Translate
"Skin"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
Skin
1) Deri; cilt; ten (tıp) 2) Kabuk; dışkatman
skin
1.deri, cilt, 2.post, pösteki, 3.kabuk, 4.derisini soymak, derisini yüzmek, 5.kabuğunu soymak
skin
ancak
skin
deri
skin
deri post kabuk
Skin
Deri, derisini yüzmek
skin
sıyırmak
skin
v.derisini yüz:n.deri
Skin (outer covering of a fruit or vegetable)
Kabuk
skin alive
çiğ çiğ yemek
skin and bone
bir deri bir kemik
skin and bones
bir deri bir kemik
skin cancer
deri kanseri
Skin casing
Sac gövde, sac kaplama
skin cell
deri hücresi
skin color
cilt rengi
skin colour
cilt rengi
skin deep
yüzeysel
skin disease
cilt hastalığı
skin dive
tüpsüz suya dalmak
skin diver
balıkadam
skin doctor
cilt doktoru
skin effect
deri olayı
skin effect
yüzey etkisi
skin friction
yüzey sürtünmesi
skin game
hileli kumar oyunu
skin graft
nakledilen deri parçası
skin grafting
deri nakli, deri aşısı
Skin lamination
Kabuk kalkması (haddeliyassı metal ürünler)
Skin pass
Yüzey ezmesi
Skin pass rolling
Yüzey haddelemesi
Skin pass rolling mill
Yüzey haddesi; İnce geçi haddesi
skin problem
cilt problemi
Skin regenaration template (SRT)
Deri yenilenmesi şablonu (tıp)
Skin replacement
Deri değiştirme (tıp)
Skin rolled
Yüzey haddelenmiş, yüzey haddeli
Skin rolled steel plate
Yüzey haddelenmişçelik levha
Skin rolling (Temper rolling)
Yüzey haddelemesi; İnce geçili haddeleme
Skin Scarification
Deriyi çizerek uygulama
Skin shrinkage
Yüzey çekintisi
skin through
ancak geçmek (dar bir yerden)
skin track light
yüzey tarama ışığı
skin up
tırmanmak (ağaç/direk vb’ne)
skin wool
tabak yünü, post yünü
skin, leather
deri
skin, volume
cilt
skinbound disease
yeni dogan cocuklarda gorulen dokularin sertlesmesi hastaligi.
Skin-care products
Cilt bakım ürünleri
skindeep
s. deriden oteye gitmemis: sathi, yuzeysel.
skindeep
yüzeysel
skin-deep
yüzeysel, sathi
skin-dive
tüpsüz suya dalmak
Skin-divers’ masks
Aletsiz dalan dalgıç maskeleri
Skin-dried mould
Yüzeyi kurutulmuşkalıp
Skin-dried sand moulds
Yüzey kurutmalıkum kalıplar
Skin-drying
Yüzey kurutma (maça)
skinflint
cimri, pinti
skinflint
i. cimri kimse.
skinhead
dazlak
skinhead
dazlak, skinhed
skink
i. skink, pullu surungenlerden biri: bir cins kertenkele, zool. Scincus officinalis.
skink
skink
skink
skink, kum kertenkelesi
Skinless
Derisiz
skinned
1. deri gibi, 2. yüzülmüş
skinned
v.derisini yüz:adj.derisi yüzülmüş
skinniness
sıskalık
skinny
bir deri bir kemik, sıska
skinny
s. siska, cok zayif, bir deri bir kemik. skinniness i. asiri zayiflik, siskalik.
skinny
sıska
skinny
sıskalık
skinny-dip
çıplak yüzmek
skinnydipping
çıplak yüzme
skinny-dipping
çıplak yüzme
Skin-pass
İnce geçi; ince paso
Skins of sheep or lambs
Ham post ve deriler (koyun ve kuzuların)
skint
İİ, meteliksiz, züğürt, beş parasız
skintight
(giysi) bedeni sımsıkı saran
skintight
s. deri gibi vucuda yapisan (elbise).
Skin-tight
Streç