
SEPARATE
FERDİ
SEPARATE
KAYMAĞINI ALMAK
SEPARATE
KOPMAK
SEPARATE
MÜSTAKİL
separate
v.ayır:adj.ayrı
separate but equal
ayrı ama eşit
separate channel signaling
ayrı kanal işaretlemesi
Separate cooling
Bağımsız soğutma, ayrı soğutma
Separate drive
Ayrı tahrik sistemi, bağımsız tahrik sistemi
separate estate
evli kadının kocasından ayrı olarak sahip olduğu mülk
Separate estate
Mahfuz mal
Separate estate
Mal ayrılığı
Separate excitation
Dışarıdan uyarım, bağımsız ikaz
Separate exciter
Bağımsız ikaz jeneratörü
Separate Financial Statements
Bireysel Finansal Tablolar
Separate governing oil system
Bağımsız reglaj yağı devresi
SEPARATE INTO SEGMENTS
DİLİMLEMEK
separate into
ayır
separate into fractions
küçük parçalara ayır
separate into fractions
küçük parçalara ayırmak
separate the wheat
sapı samandan ayırmak
SEPARATED
AYRIK
separated
v.ayır:adj.ayrılmış
Separated atom
Ayrışık atom
SEPARATELY
AYRI AYRI
separately
ayrı ayrı, başka başka, bağlantısız olarak, ayrı olarak
separately
ayrı olarak
Separately
ayri ayri, baska baska, baglantisiz olarak, bagimsiz olarak
SEPARATELY
TEK BAŞINA
Separately Identifiable
Ayrı Olarak Tanımlanabilir
separateness
ayrılık
separateness
ayrılık, tek başına oluş
Separates
Ayrı giysiler, tek parça giysiler