Translate
"Star"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
star
1.yıldız, 2.star, yıldız, 3.talih
STAR
BAŞROLDE OYNATMAK
STAR
BÜYÜK
star
en iyi
star
f. (-red, -ring) yildizlarla suslemek; yildiz koyarak isaret etmek; yildiz yapmak; basrolde oynamak; basrolde gostermek.
star
meşhur
Star
Nokta çatlağı, yıldız çatlak (cam)
STAR
ÖNEMLİ
STAR
PARLAK
star
s. unlu, meshur, en iyi olan; yildiza ait; yildizla isaretli.
star
star
STAR
ŞANS
star
ünlü
star
v.yıldız koy:n.yıldız
star
yıldız
STAR
YILDIZ OLMAK
STAR
YILDIZ YAPMAK
STAR
YILDIZLAMAK
STAR
YILDIZLARLA SÜSLEMEK
Star anise
Yıldız anason
Star antimony
Yıldız antimuan
star atlas
gök atlası
Star bit
Yıldız uç
star chart
yıldız haritası
star cluster
yıldız kümesi
Star connected
Yıldız bağlantılı
star connected device
yıldız bağlantılı devre
Star connection
Yıldız bağlantı
star coupler
yıldız bağlaştırıcı
star delta starter
yıldız üçgen yol verici
star dust
yıldız tozu, kozmik toz
star dyeing
yıldız boyama
star finder
yıldız bulucu
Star fracture
Yıldızsı çatlama (cam)
star map
gök haritası
Star mark
Yıldızsı iz (hata)
star network
yıldız ağ
star network
yıldız yapısında ağ
star pinion
ıstavroz dişlisi
star point
nötr nokta
Star point
Nötr noktası
Star point ground connection
Nötr noktası toprak bağlantısı
star quadded cable
yıldız dörtlü kablo
star role
en önemli rol
star topology
yıldız topolojisi
Star voltage
Yıldız voltajı
star/ring network
yıldız/halka ağ
star/ring network
yıldız/halka yapısında ağ
staratosphere
staratosfer
starboard
çoğunlukla askeri birliklere verilen yazı işlemeli, kenarları saçaklı ve gönderli bayrak
starboard
i., s. geminin sancak tarafi, sancak; s. buna ait
starboard
sancak
STARBOARD
SANCAK TARAFINA
STARBOARD
SANCAK TARAFINDA
STARBOARD
SANCAK TARAFINDA OLAN
Starch
1) Nişasta 2) Kola
starch
1.nişasta, 2.kola, 3.kolalamak
STARCH
CİDDİYET
starch
dinçlik
starch
i., f. nisasta, ket; kola; resmiyet; (A.B.D.) canlilik, dinclik; f. kolalamak. starchiness i. sertlik, bol kolalilik; resmiyet. starch’y s. nisastali; kolali; resmiyete meyilli, soguk.
starch
ket
STARCH
KOLA
STARCH
KOLALAMAK
starch
kolalı
starch
nişasta
Starch
Nişasta, kolalamak
STARCH
RESMİYET
STARCH
SERTLİK
starch
soğuk
starch
v.kolala:n.nişasta
Starch gum
Dekstrin
starch paste
nişasta kolası
Starch potato
Nişasta patates
starch sugar
nişasta şekeri, glükoz
Starched
Kolalı
STARCHED
SERT
Starched neck
Kolalı yaka
Starches
Nişastalar
Starches
Nişastalar; inulin; buğday gluteni; dekstrin ve diğer modifiye nişastalar
Starches (including rice, manioc, arrowroot and sago palm pith) (excluding wheat, maize (corn) and potato)
Nişastalar (pirinç, manyok, ararot ve sago palmiyesi çekirdeği dahil; buğday, mısır ve patates hariç)
Starches and starch products
Nişasta ve nişasta ürünleri
starchy
1.nişastalı, 2.kolalı, 3.sert, katı, resmi
STARCHY
KARBONHİDRATLI
STARCHY
KOLALI
starchy
nişastalı
STARCHY
ÖZLÜ
STARCHY
RESMİ
STARCHY
SERT
STARCHY
SOĞUK
starchy foods
karbonhidratlı yiyecekler
starcrossed
bedbaht
starcrossed
s. bedbaht, sanssiz, yildizi sonuk.
starcrossed
şanssız
Star-delta connection
Yıldız-üçgen bağlantı
stardom
i., sin., tiyatro. yildizlik.
stardom
sin
STARDOM
STARLAR
stardom
şöhret, yıldızlık
STARDOM
YILDIZ OLMA
STARDOM
YILDIZLAR
STARDOM
YILDIZLIK
Stardusting
Yıldıztozu pürüzlülüğü(metal yüzey)
stare
1.(at ile) dik dik bakmak, gözünü dikip bakmak, 2.gözünü dikip bakma, sabit bakış
STARE
BAKAKALMAK
stare
bakış (uzun ve dikkatli)
STARE
BOŞ BOŞ BAKMAK
STARE
BOŞLUĞA BAKMAK
STARE
DİK DİK BAKMAK
STARE
GÖZLERİNİ DİKMEK
STARE
GÖZÜ DALMAK
STARE
GÖZÜNÜ DİKME
STARE
GÖZÜNÜ DİKMEK
STARE
SABİT BAKIŞ
Stare
UZUN SÜRE BAKMAK
stare
v.gözlerini dikip bak:n.sabit bakış
STARE AT
BAKAKALMAK
STARE AT
DİK DİK BAKMAK
stare at
gözlerini dikip bak
STARE AT
GÖZLERİNİ DİKMEK
STARE STUPIDLY
AVAL AVAL BAKMAK
STARFISH
DENİZYILDIZI
starfish
beşparmak
starfish
deniz yıldızı
starfish
denizyıldızı
starfish
i. besparmak, denizyildizi.
stargaze
f. yildizlara bakmak, yildizlari tetkik etmek; hayallere dalmak. star gazer i. yildizlara bakan kimse; dalgin kimse.
stargazer
1.gökbilimci, astronom, 2.yıldızbilimci, astrolog
STARGAZER
DALGIN
STARGAZER
HAYALCİ
STARGAZER
HAYALPEREST
stargazer
i. tepegoz, kurbaga (balik), zool. Uranoscopus scaber.
STARGAZER
İDEALİST
stargazer
tepegöz
Star-gazer
Kurbağa balığı
stargazing
dalgınlık
stargazing
hayallere dalıp gitme, hayalcilik
stargazing
i. muneccim gibi yildizlara bakma; dalginlik.
STARING
BÜSBÜTÜN
STARING
GÖZ ALICI
STARING
GÖZE ÇARPAN
STARING
HAREKETSİZ
STARING
PARLAK
STARING
SABİT
STARING
TAMAMEN
staring
hareketsiz, sabit
stark
1.süssüz, sade, yalın, çıplak
STARK
BÜSBÜTÜN
stark
çırılçıplak
stark
çok sade (üslup)
stark
fırtınalı