Translate
"Solve"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
SOLVE
AYDINLATMAK
solve
çöz
SOLVE
ÇÖZMEK
Solve
çözmek, halletmek
SOLVE
ÇÖZÜM BULMAK
Solve
ÇÖZÜM BULMAK, ÇÖZMEK
SOLVE
ÇÖZÜMLEMEK
solve
f. halletmek, cozmek, cevabini bulmak; huk. tesviye etmek. solvability i. cozulebilirlik. solvable s. hallolunur, cozulur; erir.
solve
halletmek
solve
halletmek çözmek
solve at least 100 questions daily
günde en az yüz soru çözmek
SOLVED
ÇÖZÜLMÜŞ
solved
v.çöz:adj.çözülmüş
Solvency
Borç Ödeme Gücü
Solvency
Ödeme gücü
Solvency
Ödeme kabiliyeti
solvency
ödeme yeteneği, ödeyebilme
Solvency ratio
Ödeme gücü oranı
solvent
1.ödeme gücü olan, borcunu ödeyebilen, muteber, 2.eritken, çözgen
Solvent
Çözen; çözündüren
solvent
çözgen
solvent
çözücü
SOLVENT
ÇÖZÜMLEYEN
SOLVENT
ERİTİCİ
SOLVENT
ERİTKEN
SOLVENT
GEVŞETİCİ
SOLVENT
ÖDEYEBİLİR
SOLVENT
RAHATLATICI
solvent
s., i. butun borclarini odemeye muktedir; eritici; cozucu; i. cozumleyici sey; eritici sivi. solvency i. butun borclarini odeme iktidari.
solvent
solvent
Solvent
Solvent, çözücü, eritici
solvent
tüm borçarını ödeyebilen (kurum)
Solvent cleaning
Çözenli temizleme
Solvent Compatibility
Çözücü uygunluğu
Solvent degreasers
Yağ çözenler
Solvent Dehydration
Çözgenle Su Giderme
Solvent extraction
Çözenli özütleme(kim)
Solvent for Parenteral Use
Parenteral uygulama için çözücü
Solvent wastes
Çözen artıkları
Solvents
Solvent
Solvents
Solventler, çözücüler