Translate
"Spoon"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
spoon
1.kaşık, 2.kaşıkla almak, kaşıklamak
SPOON
AŞIK
SPOON
ÇIKMAK
SPOON
FLÖRT ETMEK
SPOON
GOLF SOPASI
Spoon
Kaşık
SPOON
KAŞIK ŞEKLİNDE BALIK YEMİ
SPOON
KAŞIKLA ALMAK
SPOON
KEPÇE
SPOON
OYNAŞMAK
spoon
v.kaşıkla al:n.kaşık
SPOON
ZOKA
SPOON
ZOKA İLE BALIK AVLAMAK
Spoon bait
Kaşık yemleri
spoon bit
kaşık matkabı
spoon feeding
kaşık ile besleme
spoon feeding
kaşık ile beslenme
Spoon proof
Kepçeyle alınan numune(cam)
SPOON UP
KAŞIKLA ALMAK
spoonbill
i. kasikci balikcil, spatul kusu, zool. Platalea; kasikcin, zool. Spatula clypeata.
spoonbill
kaşıkçın
spoonbill
kaşıklı balıkçıl, spatül kuşu
spoonbread
i. misir unu ve yumurta ile yapilan yumusak ekmek.
SPOONDRIFT
Fırtınada denizin ince serpintisi.
spoondrift
bak. spindrift.
spoonerism
i. ses veya heceleri konusurken yanlislikla karistirma: our dear old queen’’ yerine ’’our queer old dean.
spoonfed
s. agzina beslenmis; nazli buyumus.
SPOONFEED
DESTEKLEMEK
spoonfeed
düşünmesini gerektirmeyecek bir şekilde ders vermek
SPOONFEED
KAŞIKLA BESLEMEK
SPOONFEED
NAZLI BÜYÜTMEK
SPOONFEED
ŞIMARTMAK
SPOONFEED
TEŞVİK ETMEK
SPOONFEED
ÜZERİNE TİTREMEK
spoonful
i. kasik dolusu.
spoonful
kaşık dolusu
Spoons
Kaşıklar
Spoons, forks
Çatallar, kaşıklar, kepçeler, saptulalar ve benzeri mutfak ve sofra eşyaları
Spoons, forks, ladles, skimmers, cake-servers, fish-knives, butter-knives, sugar tongs and similar kitchen or tableware
Kaşık, çatal, kepçe, kevgir, servis spatulası, balık bıçağı, kahvaltı ve meyve bıçağı, şeker maşası ve benzeri mutfak gereçleri ve sofra takımları
spoonwort
i. kasikotu, bot. Cochlearia officinalis.
SPOONY
HASSAS
spoony
s., k.dili. sersem, akli basindan gitmis; sevgilisine asiri derecede duskun. spoonily z. budalaca. spooniness i. asiri duskunluk, akli basindan gitme.
spoony
sersem, aklı başından gitmiş
SPOONY
ZEVZEK